Başkanlık Sistemi Gündemde - Orhan Birgit

Yeni anayasa taslağının yazım aşamasına gelinince, Erdoğan’ın ne zamandan beri düşlediği başkanlık sistemi için düğmeye basıldı.
Kendisi için bir şey istiyor görünecek olursa, muhalefet partilerinin sözcülerinden “namert yakıştırması” yapan olur diye öneri Gül’den sonra Çankaya’ya çıkmaya kararlı olan Erdoğan’dan değil; Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’dan geldi.
Bozdağ, dünkü gazetelerin büyük bir bölümünün manşetlerine oturan demecinde sistemin yararlarını anlata anlata bitiremiyor. Dersini iyi ezberlemiş olduğu için de ödevini iyi yapan bir öğrenci gibi kuvvetler ayrılığı ve denetimin en güçlü olduğu yerin başkanlık sistemi olduğunu söylüyor.
Bozdağ’a göre “Bugünkü anayasamızdaki sisteme maalesef parlamenter sistem denilemez… Çünkü kuvvetler ayrılığından değil; kuvvetlerin işbirliğinden bahsediliyor. Oysa mevcut sistemler arasında denetimin en etkin yapılmasına izin verilen sistem başkanlık sistemidir”.
Söyledikleri, Bozdağ’ın gerçekten kişisel görüşü müdür? Yoksa Başbakan Yardımcısı, sahibinin sesi olarak mı konuşuyor? Bunu kesin olarak bilmek mümkün değil. Bilinen Erdoğan’ın da Çankaya’ya sözünü talimat kabul ettirecek donanımla çıkmayı kafasına koymuş olduğudur.
Zaten on yıldır yapmakta olduğu Başbakanlık görevinde çevresine “Tek Adam” olduğunu kabul ettirmiş bir siyasetçinin, kendi izni olmadan yardımcılarının düşünce üretmesine yeşil ışık yakacağı da düşünülemez.
Başkanı kim denetleyecek?
Kendi belirlediği adayların seçim turnikesinden geçerek milletvekili olduğu ve talimatla el kaldırıp indirdiği bugünkü parlamento mu? Yoksa yargıç güvencesi kalmamış olan mahkemeler mi?
Çiçeği burnunda yapılmış olan kamuoyu anketlerinde, yurttaşların maalesef en az güvendiği kurumun adalet olduğunu okumayanımız kaldı mı ki?
Hep birlikte yeni taslak yazılırken öteden beri başkanlık sistemi karşıtı olduğu bilinen komisyon başkanı ve Anayasa Hukuku Profesörü Burhan Kuzu’nun da kervana katılıp katılmadığını izleyeceğiz.
Erdoğan, “tartışılabilir” diye kendi yandaşlarına yeni sistem için zemin hazırlama iznini vermiş. Bilimsel bir konunun tartışılmasının bile ‘Tek Adam’ın iznine bağlı olduğu bir ülkede, söylenebilecek tek şey vardır.
Milletçe Dolmabahçe Sarayı’ndaki çalışma ofisinin önünde toplanarak hep birlikte “Padişahım çok yaşa” diye bağırmak!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget