YÖK ve ÖSYM başkanları sürekli konuşuyor. Keşke hiç konuşmasalar da biz de hiç yazmasak.
Ama nedense ısrarla açıklama yapmaya devam ediyorlar.
Üstelik de, öğrencilerin merak ettikleri konularda değil, tam aksine, sanki öğrencileri provoke edercesine, tam da kapanmakta olan tartışmaları yeniden alevlendirmeye yönelik tarzda.
İşte size bu konuda iki farklı haber:
“Paranoyaklık yaptı”
Daha önceki açıklamalarında ÖSYM Başkanı Ali Demir’e sahip çıkan YÖK Başkanı sert konuştu:
“Kopyaya karşı alınan önlemler abartıldı. Demir paranoyaklık yaptı. Tuvalet iznini kaldırmak saçmaydı. İdari hatası var. Ben de öğrenci olsam sokağa çıkardım.”
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, katıldığı bir televizyon programında YGS sınavı ve ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Yusuf Ziya Özcan, kısaca şunları söyledi:
“Maalesef ÖSYM’ye güven erozyonu oldu. Ali Demir’in krizi idare edişiyle bu noktaya geldik. Ali bey çıkıp her şeyi anlatsaydı bu noktaya gelmezdik. Deneyimsiz olması eleştirilebilir doğrudur. Ama zor bir iş. Kopya çekilmemesi için abarttı, paranoyaklık yaptı. Hatta ölçüyü fazla kaçırdı. Tuvalet iznini kaldırmak saçmaydı. İnsan nikâh yüzüğüne bluetooth nasıl koysun? İmtihan için yıllardır taktığım yüzüğü niye çıkartayım ki. Şimdi LYS’de bunları değiştirmek için konuşacağız Ali Demir ile. Sınav öncesi açıklayacağız. Bu seferki hata yeterli yedek soru kitapçığı hazırlanmamış olması. Kopyadan korktuğu için, ‘aman fazla basmayalım’ dedi. Hata etti. Basından bir şey gizlemeyeceksin her zaman ortaya çıkar. Zamanla iyileşeceğini düşünüyorum. Öncelikle basın danışmanı bulmalı kendine. Hiç konuşmayacaktı. Üç kişilik hukuki bir soruşturma yapılıyor hakkında. 13’ünde bize geldi kâğıt. Seçim sonrasına bırakmak diye bir şey söz konusu değil. Demir tek değil başkalarını da araştırdıkları için uzun sürüyor. Çıkan sonuca göre ne ceza vereceğimize bakacağım. Tabii ki soruşturuluyor. İdari hatası var. Siyasi malzeme olarak kullanılması hataydı. Üzüldüm. Bütün siyasilerimizi kınıyorum. Öğrenci ne yapsın. Sokağa dökülüyor. Ben de öğrenci olsam ben de çıkardım.”
Demir: En güvenilir kurumuz
Üniversiteler arası Kurul (ÜAK), 194’üncü toplantısını İTÜ’deki Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi. YGS’deki şifre iddiaları nedeniyle ağır eleştiriler alan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, mensubu olduğu İTÜ’deki ÜAK toplantısına bu kez ÖSYM Başkanı sıfatıyla katıldı.
Üniversite rektörlerinin ve akademisyenlerin yoğun ilgisiyle karşılanan Demir, 1 aydan az zaman kalan LYS’de (Lisans Yerleştirme Sınavı) yeni yapılan düzenlemeler ve çok tartışılan YGS’yle ilgili Habertürk’ün sorularını yanıtladı. Konuşmama kararı aldığı gözlemlenen Demir sözlerine, “Çok hassas konular, söyleyeceğim en küçük kelime spekülasyon olacaktır” diyerek başladı.
ÖSYM’nin hâlâ en güvenilir kurumlardan biri olduğunu ve öyle de devam edeceğinin altını çizen Demir, “Amacımız hak ve adalet ölçüleri içinde, bilimsel yöntemler kullanarak, şeffaf bir sınav gerçekleştirmek” diye konuştu. Demir, “LYS de YGS gibi çok düzgün bir sınav olacak. YGS’den sonra yaptığımız TUS ve KPDS’deki yöntemle LYS’yi de yapacağız. Kitapçıklar salonda rasgele dağıtılacak ve her aday kendi soru kitapçığının kodunu cevap kâğıdı üzerine kodlayacak. İstenilen adaya istenilen sorunun cevabı gibi tartışmalar tamamen ortadan kalkacak” dedi.
Demir, 23 Eylül 2010’da göreve başladığını belirterek, yaptığı ilk işin Türkiye’de haklı bir güvene sahip olan ÖSYM’de güveni yeniden tesis etmek için sınava yönelik tedbirleri oluşturmak olduğunu kaydetti.
“YGS’de hiçbir aday haksız bir şekilde öne geçirilmemiştir” diyen Demir sözlerini şöyle sürdürdü: “2010 ile 2011’i karşılaştırdığımızda Türkçe, sosyal, matematik testleri kıyaslandığında farklı bir ortalamanın olmadığı hatta çok zaman 2011 YGS’nin çok daha iyi bir sınav olduğunu gördük. Olağanüstü rahatsızlık veren bir durum yoktu.”
YGS’de yaşanan yedek kitapçık sorununu da kabul eden Demir, “Baskı hatalarından soru kitapçığı sıkıntısı yaşanmaması için yedek kitapçık sayısını 2 katına çıkardık. Karşılaştığımız sorunların bir kısmı dijital baskının ilk kez uygulanmasından kaynaklandı. Tüm sorunları çözdüğümüze inanıyoruz” dedi.
Özetin özeti: Fazla söze hacet yok!..
Yorum Gönder