CHP’li Yerel Yönetimler: Kadıköy’den İzlenimler - Emre Kongar
Nedense yerel yönetimlerin çalışmaları medyada pek yer bulmaz.
Seçimlere iki hafta kala herkes liderlerin mitinglerine odaklandığı için bugünlerde bu durum normal karşılanabilir.
Ama büyük medyanın, özellikle İstanbul’un ilçelerindeki başarılı belediye başkanlarına yeterince yer vermediği açık.
Selami Öztürk Kadıköy’de, İsmal Ünal Beşiktaş’ta, Mustafa Sarıgül Şişli’de, Mustafa Değirmenci Avcılar’da Mustafa Zengin Maltepe’de, Altınok Öz Kartal’da çok başarılı işler yapıyor.
Çevre düzenlenmesi, yeşilin korunması, yağmanın önlenmesi CHP’li belediyelerin önemli öncelikleri arasında.
Ama en önemli hizmetler sağlık alanında görülüyor.
İsmail Ünal’ın Beşiktaş’taki hizmetlerinin bir arkadaşımın hayatını nasıl kurtardığını daha önce yazmıştım.
Kadıköy’de Selami Öztürk’ün kurduğu ağız-diş sağlığı ve çocuk sağlığı polikliniği müthiş işler yapıyor.
Toplumda taranmamış kesim, hizmet verilmemiş bölge kalmamış.
Halk çok memnun.
***
CHP’li belediyelerin sanat ve kültür faaliyetleri de İstanbul halkına büyük hizmetler sunuyor.
Medyada ancak skandallarla yer bulan bu tür etkinlikler gazetelerin ve televizyonların dikkatini pek çekmiyor.
Oysa konserler, tiyatro oyunları, sergiler, festivaller, sempozyumlar, seminerler, konferanslar büyük ilgi görüyor.
***
Geçen cumartesi günü ben de Caddebostan Kültür Merkezi’nin (CKM) davetlisi olarak, son kitabım dolayısıyla “İçimizdeki Zalim” adlı bir konferans verdim ve kitap imzaladım.
Katılım çok fazla olduğu için, izleyiciler küçük salona sığmamış, büyük salonu açmışlar.
Bir saate yakın konuştuktan sonra soruları ve yorumları almaya başladım…
Ve şaşırdım:
Sadece yapılan baskılara, antidemokratik uygulamalara bir isyan, bir öfke birikimi değildi beni şaşırtan…
Bir izleyici hanımın kalkıp:
“Onlar bize her türlü haksızlık ve hukuksuzluğu reva görüyor, ama biz iktidara gelince öfkemizi dizginleyeceğiz, sadece hukuk içinde, onların haklarını da gözeterek hesap soracağız” demesi, Kadıköy halkının eriştiği “demokrasi bilinci” açısından beni şaşırttı ve son derece mutlu etti.
Sonradan anladım ki, değerli katılımcı benim kitabımı okuyup gelmiş; “Bu bilince sizin sayenizde eriştim” dedi.
Ama tabii herkes bu bilinçte değil.
Salonda gözlemlediğim duygu, haksızlık ve hukuksuzlukların yarattığı öfke ve isyan duygusuydu.
Öyle anlaşılıyor ki, antidemokratik baskılar Kadıköy halkının canına tak demiş!
***
Salonu dolduran izleyiciler açısından beni şaşırtan bir başka gözlemim de yaş ve cinsiyet dağılımındaki dengeydi.
Lise öğrencisi gençlerden, benden yaşlı emeklilere kadar her yaştan insan vardı.
Kadınlar belki biraz daha kalabalıktı ama erkekler kesinlikte azınlıkta değildi.
İmza sırasında tek tek sohbet etmek fırsatı da bulduğum izleyenler, her şeye karşın umutlular…
Demokrasi ve insan hakları adına mücadele etmeye kararlı bir kitle vardı karşımda.
Konferansın sonunda bana çiçek vermek için sahneye çıkan Selami Öztürk’e yapılan tezahürata baktım ve başkanın emeklerinin boşa gitmediğini düşündüm.
Elbette her başarılı politikacının arkasında başarılı bir takım vardır:
Öztürk’ün de genç, dinamik, çalışkan ve titiz bir özel kalem ve CKM yöneticileri kadrosu oluşturduğu anlaşılıyor.
Başta Selami Öztürk olmak üzere hepsini kutlarım.
Yorum Gönder