Futbolda şike skandalını sevinçle karşılamıştım.
- İnsanların ne sağcı ne solcu, sadece futbolcu olduğu yerde bu olay hayırlara vesile olur, demiştim.
Hayırlara vesile oldu da gerçekten.
Top kafalıların görmemekte direndikleri hukuk rezaletleri, kendi ilgi alanlarına da sıçradı.
Böylelikle yurtseverlere yöneldiği zaman ilgi çekmeyen hukuk ihlalleri topseverlere yönelince toplumun dikkatine mazhar oldu.
- Hukuk ve hukuk devleti herkese lazımdır, derim hep.
Nitekim de oldu.
Allah bilir ya, Silivri’de ve Ergenekon ya da Balyoz, ya da Nedim Şener, Ahmet Şık ya da Soner Yalçın olaylarında “Bana ne, ne halleri varsa görsünler!” demiş olan Aziz Yıldırım da, ucu kendisine dokununca “Hukuk yok mu?!” diye bağırmıştır.
Şike skandalının patlak vermesine sevinmem bundandır, yoksa futbol temizlenecek kanısından değil.
Gördüğünüz gibi, TFF şike konusunda “yola devam” kararı verdi.
TFF yetkililerinin bildirdiklerine göre, ellerindeki dosyalar şike kararı vermeye yetecek kanıtları içermiyordu. Bu durumda ceza vermemeleri de doğal.
Şimdi bu durumda, şike var mı yok mu?
Var desen kanıtlayamazsın.
Yok desen kimseyi kandıramazsın.
***
Ligler bu kadar iddianın üzerine devam edecek. Bundan sonra şike konusunda nasıl karar verilebilir ki?
Şike söylentileriyle böylesine malul bir ligin hiçbir şey olmamış gibi devam etmesi nasıl mümkün olacak?
Statlarımız artık kanalizasyon kokmayacak mı?
Kimi takımlar hakkındaki şike söylentileri ileride, sokakta tribünlerde yeni gerginlikler ve çatışmalar yaratmayacak mı?
İddianame çıktığı zaman şike ile ilgili daha sağlıklı bir karar verilebileceği söyleniyor. Böyle bir mantık olur mu?
Şike konusunda ya TFF’ye yetecek kanıt yoktur, ya da vardır. Kanıt yoksa, iddianame değil, kesinleşmiş yargı kararı beklenir. İddianame kanıt değil, adı üstünde iddiadır.
Kesin yargı kararı verilinceye kadar atı alan Üsküdar’ı geçecektir. Dava bir iki yıl sürse, sonra nasıl bir uygulama yapılacak?
Bütün bunlar neden kaynaklanıyor?
Bütün bunlar, savcıların TFF’ye doğru dürüst dosyaları göndermemesinden, özel yetkili mahkemelerin, bu gizlilik merakından kaynaklanıyor ve tabii ortaya bu kez de bir hukuk skandalı çıkıyor.
Evet, şike skandalı artık hukuk skandalına dönüşmüştür.
***
“Şike!” diye yer gök inliyor. Ortada şikeyi kanıtlayacak herhangi bir belge yok.
Fenerbahçe gibi bir kulübün başkanı şike suçlamasıyla gözaltına alınıyor, “Hani bu şikenin belgesi?” diyorsunuz. “Gizlidir arkadaş!” diye yanıtlıyorlar. Koskoca ve üstelik hasta adamların tutuklanmalarına yeten belge ve deliller şikeyi kanıtlamaya yetmiyor.
Peki arkadaş, o zaman bu adamları neye dayanarak içeri atıyorsunuz?
Peki arkadaş bu adamları neden tutuksuz yargılamıyorsunuz?
Belgeler ligin üzerine en ufak bir şaibe bile düşürmüyor, ama insanları tutuklamaya yetiyor.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, Fenerbahçe Başkanı ile Sivasspor Başkanı tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk ediliyorlar, başkanlıkları bitiyor.
Neden?
Şikeye karıştıklarını gösteren bir belge mi var?
Varsa neden şike yok deniyor, yoksa neden Aziz Yıldırım ve Mecnun Odyakmaz Disiplin Kurulu’nda?
Tutukluluk tedbirdir, hüküm değil.
Peki, bu adamlar neden disiplin kurulundalar, neden başkanlıkları bitiyor?
Görüyorsunuz, futbol skandalı, hukuk skandalına dönüştü.
Ali Sirmen/Cumhuriyet
Yorum Gönder