Mahmuzlar durduramadı.
Sahil erimeye devam etti.
Karadeniz hep vardı.
Denizi hep öfkeliydi.
Sakarya Şehri de hep oradaydı.
Gelin tacı edasıyla akan Sakarya nehri, güzelim Melen Suyu, doğa harikası Maden Deresi, Zümrüt yeşili Karasu İlçesi de hep oldukları yerdeydiler. 5 yıl öncesine kadar böylesi hiç olmamıştı. Karasu’nun eşi bulunmaz sahilinde kumlar çekiliyor çekiliyor denizin içinde eriyorlardı. Deniz kıyıyı yemeye başlamıştı. Durmuyor, doymuyordu. Son 5 yıl içinde Karadeniz, Karasu İlçesi’nin 2 kilometrelik sahil şeridinde 100 metre sahili kumuyla birlikte yutmuş, sahilde 300 evi taş taş üzerinde kalmayacak şekilde yıkıp savurmuş, Karasu’nun ana caddesine 5 metre kalacak kadar gelip yalamış, ev sahiplerini perişan etmişti.
Bu neydi?
Karadeniz köpürüp taşardı.
Bu köpürüp taşma değildi.
Bu başka bir şeydi.
Türkiye için felaketin habercisiydi.
Xxx
Karasu’yu, bu sahilleri, bölgeyi bilir misiniz? Cennetin yeryüzüne yansımış halidir. Doğa olağanüstü güzeldir. Ormanla kaplı dağlar, ağacın her çeşidi, yüzlerce kuş, binlerce börtü, böcek, onlarca endemik bitki, çiçek Kocaeli-Karasu-Kaynarca çizgisinde uzanır ve Karadeniz’in diğer bölgelerinin tam tersine dağlar denize dik gelmediği için Sakarya şehri sahilinde 55 kilometrelik kesintisiz bir bütünlük içinde geniş bir kumsal yaratır. İstanbul’a 1.5 saat, Ankara’ya 2.5 saat uzaklıkta; milyonlarca insan baharla birlikte bu sahillere akar, harika tabiatı seyreder ruhunu yıkar.
İşte bu sahili deniz yutuyor.
5 yıldan beri sahil eriyor.
Doğa bir şeye isyan etti.
Hiç görülmedik değişimler yaşanmaya başladı. Google Earth’a girin siz de göreceksiniz. Melen Suyu ile Maden Deresi’nin ağızlarının bir yanı oyulmuş, diğer yanına kum dağları oluşmuş.
Doğa niçin isyan etti?
Ne yapıldı da doğa çıldırdı?
Xxx
Sakarya İnşaat Mühendisleri Odası, üniversiteleri ve sivil toplum kuruluşlarını da harekete geçirip çalıştay düzenledi. Sakarya Milletvekili Münir Kutluata (MHP) Meclis’e partisi adına bir “Araştırma Önergesi” verdi, konuşuldu, “doğanın neden isyan ettiğini iktidarın ilgili bakanlığının (Ulaştırma Bakanlığı) ilgili Genel Müdürlüğü’nün (DLH-yeni adı Altyapı Yatırmları Genel Müdürlüğü) araştırıp bulup çıkartması ve önlemlerini bu bulguya göre alması” istendi.
Önce nedeni bulunmalıydı.
Projeci iktidar, doğanın isyanının nedenini bulamıyordu. Sadece önce 2009 yılında Nato İnşaat adlı şirkete 12 tane denize dik mahmuz yapımını ihaleyle vermiş; 500 bin TL’ye yaptırılan denize dik mahmuzların hiçbir faydası görülmediğinden, 2010’da yine aynı şirkete bu kez denize paralel 3 dalgakıran (700 bin TL) ve 2011’de de yine aynı şirkete 4 dalga kıran(1 milyon TL) yaptırılmıştı. 20 yatay dalgakıran daha yaptırılacağı planlanmıştı.
Xxx
Deniz kıyıyı yiyor.
Projeci iktidar mahmuz yaptırıyor, dalgakıran konduruyor fakat “bu bölgede doğaya hangi hesapsız, önlemsiz, bilgisiz vahşi müdahale yapıldı ki, Karadeniz iyice delirip isyan etti?” sorusunun cevabını bulamıyordu.
Bir sebebi olmalıydı.
Sakarya nehri ağzı düzenlenmişti; sebep bu olabilir miydi? Karasu’ya liman yapılmıştı, Maden Deresi ağzına müdahale edilmişti, Sakarya Nehri boyunca yüzlerce kum ocağı açılmıştı, sahilden inşaatlar için kum taşımasında patlama yaşanıyordu, deniz midyesi avcılığıyla denizin dibi devamlı ve acımasızca taranıyordu: sebep bunlardan biri mi yoksa hepsi miydi?
Projeci iktidar.
İstanbul’a ikinci boğaz yapacak.
Karasu’da doğa isyan etti.
Deniz sahili 5 yıldır yiyor.
Projeci iktidar seyrediyor.
Nedenini bulamıyor.
Belki de bulmak istemiyor.
Yorum Gönder