Fıkıh Hocası, İsa'dan bile geride! - Necati Doğru

Halk hiç ilgilenmiyor. İslamcı aydınlar ile liberal aydınlar arasında fıkıh hocası Prof. Dr. Hayretin Kahraman’ın “İslami yaşam tarzına uymayanlara tahammül mü gösterelim, hoşgörü ile mi bakalım” ana fikirli yazısı tartışılıyor.

Hoca ne yazmış?
Özetle söylersek:
Bir Müslüman kişi İslam ahlakıyla bağdaşmayan bir yaşam sürdürmekte olan kişilerle yaşamak zorunda kalırsa bu gibi kimselere “hoşgörü” değil  fakat “tahammül” göstermeleri gerektiğini öğütlüyor.
2011 yılında yaşıyoruz.
Fıkıh Hocası bu öğüdü veriyor.
İsa, 2011 yıl önce yaşadı.
Bir de İsa’nın öğüdüne bakalım.
Bir gün İsa’yı lekelemek isteyen yüksek rahipler sınıfından bir gurup kendisine yaklaştı. Din gayretiyle soruyormuş gibi yaparak; “Senin doğruyu söylediğine ve Allah’a giden yolu kim olursa olsun gösterdiğine inanıyoruz, biliyoruz. Bize fikrini söyle:Kayser’e vergi vermek doğru mudur?” diye sordular.
İsa,önce cevap vermedi.
Birinden bir para istedi.
Paranın üstünde kabartma bir baş vardı. Kabartama baş Kayser’indi. İsa, paranın üstündeki kabartma başa bakarak; “Kayser’e ait olanı Kayser’e, Allah’a ait olanı Allah’a veriniz” dedi.

Xxx

Bu çok net bir sözdü.
Dünya işlerini ayrı tutun.
İnancı öbürüne karıştırmayın.
Biz şimdi 2011 yılındayız.
Bizim fıkıh hocası, gücü elinize iyice geçirinceye kadar tahammül edin diye öğüt veriyor.
İsa’nın başka bir öğüdü de var.
Bu çok bilinen hikayedir.
Bir gün İsa’ya  zina işlemiş bir kadını getirdiler. Bu kadına dini inanç ve Allah’ın emirleri gereği ne yapmak gerektiğini sordular. Amaçları İsa’yı zor durumda bırakmaktı.
İsa bu soruya şu cevabı verdi.
“İçinizde günahsız olan kimse, bu zina işlemiş kadına ilk taşı o atsın”
İsa, bu cevapla ikiyüzlülüğün kalbini de deşmiş oldu. Din tarihçileri, İsa’yı çarmıha gerilerek ölüme götüren asıl eyleminin bu iki yüzlülüğü deşen “hanginiz günahsız ise ilk taşı o atsın” cümlesi olduğunu yazıyorlar.
Fıkıh hocası nereden biliyor?
Hangimizin ne kadar günahı var?
Yıl olmuş 2011.
Fıkıh hocası İsa’dan bile geride.

Xxx

Dini duyguların yükseldiği şu ramazan günlerinde fıkıh hocalarının öğüt dolu yol gösterici yazılarının “insanlar arasında ikilik yaratmaktan” kaçınmaya dönük yazılması gerekmez mi?
Milletin içine ikilik sokalım.
Bunu din adına yapalım.
Bu, dini inancı, “toplum içinde toplum yaratılmasına” varacak noktalara taşıyarak istismar etmek; laik toplum içinde aidiyetin İslam olduğu bir cihat toplumu oluşturmaya hizmet eder.
Fıkıh Hocası’nın hedefi bu mu?
Hoş mu görelim!
Tahammül mü edelim!

KUTU
(uyan borusu)




Piyazlama!

Böyle başlıyor. Bunun adına “piyazlama” diyorlar. Ana yemeğe geçmeden önce soğanlı-sirkeli-limonlu haşlanmış fasülye ile iştah köreltmeye benziyor. Merkez Bankası, döviz fiyatlarını tutmak için her krizde yaptığı gibi yine piyazlama yapıyor.  Dövize müdahale ediyor. 5 Ağustos’tan bu yana günde 100 milyon dolarlık alım ihalesi yapan Merkez Bankası, bunu Cuma günü 140 milyon dolara çıkardı.  Böylece son 5 yılın en yüksek dövizini sattı fakat doları yine de ancak 1.79 lirada tutabildi. Kriz uzun sürecek.


Necati Doğru

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget