Ekonomide bir başarı ölçüsü olarak da gelen yabancı sermaye
tutarı gösterilir. Yabancı sermaye girişi bir övünme kaynağı olur.
Uluslararası derecelendirme kuruluşlarının not arttırmasıyla yabancı
kaynak girişi, yabancı sermaye artacak yorumuyla umut yaratılır. Yabancı
sermaye bir ülkeye niçin gelir? Kısa ve uzun süreli etkileri ne olur?
Pek tartışılmaz ya da madalyonun bir yüzü gösterilir. Yabancı sermaye
girişinin farklı yönleri, güdüleri vardır. Yabancı sermaye bir ülkeye
doğrudan sermaye yatırımı olarak nitelendirilen yeni bir tesis kurmak,
ekonomik anlamda yatırım için gelir. Taşınmaz mal edinimi, finansal
varlık portföy yatırımı, borç verme için gelir. Geliş amacına göre kısa
ve uzun sürede doğurduğu etkiler farklı olur. Bu yazılanlar defalarca
yinelenmiştir, ama egemen çevrelerin çıkarlarına dokunduğundan,
övünmenin anlamsızlığını ortaya koyduğundan pek dikkate alınmamıştır.
Özür dilerim, çabuk dolduruşa gelen, irdeleme yeteneği sınırlı,
duyduklarını sorgulamayan bir toplumda gerçekleri anlatmak zor oluyor.
Fiili sonuçlar alındığında hem ülkenin hem de dolduruşa getirilen
kitlelerin neler kaybettiği anlaşılıyor, ama kayıpları gidermek de her
zaman mümkün olamıyor.
***
Yabancı sermayeyi en haklı gösterecek neden, doğrudan yabancı
sermaye yatırımı olarak nitelendirilen giriştir. Ülke yeni bir tesis
kazanacak, üretim kapasitesi genişleyecek, istihdam artacak, yeni
teknolojiler, yönetim becerileri gelecek, ihracat olanakları
genişleyecek gerekçesiyle yabancı sermaye girişi savunulur. Kâğıt
üzerindeki bu gerekçeler çekicidir. Gerçekte ülkeye doğrudan yabancı
sermaye ne kadar gelmekte ve kâğıt üzerindeki yararları ne ölçüde
sağlamaktadır? İrdelenmesi gereken sorular bunlardır. Bu bağlamda
açıklanan rakamlar, verilen tanımlar bir ölçüde yanıltıcıdır. Mülkiyetin
el değiştirmesi, taşınmazların yabancılara satışı da, doğrudan sermaye
yatırımları içinde gösterilmektedir. Ayrıca yabancı sermaye yatırımları
çoğu kez kendi pazarını genişletmek amacıyla iç pazara dönük ve/veya
daha ucuz işçilikten yararlanmak için montaj ağırlıklı ya da çevre
sorunları yarattıklarından kendi ülkelerinde kısıtlanan, dışsal
maliyetleri yüksek alanlarda üretimde bulunmak için gelmektedir. Marka
bağımlılığı, finans gücünün yüksekliği, bir kısım tüketicideki snop
etkisi nedeniyle, yerli üreticilere karşı rekabet üstünlüğü sağlayıp
yerel yatırımları, girişimleri de kısıtlamakta, zaman zaman yerli
girişimcileri pazar dışına itmektedir. Bu tür yatırım ikame etkisi de
dikkate alındığında, yabancı sermaye girişinin net yatırım etkisi de
sınırlı kalmaktadır. İlk aşamada yabancı sermaye ülkeye kaynak, döviz
girişi sağlasa da sonuçta, bırakın siyasal etkileri, ekonomik
yükümlülükleri de birlikte getirmektedir. Yabancı sermaye zaman içinde
yurtdışına kâr transferlerini, sermaye çıkışını artırmaktadır.
Yabancı sermaye taşınmaz alımı mevcut bir tesisi satın almak
için geliyorsa ortada net bir yatırım yok, sadece el değiştirme,
yabancılaşma etkisi vardır. Bazı kamu ve özel işletmelerinin değerli
taşınmazları, tesisleri yabancı mülkiyetine, kontrolüne geçiyor
demektir.
Devletin çıkardığı bono ve tahvilleri almak için ve/veya
bankalara mevduat olarak gelen yabancı sermaye sonuçta ülkeyi
borçlandırmakta, Türkiye’deki göreceli yüksek
faizle dış finansal pazarlardaki düşük faiz arasındaki farktan
yararlanarak faiz arbitrajı yapmaktadır. Ülke, yabancı sermaye çekiyor
başarısı(!) karşılığı yüksek maliyet ödemektedir.
Ödemeler dengesi kalemleri, cari işlemler incelendiğinde Türkiye’nin
yurtdışından sağladığı yatırım gelirleri ile yurtdışına ödediği yatırım
giderleri (faiz ve kâr payları) arasında ülke aleyhine büyük fark
oluştuğu, bu farkın AKP döneminde daha da arttığı görülmektedir.
Yabancı sermaye girişi, cari işlemler açığının fonlanmasına
olanak vererek bir süre olumsuzlukları gizlese de ortadan kaldırmıyor,
gelecek için külfet, yükümlülük getiriyor.
Türkiye’nin temel sorunu para olarak
sermaye açığı değildir. Gerçek anlamda girişimci azlığı, mevcut
kaynakların israfı, kötü kullanımı, yaratıcı tasarımcı yetersizliği,
yeni ürün ve teknoloji geliştirememesi temel sorunlarıdır.
Yorum Gönder