Deniz’leri Anmak Suç - Hikmet Çetinkaya

Yağmurlu bir gecenin sabahında aydınlık bir güne “merhaba” derken bir çocuk yüreğinin atışını dinler gibiydim...
Tomas Tranströmer’ın dizelerinde mayıs yağmurlarından geride kalan kentin sessizliğini düşündüm.
Pencere açıktı...
Uyuyan adamın sırtüstü yattığı yerde düşü giderek saydamlaşıyordu.
Ben de düşlerin içindeydim sanki...
Bir ırmak, yatağında öyle savuruyordu ki kendini, öyle akıyordu ki çığlık çığlığa...
Ve kaybolup giden bir zaman dilimi içinde öyle aşk şarkıları söylüyordu ki yürekleri dilim dilim eden...
Bir çiçeğin gülümseyişi gibiydi her şey!
***
Dağlardan kopmuş dopdolu bir yaşamın resmini çizen bir genç kız, bir delikanlı aylak aylak dolaşan, bir kadın özlemleriyle avunan...
Bir şiir tam bize göre, o sevda masallarını anlatan:
“Dünyanın en zorlu ipiyle tırmanırım gözlerine, sarsarak soğuğu ve karanlığı...
Bin yıllık sevgiyi kucaklarım ansızın, bilinmedik kentlere doğru...
Çimenler gibi öfkeyle ürperir ve sonra sessizleşirim...
Ben bir denizim dalgalı, dağ yamaçlarında çam ağacı, su kıyısında salkımsöğüdüm.
Adımı bilmez çocuklar...
Ben yalnızlığın güneşiyim, gecenin yıldızı...”
***
Yağmurlu bir gecenin içinde neler düşünür insan?
Elbet yaşamı, geçirdiği evreleri, çocukluk ve gençlik günlerini.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan 6 Mayıs 1972’de idam edildi...
6 Mayıs 2007’de Deniz, Hüseyin, Yusuf’u anmak için Devrimci 78’liler Kızıldere’ye gitti... Orada Mahir Çayan’ı da andı 78’liler.
Çayan ve arkadaşları Kızıldere’de öldürülmüştü...
Recep Kaygusuz ve arkadaşları bir bildiri okudu.
Savcılık bildiriyi okuyan Kaygusuz ve dinleyen 41 kişiye dava açtı.
Dava dosyası Ankara Özel Yetkili Başsavcı Vekilliği’ne gitti. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 32 kişiye 5’er yıl hapis verdi, 28 kişi için ise hükmün açıklanmasını erteledi.
Yargının verdiği kararda gerekçe ilginçti:
“Terör örgütünün çalışması çerçevesinde suçu ve suçluyu övme...”
Yargıtay verilen kararı onadı...
Böylece Deniz’i, Yusuf’u, Çayan’ı anmanın suç olduğunu Yargıtay kayıt altına aldı.
28 kişi hakkında ceza ertelenecek...
4 kişi ise daha önce koşullu salıverildikleri için hapis yatacak.
10 yıl hapis yattıktan sonra “şartlı tahliye edilen” Orhan Ocak 15 yıllık cezayı çekmek için cezaevine girecek.
***
Mayıs ölülerini bırakın rahat uyusunlar mezarlarında...
40 yıldır süren bu intikam alma süreci çocuklarımızı zindanlarda çürütüyor.
Deniz, Hüseyin ve Yusuf... Mahir, İbrahim, Sinan...
Bu ülkenin çoçuklarıydı onlar.
Emperyalizme karşı bayrak açmışlardı.
Bir aşk yazısı, yalnızlık yazısı avuçlarımın içindeydi, kayıp gitti...
600 üniversiteli genç “parasız eğitim, özerk üniversite, demokrasi ve özgürlük istedikleri için” zindanda yatıyor ama toplumun kılı kıpırdamıyor.
100 gazeteci hapiste...
Hepsi “terör yaftası” asılarak yargılanıp tutuklandı.
***
Mayıs vurdu hepimizi kara kara...
Bakın ne diyor Günter Grass:
“Kasım ölüleri, rahat yatsınlar bırakın! / Bizim yaşayanlarla işimiz başımızdan aşkın / Ama bunlar onlar değil, onlar uyandı / ve katiller olarak yaptıkları aynısı, / Ne ödendi ne de vergi alındı kârından / suçluluk yükünün, ben ondan tutukluyum işte.”

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget