Bir ülke işgal altında mıdır?
Bir ülke kuşatma altında mıdır?
Saldırılarla karşı karşıya mıdır?
Yeraltı ve yerüstü zenginlikleri mi yağmalanmaktadır?
Irklar, dinler birbirine düşman edilerek, vatanın parçalanması mı hedefe konmuştur?
“Bütün bu şartlardan daha acı ve daha tehlikeli olmak üzere, ülkenin içinde, iktidara sahip olanlar aymazlık ve sapkınlık ve hatta hainlik içinde midirler? Hatta bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını işgalcilerin siyasal amaçları ile mi birleştirmişler?”
İşte bu koşullarda:
örgütlenmek,
direnmek,
savaşmak,
O ülkenin insanına anasının sütü kadar haktır.
Helaldir.
Öyleyse, bir ırak, bir Libya, bir Afganistan, bir Yugoslavya olmadan, Ve de “Kendim ettim, kendim buldum…” demeden,
Kent kent,
Kasaba kasaba,
Köy köy,
Mahalle mahalle
ÖRGÜTLENELİM.
FACEBOOK devrimciliğini, dijital rahatlamayı, dijital küfürleşmeyi, tek mücadele aracı olmaktan çıkarıp, en aza indirip, taşın altına elimizi sokalım.Zaten yakında onun da köküne kibrit suyu dökecekler… Egemen güçlerin dijital saldırısından, sansüründen önce önlemlerimizi alalım.
Hazırlıksız yakalanıp, sudan çıkmış balıklara dönmeyelim…
Bizim en büyük varlığımız,
zenginliğimiz,
VATANIMIZDIR.
Kimsenin malında mülkünde gözümüz yoktur.
Kimsenin bir karış toprağında gözümüz yoktur.
İlkemiz, “Yurtta barış dünyada barış”tır.
Ülkemizde gözü olanların haince girişimlerine ve ülkemizi Türk-Kürt, Alevi-Sünni diye bölüp parçalanmalarına asla izin vermeyeceğiz…
Çünkü biz, Yüce Atatürk’ün tanımladığı gibi, “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkı”nın, yani farklı dinden ve ırktan insanların kardeşçe yaşadığı, tam bağımsız bir Türkiye için mücadele ediyoruz…
Onun için, kimse umutlanmasın, bu vatanı böldürmeyeceğiz.
Söz veriyor ve ant içiyoruz ki, Atatürk’ün kılavuzluğunda, kanımızın son damlasına dek bu yolda mücadeleyi asla elden bırakmayacağız…
Ali Eralp
Yorum Gönder