Hayal Ülke! - Orhan Bursalı

CHP’nin Demokrasi Projesi’ni (Demokrasi, Eşit Yurttaş - Özgür Toplum) Kılıçdaroğlu ana hatlarıyla açıkladı; Sencer Ayata ve genç CHP’li uzman Mehmet Karlı da ayrıntılar hakkında bilgi verdiler...

Çeşit çeşit gazeteci, her tür ve renkten. İktidar yanlıları konuşulurken bol bol yemek yedi, diğerleri “Evet ama bu kadar özgürlük yetmez daha neler var onlara bakalım,” soruları sordular; mesela “neden Gn. Kur. Başkanı’nın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanacağı açık ve net değil...”

Bunlar sorulurken, bu şekli şeyin benim için hiç de önemli olmadığını düşündüm... Bağlansın, gazeteci arkadaşlarımın hatırı için; bağlanırsa kendilerini “demokratik bir ülkede” hissedeceklerse...

Ama ülkede gerçekten derin bir demokratik nefes alıp vermenin bundan bin kat daha önemli olduğunu varsaydım... İngiliz Kraliçesi’nin varlığı, taht maht vb, İngiltere’yi diktatör nasıl yapmıyorsa!

Mesela kaset ahlaksızlıkları, internet yasakları, gençlerin parasız eğitim pankartı açtıkları için örgüt üyeliğinden içeri alınmaları, muhaliflerin gizli örgüt üyesi olarak içeri tıkılmaları, uyduruk belgelerle insanların tutuklanmaları, hukuktaki büyük ahlaksızlıklar, eşeğe oy ver deseler veririm diyen yargıçların baştacı edilmeleri...

Muktedirlerin müstebitliğe doğru adım adım yol almaları... Gazeteci arkadaşlarımıza “Bedelini ödeyecek” tehditleri.. ve gerçekleşen bütün siyaset, iktidar ve güç ahlaksızlıkları...

Ve benzeri olaylar sistemik ve kurumsal olarak yaşanıyorken, iktidar yargısının kurulduğu bir batağa saplanmışken ülke ve hepimiz...

... Gn. Kur. Başkanı’nın neye bağlı olduğunu demokrasinin bir ölçüsü (temel veya yan!) olarak görmek...

Doğrusu, halka ekmek yok ama pasta verelim size.. demek oluyor... Meslektaşlar affetsin.. ben öncelikle ekmek arayışındayım!

Aç aç dolaşıyorum ülkede, nefes alıp veremiyorum...

Ortalık ateş içinde.. pasta yemek istemiyorum...

Gerçekten demokratik bir yaşama ulaşmış bir ülkede, askerin kime bağlı olduğu, tamamen hava cıvadır!

***

CHP’nin Demokrasi Projesi’ne de tek kelime ile Allah derim! Daha ne diyeyim! İndirin CHP sitesinden, okuyun ve okutun...

Çok iyi çalışılmış bir ders..

Daha klasik demokrasi’ye bir türlü geçememiş bir ülkeye, müthiş bir yüksek atlama çıtası ile olimpiyat rekoru kırdıracak bir proje hazırlamışlar!

Klasik demokrasi tutmadı, becerilemedi; o halde özgürlükçü demokrasiye geçeceğiz.,.

Başka çare yok!

Türkiye bu çıtadan atlayabilir mi?

Bırakın o yüksekliğe sıçrayabilmeyi, vallahi sıçrarken çıtayı tutan direklere çarparak iki seksen minderde yatar, ambulans falan, minderden kalkabilirse hastanede kendine gelebilir mi, bilemem!

***

CHP iyi bir durum eleştirisi yapıyor... Lime lime ediyor; yasa yasa, madde madde ve uygulama uygulama... AKP muktedirlerinin 9 yıl içinde bir polis devleti ve bir OHAL iktidarı nasıl kurduklarını iyi incelemişler... Şüphesiz ki mükemmelleştirilebilir...

Ve bunun üzerine özgürlükçü demokrasiyi inşa ediyorlar...

Ana başlıklarını okuyorum: Milli İrade, Sivilleşme ve Demokrasi... Özgürlükçü Demokrasi.. Parlamenter Demokrasi... Çoğulcu Demokrasi... Sosyal Demokrasi.

Kılıçdaroğlu, sık sık vurguluyor: Biz yeniliklerin ve değişimin partisiyiz.. Bugüne kadar ülke kurucusuyuz, Demokrasiye geçişin partisiyiz, Sosyal demokrasi partisiyiz.. Şimdi de dördüncü olarak özgürlükçü demokrasiyi kuracağız...

Kılıçdaroğlu, Sencer Ayata ve pek çoğu, buna gönülden inanıyorlar! Sahici adamlar! Numara yok, gönülden kimseler...

Türkiye’nin muktedirlerin müstebitliğe doğru yol aldığı bugünkü koşullarında, kelle koltuk yola koyulmuşlar..

Geriliğin, ilkelliğin, muktedirliğin büyütüldüğü bir bataklığı, karşı uçtan kurutmaya ve üzerlerine demokrasi çiçekleri dikmeye koyuldular!

***

Projeleri, çoğumuza büyük bir özgürlük umudu verdi!

Güçlü bir Meclis! Temsil yeteneği yüksek! MİT’ten askere kadar herkesin hesap verdiği... Meclis’te 15 günde bir, yöneltilen sorulara hesap veren bir başbakan! “En kapsamlı sivilleşmeyi gerçekleştireceğiz.”

Kılıçdaroğlu, çok doğru isimler taktı:

Sopalı demokrasi, dedi. Ucube demokrasi, dedi. Tutuklu demokrasi, dedi. İşkencenin cezası yok ve sürüyor dedi.. Vergi denetimi siyasallaştı, dedi. Hepimiz şifreli konuşuyoruz, dedi.

Dedi oğlu dedi..

Ruhum dinlendi kısa bir süre de olsa..

Demokrasi hülyalarını anlatınca..

Bir süre..

Bir hayal ülkede yaşadım...

Ortalık güllük gülistanlıktı...

Bizim neslimiz, zaten, hep, düşler içinde yaşadı..

Zararı yok, CHP’nin düşüne de helal olsun!..

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget