Yüzsüz general, yüzünü gösterse! - Necati Doğru
Demir tavında dövülür. Zamanı geldi. Yüzsüz general de artık yüzünü gösterse!
İsmini açıklasa!
Halkın önüne çıksa!
Bayram yapanlar var.
Bayramlarına bayram katsa!
Bu yüzsüz general, “bayram yapanların” bayramına saydamlık soksa! Bu yazıyı; “ifade özgürlüğünün var olduğuna dayanarak” yazıyorum. Bana göre, “Türkiye’yi bölmek için Anadolu’nun bin yıllık mermerden mozaiğine çok ağır bir balyoz indirmek” amacıyla kurgulandı. “Darbe yaptıkları için değil darbe düşündükleri için” 5 bin 276 yıla mahkum edilen 1’i sivil (HAVELSAN Genel Müdürü) 324 askerin yargılandığı dava; yüzsüz generalin “pusucu gazeteciliğe” getirip yayınlayın diye verdiği “balyoz bavulu” ile başladı.
Belge doluydu bavul!
“Fethullah demokratı pusucu gazete” bu generalin fotoğrafını birinci sayfadan sağ üst köşeden 3 sütuna koymuştu.
Yüzünü beyazla kapatmıştı.
İsmini de gizlemişti.
Yüzsüz general; “belgenin hazırlanmasında Genel Kurmay Başkanı’nın haberi var, ben de şahidim. Darbe yapmayı planlıyorlardı… Plan tatbikatında iç tehdidi dikkate almayın dedik, dinlemediler…” diyordu.
Xxx
İşte beklenen oldu.
Özel yetkili yargı davayı gördü.
Yüzsüz general galip çıktı.
Sevinçten göbek atanlar var.
Yüzsüz general de katkı yapsın.
Yüzünü artık göstersin.
Çağırsın bavulu savcılığa taşıyan muhabiri: “Yüzleri açık, isimleri belli, düşünceleri ortada, sarıldıkları değerler bilinen 324 subay, “darbe düşündüler” diye 5 bin yıl hapis yediler. Emeklerimiz verime ulaştı…Artık hiçbir ordu, Türkiye’de ve Ortadoğu’da darbe yapmayı düşünemez… Ben de yüzümü açıklayacağım… Çek resmimi, yayınla gazetende…” deyiversin.
Artık korkuya gerek yok.
İşte yüzüm.
İşte adım.
Niçin 2003 yılında yapılan plan tatbikatında “darbe düşünüldüğünü” 7 yıl bavulda gizledim? Niçin savcıya gidip, “Kendi uçağımızla camilerimizi bombalayacaklar. Kendi uçağımızla kendi uçağımızı vurup, Yunan vurdu diyecekler. Halkı birbirine düşürüp darbe ortamı yaratacaklar. Savcı bey harekete geç” demedim? Niçin bunu demek için 2010 yılı ocak ayına kadar bekledim?” işte şimdi açıklıyorum desin.
Xxx
Yüzsüz generalden bekliyoruz.
Yüzünü göstersin ki, TV’lerde her gece yayınlanan “yüksek fikir yüklü programlara” çağırılsın ve program yöneticileri; “çok güvenilir demokrat generalimizin yorumunu almak üzere bağlanıyoruz” diyebilsin.
Bağlantı kurulusun.
Gazeteci şu soruyu sorusun:
Sayın yüzsüz generalim, yüzünü gösterdin halkımızı sevince boğdun. Yalnız şöyle bir durum var: Balyoz davasından mahkum olanlar için; “Tam bağımsızlıktan yanaydılar. ABD’nin ve AB’nin Ortadoğu’da plan yapıp harita değiştirmesi isteklerine boyun eğmiyorlardı. Çünkü bu yeni haritada Türkiye küçültülüyordu. Büyük Kürdistan yaratılıyordu. Irak'a ABD ordusunun yanında Türk askeri gönderilmesine de bunun için karşı çıkmışlardı. Türk savaş sanayinin geliştirilmesine çalışıyorlardı. PKK terörünü sıfırlamışlardı ve bölünmez bütünlükten taviz vermiyorlardı. Tam laikçiydiler.” Bu yüzden balyozu yediler diye yorumlar yapılıyor Sizin yorumunuz nedir?”
Hadi yüzsüz generalim.
Göster yüzünü görelim.
Ver soruya cevap.
Duyalım.
(uyan borusu)
Zam değil hain vergi!
Gazeteler akaryakıta, alkollü içkiye, tapu harcına getirilen fiyat artışlarını “zam geldi” diye yazıyor. Bunlar zam değil haksız, sinsi, hain, vicdansız ve adaletsiz vergilerdir. Bütçe’nin “açık verme hedefini” tutturamadılar. Açığı kapatmak için “çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almayı” düşünmüyorlar. Çünkü zengini koruyorlar. Zengine dokunmayacak, fakiri ezecek adaletsiz vergi bindirmesi yapıyor, adına “zam” dedirtiyorlar.
Yorum Gönder