Şike mahkemesinde korktum - Rıza Zelyut

Dün, İstanbul Çağlayan’da görülen şike davasını izledim. Özel yetkili mahkemenin bulunduğu kahverengi salona, görünmez bir korku sinmiş.Yargılama başlamamış ama, insanlar fısıldaşarak konuşuyorlar; birbirlerine el ederken de sadece parmaklarını hafiften oynatabiliyorlar. Sanki büyük bir göz onları tehdit ederek izliyor. Duruşmaya ara verilince, biraz yüksek sesle şöyle demek ihtiyacını hissettim: “Aman bu ne korku böyle? Ben sıkıyönetim mahkemesinde bile yargılandım ama oradaki mahkemede böyle bir korku havası hissetmedim.”
Birkaç kişi; başını hafifçe sallayarak, haklısınız işareti verdiler.
***
Arada; tutuklulardan bazıları akrabalarıyla konuşmaya başladılar. Birisi; iki kızını kucaklamış; öpüp duruyor. Bunu görünce içimden konuştum:
-Ne yaptı da bunlar; böyle azılı katil muamelesi görüyorlar? Hem de mahkeme salonunda bile yanlarına birer jandarma oturtularak?...
Avukat Faik Işık aracılığıyla Sayın Aziz Yıldırım ile selamlaştık; kendisine el sallarken, “Geçmiş olsun Aziz Bey; sizleri selamlıyorum!” dedim. O da gülümseyerek el salladı; kendinden emin ve mağrur bir tavır içindeydi.
Ali Kıratlı ile tesadüfen tanıştık. Kendisi; “Yazılarını koğuşumuza asıyoruz. Gerçekleri bu kadar açık sözlü olarak yazabildiğiniz için kutlarım.” dedi. Ben de kendisine; “Bu günler gelip geçicidir. Bu günler sizin onur günleriniz olacak, unutmayın. Milyonların kalbi sizlerin yanında.” dedim.
SADECE TELEFON KONUŞMALARI
Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci sadece telefon konuşmalarından sorular soruyordu. Bu soruları da savcının iddialarına parelel biçimde oluşturmuştu.
Ali Kıratlı; mahkeme başkanının sorularına anlamlı ve çok açık cevaplar verdi. Bu cevapları iddianameden sayfalara gönderme yaparak genişletti. Bu arada da iddianameyi hazırlayan Savcı Mehmet Berk’in yaptığı maddi hataları da tek tek göstererek suçlamaları çürüttü. Ama bunu yaparken o kadar kibar davrandı ki “Savcı Bey herhalde yanlışlıkla yapmış olmalı!” demeyi ihmal etmedi. Belliydi ki ne savcıyı ne de mahkeme heyetini kızdıracak bir söz söylememeye çabalıyordu.
YILDIRIM DURUŞU
Dünkü yargılamada; Aziz Yıldırım’ın duruşu; onun ne kadar güçlü bir kişilik olduğunu bir kez daha ortaya koydu. 11 aydır bütün medyaya yayılan yalan haberlerle, karalamalarla, hakaretlerle, iftiralarla silahlı suç örgütü lideri gibi gösterilmek istenilen Aziz Yıldırım; mahkeme heyetine dedi ki: “Belki sizler de Aziz Yıldırım’a karşı önyargılı ve şartlandırılmış hale getirilmiş olabilirsiniz. O zaman beni tutun ama tutuklu arkadaşlarımı bırakın.” Sayın Yıldırım; savcının incelettiği Fenerbahçe mali tablosunun da tertemiz çıktığını vurguladı, diğer açıklamaları ile iddianameyi bir kez daha yerle bir etti. Fenerbahçe’ye karşı başlatılan toplu saldırının Türkiye’yi çok gerdiğini; takımların ve taraftarların patlamaya hazır bir bomba haline getirildiğini; futbol üzerinden siyaset yapıldığını; bu kötü durumu önlemek için mahkemenin kendisine izin vermesini istedi.
Ama mahkeme heyetinin gözü, telefon tapelerinden başka bir şey görmüyor gibiydi. Aziz Yıldırım’ın şikeyle ilgisinin olmadığını gösteren son Etik Kurulu Raporu gündeme bile getirilmedi.
YARGITAY’I HATIRLATIYORUM
Peki ne olacak? Mahkeme; savcı beyin masa başında film senaryosu yazar gibi yakıştırmalar yaparak birbirine eklediği bu telefon konuşmalarından ceza mı çıkartacak?
Mahkeme’ye, Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin E. 2008/13862 ve K.2009/479 T. 22.1.2009 tarih/sayılı kararını hatırlatıyorum. Bu davada; toplu silah ticareti yaptığı iddia edilen kişilerin sadece telefon kayıtları ile mahkum edilemeyeceği karara bağlanmıştır.
Bunu niye hatırlatıyorum: Görüyorum ki şikeyle ilgili olmadığı artık ortaya çıkartılan telefon konuşmaları; savcı tarafından çok farklı biçimde yorumlanarak bir çete imal etmede kullanılmıştır. İşin içine geçen günlerde bir “mobil tanık” da sokulmuş; adam öldürüp bunu bile “şikeciler yaptı” diye göstermeye kalkışan Cihan Oskay gibi bir tipten yararlanılmak istenilmiştir.
Bir an önce bu zulme son verilsin. Bu işi en başında planlayanlar bilsinler ki zorlama belgelerle ve çürük tanıklarla Fenerbahçelilere ceza kesilmesine 30 milyonluk camia sessiz kalmayacaktır.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget