İçerideki ulusal mantığa ters düşen kimi açıklamalar, Öcalan’ın İmralı’daki yaşamına gösterilen özen… BDP’nin aşırı, ülke bütünlüğünü tehlikeye sokacak dayatmaları... içeriği kamuoyuna
yeterince anlatılmayan örgütün siyasal
uzantısı KCK davası sanıklarının açlık grevine başlarken öne sürdüğü
koşullar Batı yakasında da güncel konu...
Bir hafta-on günlük gazete koleksiyonlarındaki Batı’dan gelen eleştirinin içeriğini inceleyecek olursanız…
...başköşeye koyduğumuz, hatta sayfalar ayırarak önem
verdiğimiz Batılı yetkili kişilerin açıklamalarının, bizdeki ulusal
gerçeklere aykırı demeç ve açıklamalardan farkları olmadığı sonucuna
kolaylıkla varabilirsiniz.
Örnekleyelim:
İki ünlü Batılı siyasetçiden biri; AB-Türkiye Karma Parlamento Eşbaşkanı Bayan Helene Flautre, bir gazetemize verdiği demeçte demokrasimizde saptadığı büyük bir eksikliğin altını çizdi.
Kürt sorununu çözmek istiyorsanız, demeye getiren demecinde, İmralı’dan avukatları aracılığıyla PKK’ye talimatlar yağdıran terör örgütünün gerçek başı Öcalan’ı, örgütün siyasal sözcüsü BDP gibi, “Kürt meselesinin demokratik ve siyasal boyutunun lideri olmalı” diye başköşeye oturttu..
Bayan Flautre, Öcalan’ın üstelik, “şiddete başvurmadan çözüm isteyen Kürtlerin demokratik ve kültürel haklarını talep eden sivil kesimlerin lideri” olmasını istiyor.
***
Bir süre sonra bu kez Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raportörü Bayan Ria Oomen Ruijten konuştu.
PKK’nin sivil örgütü suçlamasıyla içeride yatan KCK sanıklarını eleştirdi. “Demokraside açlık grevi olmaz” dedi.
Bu sözleri cümbür cemaat alkışladık.
Fakat bu dayatmaların sahipleri, Kürtçe savunma hakkının altında yatan başka gerçeklerden habersiz görünüyor..
İki kadın parlamenter, grev dayatmasının içeriğinde, Öcalan’ın İmralı’dan, örgütün uyuşturucu ticaretinden sağladığı dolarlarla dayalı döşeli, Kandil’deki terörist liderleriyle telefonla görüşebileceği, bilgisayarlı eve çıkarılması olduğundan söz etmiyor.
Dışarıdan içeriye akıl verenler bir de örneğin Dersim isyanı ve
nedenlerini değil, devletin oradaki insanları durup durduğu yerde
katlettiği iddialarına hak verseler...
....demokrasimiz, Batı ile örtüşmüş olacak!
***
Zaten Batı bu fırsatı veren gelişmeleri izliyor olmalı.
Kılıçdaroğlu’nun, “Gel Meclis’e, avukat iken savunduğun görüşleri parlamentoda yaşama geçirme olanağını kullanan” diye Tunceli’den milletvekili seçilmesini sağladığı Hüseyin Aygün’ün, Köprübaşı’nda karakolu basıp 40’a yakın askeri katlederek isyanı başlatan ve idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşlarının itibarının iadesi için verdiği yasa önerisini...
...Batılı kurumlar, temsilcileri, geliştiği iddia edilen
demokrasimize somut bir örnek diye açıklayacak olurlarsa neden
şaşıralım?
Şaşılacak o kadar olay varken, örneğin Sultan Ahmet Camii’ni andıran, Sinan Camii’nden kopyalı Çamlıca Camii projesine katılan eserler arasında birinci seçilecek tek bir proje bulunamadı ve fakat...
…üstü başı kapalı, AKP profilli iki kadın mimarın 7 minareli projesi ödüle layık görüldü..
Bu sonuca şaşırdık mı?
İyi pazarlar.
Yorum Gönder