Türkiye İran Olur mu? - Nilgün Cerrahoğlu

Laik cumhuriyeti sahiplenen herkesin korkulu rüyası olan bu soru, yıllardır Türkiye'de tartışılagelir.
Laikliği savunanları "laikçilik" gettosuna itekleyerek akıl sıra küçümseyen kesimler; bu konu ne zaman gündeme gelse; "vehim", "paranoya"... gibi hakaret sınırına varan itirazlarla devreye girip, birbirinden sığ argümanlarla bu soruyu püskürtmeye çalışırlar.
Onlara göre Türkiye'de –misal!- İran'daki gibi bir mollalar sınıfı yoktur ve hiç olmamıştır...
Din adamları zaten hiçbir zaman güç kazanmamıştır...
Türkiye'de şeriat isteyenlerin oranı hep küçük bir azınlık kalmıştır... Ve dahi Iran devrimi Şah'a karşı yapıldığına... bizde de Şah dönemi koşullarını andıran koşullar olmadığına göre; bu 'Iranlaşma beisi' yersizdir... tipi analizlerle tartışmayı başlarından savuşturmaya bakarlar...
Iranlaşma simgesi 'türban'
Ayetullah Mekarim Şirazi'nin dün "Cumhuriyetin birinci sayfasında yayınlanan demeci, "Türkiye'nin Iranlaşma" savlarına bu ezberlerle dudak büken mugalatacıların hoşuna gitmeyecek.
Ne diyor Ayetullah Şirazi?
"Türk devlet adamları, kadınlarının türban kullanmasında ısrar ederken ve Türk kadınlarını islam'ı giyinme tarzına geri dönmeye çalışırken, iran'da bunun tersi yapılıyor! Türkiye İran'a benzemeye çalışırken, bizde tersi oluyor!"
Bak sen!
'Türban"... modern ve çağdaş-bir özgürlük-demokrasi mücadelesinin simgesi değil miydi?
Türkiye'de konu ortaya hep böyle bir "özgürlük ve demokrasi" mücadelesi olarak konmuyor muydu?
Bu mücadeleye kuşkuyla bakan insanlara fosil, dinozor gözüyle bakılmıyor muydu? "Demokrasi ve özgürlükler" konusunu zerre kadar gündemlerine almayan ve bu kavramlan tümüyle "Batı icadı" sayan, "Batı taklitçiliği" olarak dışlayan İran'dan meselenin çok farklı boyutlarda algılandığı ortaya çıkıyor.
Türkiye'de "özgürlük ve demokrasi mücadelesi" zırhıyla meşruiyet kazandırılan çağrı ve uygulamalar, meğer İran'dan "Oh oh nihayet Türkiye İran'ın şeriat rejimine adım adım yaklaşıyor. İran'a benziyor/benzemeye çalışıyor!" heycanıyla izlenmekteymiş.
iran'ın en büyük Ayetu İlahlarından birinden, yıllardır savunduğumuz tezlere böyle ilk kez harbî bir doğrulama/teyit geliyor. Hem de Türkiye için "kader seçimi" denebilecek bir seçim kampanyasının son ayağında...
Iran devriminin yapıldığı ilk günden bu yana, Türkiye'ye sürekli devrim ihracı peşinde koşan mollalar ilk kez bu açıklıkta bir demeç veriyorlar.
Bundan böyle vermek istedikleri mesajları belli ki takiye perdesi ardına gizlemek gereksinimi duymuyorlar.
Ankara'da çünkü artık "Tahran'ı" "stratejik ortak" kontenjanından kayıtsız şartsız baş tacı eden bir iktidar var...


Mollaların gönlünde yatan aslan!
Ama gelin görün ki Tahran'ın iktidar yapısı şu sırada fena halde bölünmüş bir görünüm sergiliyor....
Ayetullah Şirazi'nin demecinin çarpıcı olan diğer boyutu da tam bu... "Iran rejimi içindeki" son dönemde ayyuka çıkan çatlakları ilgilendiren bölüm...
"Son zamanlarda, bazıları Türkiye benzeri bir giyim tarzının İran'da olmasını dillendiriyor" diye konuşan Şirazi, ardından şu sözleri eklemekten geri kalmıyor: "Bu adamlar normal birileri olsa sorun yok ancak ülkenin önemli konumlarında bulunan yetkililer bunu dillendiriyorsa bu çok tehlikelidir."
İran'da bir süredir bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'la dini lider Hameney arasında kıyasıya bir bilek güreşi yaşanıyor.
Din adamları, Ahmedinejad karşısında dini lider Hameney'le birlikte gitgide şimdi safları sıkılaştırıyorlar...
"Son kullanım tarihi" biten Cumhurbaşkanlarını bir bir yemekle ün salan dini lider Hameney, mollalarıyla birlikte bundan böyle Ahmedinejad ve Ahmedinejad'ın etrafında popülist taleplere daha duyarlı olmaya aday görünen şürekayı hedef alıyor...
2009 seçimlerinde büyük isyan dalgasıyla karşılaşan Ahmedinejad, 2013 seçimlerinde yerine bırakmak isteyeceği "emanetçisiyle" reform taleplerine taviz vermek isteyebilir...
Ayetullahlar bu yöndeki olası gelişmelerin şimdiden önünü kesmeyi amaçlıyorlar...
Ayetullah Şirazi, görününen o ki; "İran'da önemli yetkililer tarafından dile getirilen bu Türkiye öykünmesini"; göz gözü görmeyen bir iktidar kavgasında malzeme yapmak istiyor.
Ankara ve Tahran'daki rejimler böyle birbirlerine yakınlaşıp, daha açık hale gelirken...
iran'da -tehdit olarak görülen!- bir “Tûrkiyeleşme” arzusu gündeme geliyor...
Türkiye'nin ise, giderek artan "Iranlaşma" eğilimi; Iran devriminin en muhafazakâr mollaları tarafından Tahran'ın yoldan çıkan resmi yetkililerine "izlenmesi gereken ideal örnek" olarak gösteriliyor.
Türkiye Iran olur mu sorusuna bundan iyi cevap olur mu?
Çoktan "mollaların gönlünde yatan aslan" olmuşuz da haberimiz yok.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget