Spor ahlakı acı bir badem midir? - Necati Doğru

Hastanesinin yüzde 75 hissesini Japon-Malezya ortaklığı bir şirkete 1.2 milyar dolara sattı. Yabancı ortağını koluna taktı, Ankara’da Başbakan’a götürdü.
Birlikte fotoğraf çektirdiler.
Gazetelere basıldı.
“Memleketi konuştular” diye yazıldı.
Başbakan, yakın dostu başarılı işadamı Mehmet Ali Aydınlar ve hastaneyi sattığı yeni yabancı ortağından; “daha fazla dış yatırımcıyı ülkeye nasıl kazandırabiliriz” diye fikir aldı.
Yani o kadar olur!
Bu kadar başarılı işadamı.
İki mektubu okuyamıyor (!)
Kendisi, “mektupları sümen altı etmişler, bana göstermediler” deyip istifa etti. Mektupları saklamakla suçlanan Futbol Federasyonu Baş Hukuk Müşaviri Prof. Dr. İlhan Helvacı ise “Başkan Mehmet Ali Aydınlar’ın zihni yorgun. Hatırlamıyor. Mektupları gördü” diye açıklama yaptı.
Hangisi doğru söylüyor.

Federasyon başkanı mı?
Federasyon hukuk müşaviri mi?
Ne fark eder?
Ortada; “sabah futbolla kalkıp, akşam futbolla yatarak” tutukları takımın renkleriyle “kollektif benlik bulmuş” milyonlarca futbol izleyicisini  afyonlanmış koyun durumuna düşüren bir çirkin tablo var. Federasyon Başkanı’nı, uzaktan kumandalı olarak, Başbakan belirliyor.
Başbakanl söyledi.
Delegeler seçti.
Böyle ola geldi.

Xxx

Biz spor ahlakına bakalım.
Spor ahlakı ne oldu?
Şike yasası, sabaha karşı yıldırım hızıyla çıktı. Bu haliyle şike yasasının “ahlaksızlığı koruduğu” iddia edildi. Cumhurbaşkanından döndü. Başbakan yasayı yeniden ve aynen çıkarın diye Meclis’e buyruk verdi.
Yasa tekrar çıkartıldı.
Bu yasa “şike çetesini koruyor, onların isteğiyle yapıldı” diyen iktidar milletvekilleri de sustu. Cumhurbaşkanı biata zorlandı. Onayladı.

Oysa bas bas bağırıyorlardı:
Sporda İstanbul dükalığı var.
Futbola mafyacılık hakim.
Şike çetesi Ergenekon içinde.
Belarus’a çantayla para gitti.
Temiz kramponlar pislendi.
Yılda 5 milyar dolar gibi büyük bir paranın döndüğü, çocuk, kadın, erkek, ihtiyar, genç milyonlarca insanın; “lekesiz ve şikesiz başarma duygusu lezzetini tatmayı” aradığı futbol sporuna bizim ülkemizde düşmüş bu ağır leke perdesini aralaması gerekenlerin başında Türkiye Futbol Federasyon Başkanı Mehmet Ali Aydınlar geliyordu.

Xxx

Başarılı bir işadamı geçiniyordu!
Başbakan’ın da baş dostu olmuştu!
Spor ahlakını acı bir badem yaptı, “mektupları bana okutmadılar” diyerek gitti.
Bıraktığı tablo şöyle:
Futbol üzerinden siyaset yapılır.
Futbol üzerinden kara para aklanır.
Futbol üzerinden militan yetiştirilir.
Futbol üzerinden işadamı olunur.
Oysa, yasasına göre, Futbol Federasyonu, halktan toplanan paralarla ayakta durur. Temiz bir spor ahlakının gelişmesine omuz verir.

(uyan borusu)


Van’a verilen söz tutulmadı!

Van depreminin üzerinden 3 ay geçti. Başbakan ile Bakanlar, “3 yıl yetecek kadar yiyecek, giyecek yığdık. Bu yardımlarla 4 yeni Van kurulur” diye öğünmüşlerdi. Başbakan’da “ocak ayı sonuna kadar Van’da artık çadır kent diye bir şey kalmayacak, tamamiyle konteynır kent haline hepsini getirmek istiyoruz” demişti. Verilen söz tutulmadı.70 bin deprem mağduru eksi 15 derece soğuk havada çadırda yaşamaya çalışıyor. 3 ayda 127 çadır yandı. Çoğu çocuk 11 kişi de bu yangında can verdi .

Necati Doğru/SÖZCÜ

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget