Duygular ve Düşünceler... - Hikmet Çetinkaya
Duyguların altüst olduğu anlar vardır hani… Bir can sıkıtısı, tedirginlik… Yalnız olma istemi… Düşüncelerden arınıp alıp başını gitme isteği…
Böyle bir günün içinde geçen hafta yaşadığımız terör olayını anımsadım.
O sabah televizyonda haberleri izlerken Etiler’de Koç Köprüsü’nün altına konulan bombanın patlaması ve ilk görüntüler.
Kör terör bu kez Etiler’i vurmuştu… Polis Etiler’in ünlü Nispetiye Caddesi’ni “ikinci bomba olasılığı”na karşı kapatmıştı.
Aradan birkaç saat geçti; patlamada Ayten Bal adlı genç bir kadın bir bacağını kaybetmişti…
Yanında arkadaşı Ceyhan Mercan vardı…
Ona bir şey olmadı.
Patlamanın olduğu an, Yazgülü Şubatlıoğlu otobüsten inmişti. Şarapnel parçaları yüzüne gelmişti. Nefes almakta zorlanıyordu Yazgülü. Hemen hastaneye kaldırılıp ameliyata alındı. Yazgülü sağ gözünü yitirmişti.
***
Yıllardır terörle iç içe yaşıyoruz…
Bakıyorum Kürt milliyetçileri kör teröre karşı yine sessiz…
Bir tepki göstermiyorlar.
Televizyon ekranlarında sabah akşam “demokrasiden ve özgürlüklerden” söz ediyorlar.
İş PKK’ye gelince dedikleri şu:
“Dağdaki gerilla”
Bunlar düpedüz hain, alçak, ikiyüzlü ve kan gölünden beslenen mahluklar…
Sivil, asker, polis onlar için hiç fark etmiyor. Toplumu sindirmek ve yılgınlaştırmak için araç yakıp masum insanları öldürüyor.
***
Unutkan bir toplumuz…
Güngören’de ölen onlarca can, Ankara Ulus’taki kanlı eylem, İzmir’de akıttıkları kan, İstanbul’da “Mavi Çarşı” yangını… Ilgaz Dağları etekleri, Tokat, İskenderun…
Daha sayayım mı?
Toplum eli kanlı kör teröre karşı tepkisiz!
Türk’üyle, Kürt’üyle, Alevisi ve Sünnisiyle yüz binler Taksim Alanı’nı doldurup protesto etse, eylemler Edirne’den Hakkâri’ye dek yayılsa, Etiler’de, Ankara’da, İzmir’de güpegündüz alçakça tuzak kurabilirler mi?
***
Bir mayıs sabahında düşüncelerim sağanağa dönüşüyor…
Terör bu kez kanlı yüzünü Etiler’de gösterdi ve bir genç kadın bacağını, bir başkası sağ gözünü yitirdi.
İnsanların yaşamı, geleceğe ilişkin düşleri bir sabah patlayan bir bombayla yitip giderken yüreği nasırlaşmış canilerden söz etmek istemiyorum.
Havanın havaya vururken çıkardığı bir ses… Bir çığlık… Genç kadının arkadaşına söylediği söz:
“Bacağım koptu!”
Masum insanları hedef almak, Güneydoğu kentlerini zapt etmek, oraları “kurtarılmış bölge olarak” görmek, kime yarar sağlar!
Etiler’deki alçak eylemi bugün yarın “Ergenekon” ya da “Balyoz”la ilişkilendirenler mutlaka çıkacak göreceksiniz.
El insaf!..
***
Oysa toplum bu gibi saldırılarda tümleşmeli; ideolojilerini, farklı siyasal görüşlerini bir kenara itip teröre karşı birlikte hareket etmelidir.
Etiler’de patlayan bomba… Bacağı kopan, gözünü yitiren iki genç kadın…
Önceki gece bir tartışma programına takıldı gözlerim…
Üç kadın mı alalım, yoksa dört kadın mı?
İşi gücü bırakmışlar bunu tartışıyorlar…
O anda bacağı kopan, gözünü yitiren iki genç kadın geldi gözlerimin önüne…
Onların geleceğe ilişkin düşleri…
Kanlı 1 Mayıs’lar, Kahramanmaraş, Gazi Mahallesi olayları, Sivas katliamı.
Türkiye’de 15 yıl önce tartışmadığımız konular gündeme geliyor… Kürt kardeşlerimiz istedikleri gibi konuşuyor, “Kürdistan”, “özerklik” gibi kavramları dillendiriyor.
***
Duyguların altüst olduğu aydınlık bir günün sabahında paramparça olmuş heceler, yok olan düşler, sevdalar, aşklar ve yaşam…
Elbet sivil, demokratik, çağdaş bir anayasa… Elbet eşit yurttaşlık… Elbet Kürt kökenli çocuklarımızın küçük yaşlarda anadillerini öğrenmeleri… Elbet tüm faili meçhul cinayetlerin aydınlanması… Elbet Musa Anter’in katillerinin bulunması…
Peki, dağdaki eşkıya ne olacak? Eli silahlı, bombalı katillere hâlâ “gerilla” mı denilecek?
Bombanın patladığı saatlerde köprünün altından, polis okuluna giden araçlar, okul minibüsleri geçiyor.
Siz de geçebilirsiniz, ben de.
Bu denli ucuz mudur can almak, insanların düşlerini yok etmek?
Yorum Gönder