Ustalıktan ‘Büyük Ustalığa’ - Deniz Kavukçuoğlu

Bugün AKP’nin 4. Büyük Kongresi toplanıyor. Parti yöneticileri, delegeler, yerli ve yabancı üst düzey konuklar, diplomatlar, ulusal ve uluslararası medya ve 30.000 kadar partili izleyecek bu kongreyi.
Bilindiği gibi Başbakan, 2002-2012 yılları arasındaki dönemi üç evreye ayırmış, bunları “çıraklık”, “kalfalık” ve “ustalık” aşamaları olarak adlandırmıştı. Herhalde bu kongreyle başlayacak yeni dönemin adı da “büyük ustalık” olacak.
Ne yalan söyleyeyim, AKP ile ustalık sözcüğü yan yana geldi mi üzerime bir tedirginlik çöküyor, endişeleniyorum. AKP’nin sütünden ağzımız az yanmadı çünkü.
Anımsıyor musunuz? AKP’nin çıraklığa başladığı 2002 yılında 1 kg etin fiyatı 5.50 TL, 1 lt benzin 1.66 TL, devletin borcu 242 milyar dolar, kredi borçlusu kişi sayısı ise 1.6 milyondu. 2012 yılında ise 1 kg et 26.00 TL, 1 lt benzin 4.61 TL, devletin borcu 518 milyar dolar, kredi borçlusu kişi sayısı da 13.9 milyon oldu. Emlak fiyatları, ilköğretimden üniversiteye özel okul ücretleri, ulaşım, elektrik, doğalgaz, tütün ürünleri, alkollü içecekler gibi daha birçok kalemle bu liste uzatılabilir.
Öbür yanda derinleşen Kürt sorunu, terör, Ortadoğu açmazı, AB ilişkileri, komşularımızın neredeyse tümüyle kavgalı olma durumu, sınav rezaletleri, yargı adaletsizlikleri… Tüm bunlar AKP’nin “ustalık dönemi” hanesine eksi (-) olarak düşülecek notlardır.
***
Ne var ki Başbakan’ın lügatında “özeleştiri” diye bir sözcük yoktur. Bugün kürsüye çıkacak, iki saat boyunca hükümetinin “üstün başarılarından” söz edecek, partisini övecek, öbür partileri aşağılayacaktır. Doğal ki bunlarla yetinmeyip Beşar Esad’a sopa gösterecek, Rusya ve İran’a laf dokunduracak, ABD’den “dostumuz, müttefikimiz” diye söz ederken başta Almanya olmak üzere birçok Batı Avrupa ülkesine ve İsrail’e çatacaktır. Belki biraz da başkanlık sisteminin nimetlerine vurgu…
Yandaş basın, yeni şeyler söylemeyecek olsa da Başbakan’ın yapacağı konuşmayı büyük bir ilgiyle bekliyor. Bizim ise böyle bir beklentimiz yoktur.
Başbakan’ın çok konuşkan olduğunu biliyoruz. Cenaze törenlerinden çeşitli kuruluşların genel kurullarına, uçak yolculuklarından temel atma şenliklerine, yurtiçi gezilerden yurtdışı ziyaretlerine kadar her yerde, her olanakta konuşuyor. Konuşacak yeni bir şey kalmadı mı eski anlattıklarını boyayıp cilalayarak yeniden anlatıyor.
***
“Bir yandan mücadele ederken öbür yandan da müzakere etmek” Kürt ve terör sorununun çözümü için öngörülen stratejinin yeni başlığıdır. Başbakan kongrede yapacağı konuşmada bu başlığın altını doldurmaya çalışacaktır. Hem kendisi hem de Adalet Bakanı bunun işaretini önceden vermişlerdir. Başlayacak yeni Oslo (başka bir yer de olabilir) görüşmelerinin çıkışı kongrede verilecektir. BDP devre dışı bırakıldığına göre müzakereler Kandil ve/veya İmralı ile yürütülecektir.
Kürt sorunu önümüzdeki dönemde iktidar partisi, dolayısıyla Başbakan için bir paratoner işlevi görecektir. AKP’nin bu paratonere gereksinimi vardır. Ekonomik göstergeler yakın bir gelecekte ülkemizi üstesinden gelinmesi kolay olmayan sıkıntıların beklediğini gösteriyor. Bu tartışmalarla kamuoyunun dikkatinin giderek büyümekte olan ekonomik sorunlardan uzaklaşacağı düşünülüyor. Mustafa Sönmez arkadaşımızın, “Tarzan zor durumda…” diye bitirdiği cuma günkü yazısı bu sorunlara ışık tutuyor; okunmasını öneririm.
***
Ha, bir de AKP’de “yapısal değişiklik” konusu var öne çıkarılan. Değişiklik bizim anladığımız anlamda bir değişiklik değil, üç dönemlik görev süreleri dolan parti yöneticileri ile bakanlar gidecek, yerlerine aynı kafa yapısına sahip başkaları gelecek. O biçim bir “değişiklik” yani!
Hedef 2014 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı halkoylamasında “büyük ustanın” Çankaya düşünü gerçek kılmak, köşkü saraylaştırmak.
Her şey bunun için!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget