Yaz akşamında - Melih Aşık


Boğaz kıyısında Four Seasons otelinde zarif bir düğün… Tiyatro sanatçısı Şahnaz Çakıralp ile Profesör Murat Öncel birazdan nikâh masasına oturacaklar.. Konuklar yaz akşamında nikâhı beklerken sohbeti koyulaştırıyor. Konuk siyasetçiler, sanatçılar, hekimler, gazeteciler arasındaki sohbetlerin ana gündemini siyaset oluşturuyor… Müjde Ar ve Ercan Karakaş’ın bulunduğu grupta bir beyefendi CHP’nin seçimde AKP’yi geçeceğini söylüyor. Müjde Ar’la Ercan bu tahminden memnun… Karakaş gülümseyerek:
- Ben o kadarını sanmıyorum diyor, ama CHP’nin yüzde 30’ları yakaladığını görüyorum…
Bir başka toplulukta şu tespitler yapılıyor:
- Kılıçdaroğlu hitabet sanatını öğrendi. Sakin ve bilerek konuşuyor… Üslubu etkili… Erdoğan giderek daha çok hırçınlaşıyor. Bu da aleyhine oluyor…
Başarılı bir tiyatro sanatçısıyla başarılı bir göz hekiminin evliliğine tanık olmak herkesi mutlu ediyor. Enbe Orkestrası yaz akşamını olağanüstü güzel nağmelerle süslüyor.
* * *
CHP İstanbul İl Başkanı Bahri Şahin az deneyimli ama çok başarılı bir yönetici… Dün bize son yaptırdığı anketleri anlatıyor… Partinin İstanbul’daki oyu yüzde 35’i bulmuş durumda Bahri Şahin’e göre… CHP’nin halen 17 milletvekili var. Şahin yeni Meclis’e partinin İstanbul’dan 35 milletvekili göndereceğini tahmin ediyor. Seçime doğru CHP içinde umut grafiği yükseliyor… Umut siyasetin de ekmeği…
Yerli soru!
“Büyük ülke için büyük hedefler…
Kendi otomobilimizi yapıyoruz…”
Tayyip Erdoğan’ın tam sayfa ilanlarda yukarıdaki sözlerini okuyan okurumuz soruyor:
“Mersedesten başkasına binmeyen büyüklerimiz yerli otomobil üretildiği zaman ona binecekler mi? Bir de şunu açıklasalar…”
AKP’li Suat Kılıç “çok eşli” olan kayınpederi
hakkındaki soruya “Özel yaşam” gerekçesiyle
karşı çıkmış.
Anlaşıldı! Çok eşli yaşam iktidardakilere helal, muhalefettekilere haram…
Gülhan Elmas
Kılıçdaroğlu, “Erdoğan Mardin’de badana -
boya tesisi açtı” demiş.
Her gün o kadar insanı fırçalayan biri için
son derece normaldir.
Fahrettin Fidan
Nükleer ve bizler…
Almanya karar aldı, ülke enerjisinin yüzde 22’sini sağlayan nükleer santralların tümü 2022’ye kadar kapatılacak…
Başbakan Angela Merkel’i hem ülke çapındaki protesto yürüyüşleri etkiledi, hem geçen martta Baden-Wurttemberg eyaletindeki seçimi Yeşiller’in kazanması…
Bizde ne oluyor? Nükleer karşıtı protestolar kimseyi etkilemiyor. Yurdun dört bir yanından “Anadolu’yu vermeyeceğiz” sloganıyla gelen yurtsever insanlar Ankara girişinde çadırlarda yatıp kalkıyor. Ankaralılar yeterli ilgiyi göstermiyor… İstanbul’da pazar günü “Ali Sami Yen yeşil kalsın” yürüyüşü yapıldı. Halk ilgi gösterdi. Ama bu defa televizyonlar ilgi göstermiyor. Unutmayalım; bizim sağlığımızı bizden başka düşünecek kimse yok…
Antalya çalışıyor!
CHP’li Antalya Belediye Başkanı Prof. Mustafa Akaydın’ı dinliyoruz. Hoca, bir yandan Başbakan’ın ve emrindeki bürokrasinin kendisiyle nasıl uğraştığını anlatıyor, diğer yandan önüne çıkarılan engellemelere karşın neler yaptığını…
Önce engellemelerden birkaç örnek… Başkan Akaydın Sarısu diye bilinen ormanlık alanda park yapmış. Park bitinceye kadar sesini çıkarmayan Milli Emlak, şimdi, orası ormanlık alan, diyerek parkı istiyormuş. Yeni bir mezarlık alanı tahsis ettirebilmek için tam 1.5 yıl uğraşmış. Açılmayı bekleyen Özgürlük Bulvarı’nı 2 B alanı diye açtırmıyor… Belediyenin otoparkını, ticari kuruluş, diye geri istiyorlarmış.
Mustafa Akaydın, kendisini yalancılıkla suçlayan Tayyip Erdoğan’ın kulaklarını çınlatmadan da edemedi.
“Bana yalancı diyen Sayın Başbakan, Antalya’da Teknopark’ı kendilerinin kurduğunu söyledi. Oysa o Teknopark, 2005’te ben rektör iken kuruldu. Antalya’ya doğalgazı biz getirdik, dedi. Antalya’ya henüz doğalgaz gelmiş değil.”
Hoca, geçen dönemden geçen kalan borçları büyük ölçüde ödemiş. Başbakan su pahalı demişti. Akaydın suyu maliyetinin yarı fiyatına veriyormuş. Her gün 5 bin çocuğa süt, 700 – 800 kadar üniversite öğrencisine kahvaltı veriyormuş.
Harıl harıl çalışan müfettiş ordusu belediyede açık bulunamayınca Hoca’nın rektörlük dönemini mercek altına almış…
Özetle… Antalya’da harıl harıl bir iki taraflı çalışma söz konusu. Bir yanda Hoca, diğer yanda onu çalıştırmak istemeyenler.
Erdoğan açıkladı: “Asker artık eski asker değil.”
Doğru, süngüsü düşmüş durumda…
Haldun Ertem
SSUK…
Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK) kendisine yeni ve büyük bir hedef seçmiş… Yolladıkları mesajda şöyle diyorlar:
“Kullanıcısının yarısını öldürdüğü bilinen bir ürün olan ‘sigara’nın, yasal düzenlemeler ile yavaş yavaş kullanımının azaltılması yerine, 2023 yılı itibariyle satışının tamamen yasadışı ilan edilmesini hedef olarak belirledik…”
Zor bir hedef ama neden imkânsız olsun!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget