Korkulu Günlere Doğru - Orhan Bursalı

Haberleri dinliyorum, "sınırımıza yakın bölgede çatışma, köylerimize mermiler düşüyor.." Mermilerin İran'a düşecek hali yok tabii ki, çünkü Ankara'nın destek verdiği, topraklarında barındırıp bağrına bastığı, ABD ve ClA'nın örgütlediği Hür Suriye Ordusu'nun elemanları, Suriye Ordusu kovalayınca bize kaçıyorlar! Onları kovalayan mermilerle birlikte!
Biz içe döndük, ama hemen yanı başımızda korku dolu gelişmeler var. ABD (ve Batı) Ortadoğu ve İslam ülkeleri arasından 2 "diken"! "temizlemeye" çalışıyor. Suriye ve iran...
Tıpkı Irak işgali döneminde olduğu gibi, Batı'nın kara propagandası dünyayı ve dolayısıyla Türkiye'yi sardı; Kanlı Suriye yönetimi.. Yaz yazabildiğin kadar..
Ankara, tam angajman oldu, Fransa- ABD ve İngiltere'nin öncelikle Suriye'ye yönelik operasyonlarına.. Soykırım konusunda Fransa ile çatışıyor Ankara, ama Suriye'ye karşı kankalar! Ankara diyor ki: Nasıl Libya'yı kararlılıkla devirdiler ve biz geç uyandık, bu kez de Suriye'ye devirecekler, bu kez zamanında pozisyon alalım!
Bütün o büyük hacimli insan haklan vb. gibi açıklamalarının ardında yatan, basit politik düşünce şeması budur...
***
Güvenlik Konseyinde Suriye'yi işgale yol açacak yaptırımlara Çin ve Rusya hayır dediler. Ankara hemen "bu soğuk donem politakası" açıklamasını yaptı!
Büyük ulus devletlerin küresel çıkar çalışmasıyla karşı karşıyayız bölgemizde.. Tıpkı eskisi gibi! Değişen bir şey yok!
Petrol bölgelerini denetime.. İç pazarlarına ve siyasal yönetimlerine yeten kadar nüfuz edemedikleri ülke rejimlerini devirip yerlerim kendi adamlarını getirme politikalarına karşı çıkarsanız... soğuk savaş politikacısı olursunuz!! Davutoğlu için ne kadar şanssız bir açıklama!
***
Kim önce acaba, sorusunu tartışıyorduk.. Suriye mi Iran mı?
Suriye daha kolay bir yem, önce onu haklayıp İran'ı yalnızlaştırma politikası öncelik kazanır derken.. Birdenbire "İsrail 6 ay içinde İran'ı vurabilir" kehaneti başımıza düştü, İsrail'in İran'a saldın planlan yeni değil, dünya bu hazırlığı biliyor, ama takvimi veren Washington Post'un ünlü yazarı David Ignatius..
Bu kişiyi Davos'ta Başbakan Erdoğan'ın "one minute" dediği toplantıdan anımsayacaksınız.. Oturumu yönetiyordu ve Başbakanın hışmına, da uğramıştı!
Şimdi öyle görünüyor ki, sanki "İki takvim" çakıştırıldı. İkisinin de baden "halledileceği" bir süreç işlemeye başladı sanki..
Bu bir yeni Ortadoğu Savaşı demektir. Kanlı büyük bombaların sivil halkları dövdüğü bir savaş..
Ortadoğu'nun bitmeyen kaderi, savaşlar altında ezilip yok olmak... hep yoksul, hep başı ezilmiş, hep esir..
***
İran,ın nükleer tesisleri yerin altında olduğu İçin, imha edilmesi zor, diyor Amerikan kaynakları: Eldeki hazır bombaları, o kadar da diplere işleniyormuş.. Ama kısa zamanda o tür bombaları imal edebilecek duruma geleceklermiş..haberguncel.blogspot
İran'a karşı küçük çaplı, etkileri sınırlı, atom bombaları kullanılabilir mi?
Ama her durumda, İran'a karşı bir uyduruk senaryo ile, önce İsrail'in saldırısı tartışılıyor. Bunu İzleyen anlarda da, Obama'nın saldırısı devreye girecek.. Bu adam dünyaya, İslam dünyasına ne vaadlerle gelmişti, şimdi ise Bush'larla aynı mevzide dünyaya ateş ediyor!
***
Suriye'ye müdahale İçin, Batı'nın ağır savaş güçlerini cepheye sürmesi için, her türlü düzenbazlık, her türlü kirli propaganda, her türlü kirli propaganda yapılıyor. Bunların en büyüğü de, şimdilik. Güvenlik Konseyi'ndeki oylamadan hemen önce sahneye kondu ve ellerindeki çapulcu Ordusunu Suriye kentlerine ve Suriye'nin üzerine saldırttılar..
Ki, çok İnsan ölsün!
Suriye'de ne kadar çok katliam olunsa, yaparlarsa. Esad ile kendi çapulcu ordularını kışkırtılarsa, ülkeye müdahaleleri o kadar 'meşruluk" kazanacak!
O nedenle, 100-200 yetmez...
500-1000'er desteler halinde ölmeli Suriyeliler..
5OOO'er... 10.000'er Ölmeliler!!!

Orhan Bursalı/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget