Özgürlükçü Bir Demokrasi - Orhan Birgit
Erdoğan, ana muhalefet lideri için “Vitrin süsüdür. Sanaldır, hayalidir. CHP’nin başına getirilmiş bir projedir” diyor. Ancak bu kadar ağır sözlerle hakaret ettiği kişinin, birbiri ardına somut projeler ile düne kadar kararsız olduklarını söyleyen seçmenlerin önemli bir bölümünü etkilemiş olduğunu Erdoğan’ın hâlâ fark etmediği anlaşılıyor.
Geçen haftanın sonunda Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın düzenlediği bir etkinlikte konuştuğum AKP’li eski bir dostum, Başbakan’ın etrafını saran kimi çıkarcıların, her şeyi pespembe gösterdiğinden şikâyet ediyordu. 12 Haziran’da sandığın birincisi olarak çıkacaklarını; ama oy yüzdelerinin fazla artmaması gerektiğini de ekleyerek.
O beklentisinin nedenini öğrenmek istediğimi söyleyince, “İktidar otobüsünün freni patlamamalı” diye bir yanıt verdi.
Başbakan’ın son konuşmaları ile CHP Genel Başkanı’nınkileri mukayese eden herkes, Erdoğan’ın yeni projelerden söz etmeyerek, konuşmalarını CHP ve MHP’ye ağır hücumlarla doldurduğunun elbette farkındadır. Oysa önümüzdeki dönemi kendisi ve partisi için “ustalık dönemi” olarak tanımlayarak oy isteyen Recep Tayyip Erdoğan, daha önceki seçimlerde AKP’ye oy vermiş kişilerden tutun, 12 Haziran için henüz karar vermemiş olan tarafsız seçmenlerin beklentilerine ısrarla yanıt vermek istemeyen bir tutum içerisinde olmayı sürdürüyor.
Dahası, partisine ve kendisine yönelik olarak yapılan eleştirileri de somut yanıtlarla karşılamaktan kaçınıyor. Mesela, Kılıçdaroğlu önceki gün bazı gazetecilerle yaptığı söyleşide, “Ülkemizde adı konulmamış bir OHAL uygulanıyor” demişti. Erdoğan’ın dünkü mitinglerinde bu suçlama karşısında bir yanıtı olmalı diye güncel haberleri taradım. Ancak AKP Genel Başkanı “Bay Kemal”den imam hatip gençliğinin üzerinden elini çekmesini isteyerek, “Gölge etme başka ihsan istemeyiz” demeyi tercih etti. Başbakan’ın, CHP Genel Başkanı’nın sanki imam hatipli çocuklar için herhangi bir eleştirisi varmış gibi kamuoyuna kendi yarattığı sanal konuları gündem olarak getirmeyi, AKP oylarından muhalefet partilerine yönelecek olanların önünü kesmek için kullandığı anlaşılıyor.
Sandık başına gitmemize on beş günden az bir süre kaldı. Meydanlar adam akıllı ısınıyor. Özellikle bugün ve ondan sonraki üç gün liderler Diyarbakır’da, Kürtlerin talepleri için neler düşündüklerini, hem bölge seçmenleri hem de öteki yerlerde yaşayan seçmenlerle paylaşma olanağı bulacaklar.
BDP’nin CHP’ye sempati ile bakmasını da bu partilerin aleyhinde bir koz olarak kullanmak isteyen Erdoğan’ın pilinin gerçekten azalıp azalmadığını, o konuşmalar daha da somut olarak ortaya çıkaracaktır.
Yorum Gönder