En görkemli Mayıs - Melih Aşık

Herkes aynı fikirdeydi: 1 Mayıs 1977’den bu yana en büyük ve en coşkulu 1 Mayıs kutlaması yaşandı dün... Üç koldan Taksim’e girmeye çalışan kafileler meydana sığmadı.. Biz Şişli’den Taksim’e... Taksim’den tekrar Şişli’ye yürüdük... Saat 13.30 sularında Mecidiyeköy’den gelen gruplar hâlâ Harbiye’den öte geçememişti. Geçenleri izlemekten yorulan bir hanım yanındaki eşine:
- Bunlar galiba ilerden geri dönüp tekrar geçiyorlar, dedi. Eşi güldü.
Hem gruplar renkliydi, hem sloganlar... Mesela tiyatro oyuncularının pankartı:
“To BElediye or not to BElediye”
M. Ali Alabora’nın öncülüğündeki genç oyuncular hem eğleniyor hem slogan atıyor:
“Serseriler burada Tayyip nerede...”
Galatasaray’ın Tek Yumruk grubunun hemen arkasından FenerbahCHE grubu geliyor. Ama en görkemli grup Beşiktaş’ın Çarşı grubu; “Beşiktaşız biz faşizme karşı” sloganıyla yürüyorlar.
Kırmızı ipek bayrakların altında yürüyen kalabalıklar o kadar görkemli tablo oluşturuyor ki... İktidarların yıllar yılı 1 Mayıs’lardan boşuna korkmadığı meydanda...
İnşaat İşçileri Derneği: “Dünyayı yaratan biz altında ezilen biz” diye yürüyor.
Tam da öyle... Çevremizde ne varsa hepsini işçiler üretiyor...
Ancak Türk işçisi iş kazalarında ölmekte Avrupa birincisi...
En çok çalışan işçi sıralamasında dünya dördüncüsü...
En çok çalışan ama en az ücret alanlar sıralamasında en başlarda...
1 Mayıs’ta meydanları doldurmak sloganlarla yürümek iyi hoş ama yetmiyor...
İşçi örgütleri yılın diğer günlerinde dijital iletişim araçlarını kullanarak haklarını savunmak zorunda... Çünkü onlara ne ana akım medyadan ne siyasi partilerden hayır var...

Ak emekçiler!
Ankara’da iki ayrı meydanda iki ayrı 1 Mayıs kutlaması... Sıhhıye’de DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’ninki... Tandoğan’da iktidar yanlısı Hak - İş ve Memur - Sen’inki... Sıhhıye’deki katılımcı sayısı 30 - 40 bin... Tandoğan’daki katılımcı sayısı en iyimser hesapla 3 - 4 bin.
Sıhhıye’de atılan sloganlar, dile getirilen talepler klasik emekçi talepleri... Tandoğan’da dile getirilenler; darbecilerden hesap sorulsun... Başörtüsüne özgürlük tanınsın... Tandoğan Meydanı’nın adı değiştirilsin, Özgürlük Meydanı olsun vs....
Tandoğan’da pankartlardan birinde:
“Vekile altından kazan, memura çay kaşığı ile kuruş!” sloganını gören arkadaşımız Fahrettin Fidan bu pankartı taşıyan Eğitim Bir - Sen önlüklü memura: “AKP on yıldır iktidarda, sizlere pankartınızda dile getirdiğiniz bu haksızlığı kim yapıyor” diye sorunca cevabı yanındaki kişi veriyor:
- Biz Tayyip Erdoğan’ı seviyoruz. Mesela ben oyumu ona verdim. Türkiye’yi dünya lideri yaptı.
- Ben, pankartta dile getirdiğiniz haksızlığı sormuştum.
- Toplu sözleşme görüşmelerinde yüzde 14 - 16 zam istedik. Alınca biz de rahatlayacağız.
- İyi de bakanlar yüzde 3’ü telaffuz ediyorlar. Hükümet istediğiniz o zammı vermezse.
- O zaman konu Kamu Görevlileri Hakem Heyeti’ne gider, bizim için sonuç değişmez.
- Ama orada Hükümetin ezici çoğunluğu var.
- Hayır, doğru değil. Orada Hükümetin değil memurların, yani bizim ezici çoğunluğumuz var.
- Hükümetin atadığı üst düzey bürokratlar hükümetten değil sizin yanınızda oy kullanacaklar, öyle mi!
- Tabii ki. Çünkü sonuçta onlar da memur...
Tandoğan’da iyimserlik diz boyu... Fahrettin Fidan bu iyimserliği bozmak istemiyor, ilerliyor.

Ne şike ne teşvik varmış... Teşebbüsün teşebbüsünde kalmış olay... Sahaya yansımamış
Hatırlatırız... Benzer sebepten 250 albay ve general hapiste...
Demet Erel


Pasaport
Bazı işler iyi yürüyor. Hem de çok iyi...
Pasaportumuzun süresi bitmişti. Yenisini çıkarmak gerekti. Emniyet kapısında sürünecek miyiz yine? Demeye kalmadı nasıl çıkarılacağını öğrendik. Emniyet’in internet sitesine giriyor, gerekli belgeleri öğreniyorsunuz. İki fotoğraf, nüfus cüzdanı, pasaport ve cüzdan harcı yatırdığnıza ilişkin belge... Ardından size en yakın pasaport şubesini seçiyor, randevu alıyorsunuz. Bir veya iki gün sonra randevu saatinde gidiyor, belgeleri görevli memura teslim ediyor, o arada parmak izi veriyorsunuz. Bütün bunlar 15 dakika sürüyor.
Bilgiler ve resminiz Ankara’daki merkeze dijital yoldan iletiliyor, pasaport çıkınca PTT’ye ulaştığı size telefon mesajıyla bildiriliyor...
Sonuç mu? Benim pasaportum başvurudan 6 gün sonra posta ile ev adresime ulaştı.
Bir dostum bu işin ABD’de bile bu kadar düzenli yürümediğini anlattı.
Keşke Emniyet’in diğer birimleri de bu kadar düzenli ve şikayetten uzak çalışsa...


Adalet Bakanı Ergin gazetecilere Silivri Cezaevi’ni gezdirecekmiş.
Emlakçının müşteriye ev gezdirmesi gibi
bir şey...
Haldun Ertem


İTÜ
İstanbul Teknik Üniversitesi’ne protesto maili yağıyor...
Haklı protestolar üstelik... Okuyalım:
“İstanbul Teknik Üniversitesi kampüsü içinde, bir avcının ölmeden önce öldürdüğü hayvanların cesetlerinin sergileneceği bir müzenin, üstelik ormanlık alandaki ağaçların müze alanı oluşturmak için kesilerek, açılacağını öğrenmiş bulunuyoruz..
İçinde bulunduğumuz yüzyılda, bir bilim, kültür ve irfan merkezinin ortasında, böyle akıl almaz bir vahşet için, üstelik de bir başka akıl almaz katliam yapılarak, böyle bir girişimde bulunulmuş olması utanç verici bir durumdur...”

Yazar Adalet Ağaoğlu, Cemil Çiçek’ten, “Pırıl pırıl, yepyeni bir demokrasi anayasası” istemiş.
Anlaşıldı. Adalet Hanım’ın da Türkiye’deki adaletten farkı kalmamış!
Fahrettin Fidan

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget