…dum,…dum Durumu! - Yakup Kepenek

Dumdum bir tür çentikli kurşun. Adını bir Hindistan kentinden alıyor. Büyük halk ozanı Âşık Mahzuni Şerifin ünlü türküsündeki "domdom" kurşunu da oradan geliyor.
Ancak başlıktaki dum dum kurşun değil. Bir zamanlar gözü kapalı bir biçimde AKP destekçisi olanların şimdilerde ulaştıktan aşamayı anlatıyor .
Olay şudur :
Adlarının sıralanmasına gerek yok. Kamuoyunun yakından tanıdığı bu kendilerini liberal, solcu ve özgürlükçü olarak tanımlayan ve önde gelen gazetelerin köşe yazan ve TV yorumcusu olan kimi kişiler, yıllarca AKP yandaşlığı yaptılar.
Ancak AKP yandaşlığı yaparken, bilinçli bir biçimde cumhuriyetin değerlerinin, ekonomik ve toplumsal atılımlarıyla günümüz Türkiye'sini yarattığını tamamıyla göz ardı ettiler. Bu değerlerin AKP tarafından adım adım dinamitlenmesine uzun süre göz yumdular; giderek alkış tuttular. Türkiye'nin AB üyeliğini savunurken bile, büyük bir çelişkiye düşerek, bunun yalnız ve ancak cumhuriyetin değerleriyle olanaklı olabileceğini göremediler.
AKP destekçileri, bu partinin hak ve özgürlüklerin genişlemesini sağlayacağı umudunu, allayıp pullayarak topluma sundular; içeride ve dışarıda AKP'yi pazarladılar. Basın yayın sektörünün sermaye sahiplerinin çıkarıyla da örtüşen bu AKP etkili rüzgârı, 2002 seçimleriyle başlayan dönemde kamuoyunu biçimlendirdi. Sonrasında yapılan tüm seçimlerdeki AKP başarısında bu yazar ve yorumcuların katkısı ve sorumluluğu yadsınamaz.
Temel niteliklerinin çok doğal bir sonucu olarak, hak ve özgürlüklerin genişletilmesinin sağlanamaması; kendi 12 Eylül'ü olan 2010 halkoylamasından sonra yaşananlar; özellikle de
2011 seçimlerinden sonraki uygulamaları, AKP'ye bağlanan büyük demokrasi umut ve beklentilerini eritti;'tuzla buz etti.
Nitekim, içişleri Bakanı geçen pazar günü Edirne'de, AKP destekçisi liberal-demokrat büyük düşünürlerin bir türlü göremediğini tek tümcede özetledi: "AKP siyasetin ötesi bir organizasyondur; sıradan bir siyasi parti değildir!"
***
AKP uygulamaları karşısında, AKP destekçisi yazar ve yorumcular artık tümüyle dum'lu tümceler kuruyor:
AKP'nin hak ve özgürlüklerin genişlemesini sağlayacağına kesin gözüyle bakıyordum; bu partinin hukukun üstünlüğünü sağlayacağını umuyordum; AKP'den Kürt sorununa çözüm bekliyordum; bu parti ülkeyi AB üyesi yapar , sanıyordum...
Liberal yazar ve yorumcuların bir bölümü AKP'ye eleştirilerini Kemalizm üzerinden yapıyor. Hukukun üstünlüğüne; kurumlaşmaya, insan aklının yaratıcılığına; kadın erkek eşitliğine; sanayileşme yoluyla gelişmeye; sanatsal ve kültürel üretime ve bilimsel bilginin yol göstericiliğine öncelik veren Kemalizmin, düşünsel kökenlerinin ve en temel ilkelerinin, AKP düşüncesiyle hiçbir biçimde bağdaşamayacağını, nedense ve hâlâ bir türlü görmek istemiyor. Aklını Kemalizmle bozan bir bölümü de AKP'nin dindar nesiller yetiştirme girişimini, korkulacak bir şey yok, sermaye birikimi arttıkça din de liberalizmin etkisiyle değişiyor diye süsleyerek satmaya çalışıyor!
Umudumuz AKP diyen yazar ve yorumcular, yani dumdumlar, son günlerin yargı, sivil ve resmi polis satrancı sırasındaysa tam anlamıyla şaşkına dönmüş bulunuyor.
Üst yönetimi birçok konuda AKP'ye benzeşen ve onlara adeta öykünen CHP, Başbakan, eğitim tarihinin en büyük ve özgün başarı yıldızı olan Köy Enstitülerine saldırırken bile ağzını açmıyor; ne olur din konusuna girmeyin diye hükümete yalvarıyor; devletin çatısının uçtuğu son kavga karşısında tutarlı bir demokratik yönetim seçeneği sergileyemiyor.
Bu durumda AKP de cumhuriyetin değerlerine her gün domdom kurşunu sıkmaya, hızlanarak devam ediyor!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget