Okunası kitaplar… - Melih Aşık

Okunası kitaplar…
Akan bir nehir gibi.. Sıra sıra kitaplar geçiyor önümüzden… Kimi okunmadan kimi yarı okunmuş… Kimi izler bırakarak dokunduğu yerlerde…
İmha Planı: Oray Eğin… Medyanın nasıl çökertildiği son yılların renkli olaylarıyla anlatılıyor. Liberallerin kulakları çınlıyor.
Cumhuriyetin Sonbaharı – Merdan Yanardağ: Ergenekon darbesinin arka planı ve yüzyılın komplosu hakkında her şey…
Kaç Zil Kaldı Örtmenim? Filiz Aygündüz: Güneydoğu’ya atanmış bir genç öğretmenin ilk aşkları: Çocuklar ve bir Kürt delikanlısı… Gerçek ve hüzünlü bir öykü…
Son Babalar – Saygı Öztürk: Yeraltı dünyasının bilinmeyen yüzü… Heyecan dolu serüvenleri… Kadın avukatları vs…
İsim Şehir Hayvan- Yılmaz Özdil: Köşe yazarlığını sanat haline getirmiş, kelimelere ve dünyaya sığmayan o çılgın adamın, her satırı şaşırtıcı kitabı…
İkinci Tek Parti Dönemi – Prof. Ümit Özdağ: Türk demokrasisinin nereden gelip nereye gittiğini, AKP analizleri yaparak anlatıyor. AKP’nin hedefi: Etnik federasyona dayanan başkanlık sistemi…
Başkan- Cemal Acar: İETT Eski Genel Müdürü Cemal Acar, İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın kanunsuz serüvenlerini anlatıyor. Topbaş’ın 14 yaşında, ilk transistorlu radyoyu mucidinden önce nasıl icat ettiği de kitapta!
İddianamem – Çetin Doğan: Balyoz sanığı e. Org. Çetin Doğan, ‘Elinizdeki kitap adaletin zulmün aracı haline geldiğinin kanıtlarını görmek isteyenler için yazılmıştır’ diyor…
İçimizdeki Zalim- Emre Kongar: Değerli hocanın kitabında küreselleşen dünyada zulmün yeni kaynağı ile demokratik yapı içinde yeşeren faşizm yani Nazi örneği de anlatılıyor…

Malum proje…
Adını doğru koyalım…
Çılgın proje aslında geleceğe dönük hayali bir proje değildir…
Halen başarıyla uygulanan…
Laik cumhuriyeti, şeriatçı cumhuriyete dönüştürme…
Ve o cumhuriyete uygun yepyeni bir nesil yaratma projesidir.
Yeni nesil nerede heykel kaldıysa yıkacak.
Kitaba bomba muamelesi yapacak…
Tarihi eserleri çanak çömlek sayacak…
Atatürk’ten uzak duracak…
Tarikat şeyhi ne derse onu yapacaktır.
Sınavlar şifreli olacak…
Şifreler iktidara bağlı dershanelerden alınacak…
İktidara bağlı gençlere pozitif ayrımcılık uygulanacaktır.
O yeni cumhuriyette yargı sıkı sıkıya iktidara bağlı olacak…
Muhalif düşünenler toplama kamplarında ağırlanacaktır…
Gençler sokaklarda gitar çalma terbiyesizliği…
Otobüste el ele oturma ahlaksızlığı sergilemeyecek.
Başbakan’ın otomobili geçerken “Maşallah ne de büyükmüş” diyerek alkışlayacaktır.
Gerçek çılgın proje budur ve uygulanmaktadır…

Güneş’li zekâ!
Yaşayan en kıdemli CHP üyelerinden Ali Topuz, Meclis’e veda etmeye hazırlanıyor. Şu sıralar odasındaki eşyalarını toplamakta olan Topuz, birkaç ay sonra kendisini ve siyasi yaşamını anlattığı bir anı kitabıyla karşımızda olacak. O kitapta yer alacak bir anıyı aktaralım:
1970’li yıllarda bir CHP kurultayı… Ali Topuz, İstanbul İl Başkanı olarak kurultay başkanlığına seçilmiştir. Partinin ağır toplarından Turan Güneş kurultaya en sıkıntılı giren isimdir. Çünkü hakkında, bir savunmadan çok yüksek miktarda para aldığı üstelik vergisini ödemediği iddiası vardır. Turan Hoca iddianın yanlışlığını kanıtlamazsa belki de siyasi hayatı bitecektir. Beklenen an gelir, hoca elinde kalın bir dosya kürsüye çıkar. Kendisine haksızlık yapıldığını, zaman zaman dosyadaki belgelere başvurarak anlatır. Kürsüden inmeden önce delegelere seslenir:
- Elimde gördüğünüz şu dosyayı şimdi Divan Başkanımıza vereceğim. Merak eden olursa kendisinden alsın, incelesin.
Gerçekten de dosyayı divan başkanına verir, alkışlar arasında yerine geçer.
Kurultay o günkü çalışmasını bitirdiğinde Ali Topuz, Turan Hoca’yı bir köşede yakalar:
-Yahu Hoca der, bugün bana verdiğin dosyanın içinde sadece boş kâğıtlar vardı. Ben bunu delegelere gösterseydim, halin nice olurdu?
Turan Hoca son derece rahat, şu yanıtı verir.
- Yahu Ali’ciğim, kurultay sabahı belgeleri almak için benim büroya gittim. Baktım cepte anahtar yok. İçeri giremeyince yandaki kırtasiyeciye gittim, o sana verdiğim sahte dosyayı oluşturdum. Eğer sen o dediğini yapsaydın koşa koşa büroya gider, gerekirse kapıyı kırar, gerçek dosyayı alır getirirdim.

Kadir İnanır, Ergenekon davasının uyduruk bir dava olduğuna inanıyormuş.
Bol bol senaryo okuyan bir aktörün inancını dikkate almakta fayda var…
Haldun Ertem

YGS’deki şifre skandalını ortaya çıkaran dershaneci hakkında soruşturma açılıyormuş.
Organize kopya örgütü baskın çıktı demek…
Fahrettin Fidan

Bir kentin kurtuluşunun, toplumun gelecek umudunun çılgınlıklara bağlanması,
gerçek çılgınlıktır.
Oktay Ekinci

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget