Adalette eşitlik!
Hukukun üstünlüğü ilkesi!
Demokrasi!
Temel hak ve özgürlükler!
En çok konuştuğumuz konular bunlar...
Yanı başımızda bombalar patlıyor; insanlar ölüyor, Suriyeli isyancılar Hatay’da karargâh kuruyor; El Kaide militanları, yabancı ülkelerin istihbaratçıları İskenderun-Hatay-Samandağ üçgeninde cirit atıyor.
Umurumuzda mı dünya!
Balyoz’un işini bitirdik, ülkeyi darbelerden kurtardık, “eksik darbe teşebbüsü”nde bulunanlara 18-20 yıl hapis cezası verdik.
Böylece darbenin eksikliğini de öğrenmiş olduk!
Acaba 12 Eylül’ün darbeci paşası Kenan Evren’e hangi askeri birliğin, okulun, hastanenin adını versek?
Yaşamı boyunca “Ne darbe ne şeriat, laik demokratik tam bağımsız Türkiye” diyenleri, nasıl bir yol bulup zindana tıksak...
Vallahi çok iyi olur!
Hele şu bir elin parmakları kadar olan muhalif gazetecilere ne yapsak?
***
Bu arada muhalif olmayan gazeteciler de ağızlarının payını alıyorlar Başbakan Erdoğan’dan...
“Ne yapacaktık, okşayacak mıydık?.. Genelkurmay Başkanı’nın ayakkabısının altıyla uğraşıyorlar...”
Demokrasi denilen bu işte...
At fırçayı gazetecilere, olmadı işten attır, rahatla.
Bakın sıra savcılara gelecek, haberiniz olsun...
Ergenekon, Odatv, Balyoz savcılarına falan değil...
Özel yetkili savcılara hiç değil...
Şırnak’ta, Yüksekova’da, Çukurca’da, Şemdinli’de ve tüm Güneydoğu’daki ilçelerimizde görev yapan savcılarımıza, yargıçlarımıza...
Çukurca Savcısı Serkan Büyükçıkrıkçı isyan ediyor:
“Ey Ankara! Siz havai fişekler, biz top sesleri altında yaşıyoruz. Ekmek almak için çıktığımızda ölürüz diye korkuyoruz.”
***
Tanrıma şükürler olsun, hukuk dilimize “eksik darbe teşebbüsü” diye bir eylem girince hepimiz rahatladık...
Balyoz davasında 5 bin 276 yıl hapis cezası geldi!
365 sanıktan ikisi sivil...
Siviller “eksik darbe teşebbüsü” yapar mı?
Demek ki yaparmış!
Güllü Saklaya, Hava Harp Okulu’nda sivil memur. Bilgisayarında 13 dijital belge çıkmış. Belgeler bilgisayarına kaydedilmiş.
Saklaya tutuksuz yargılanıyormuş...
Kaç yıl hapis cezası almış biliyor musunuz?
16 yıl!
Ailesi şaşkın, ne yapacağını bilmiyor.
Kocası Ali Saklaya diyor ki:
“Beraat beklerken general cezası verildi. Hiçbir şeyden haberi yoktu.”
Sivil memurun içinde olduğu darbe davası ve 16 yıl hapis...
Demek ki “eksik darbe teşebbüsü” eylemi bundan ötürü.
Verirsin 16 yıl...
Bir oh çekip karşıki dağları inletip haykırırsın:
“Adalet mülkün temelidir!”
Ortadoğu’ya demokrasi ve özgürlük getirmek için kolları sıvayan Türkiye burası...
Parasız eğitim isteyen, poşu takan gençlere 20 yıl hapis cezası verilen bu ülkede böyle işler adalet ve hukuk...
Süründürürsün!
Hayatları yok edersin!
Umutları tüketirsin!
***
Balyoz, Ergenekon, Odatv, Devrimci Karargâh ve KCK davaları...
Bir ülke düşünün...
O ülkenin askerinin başına Kuzey Irak’ta çuval geçirilir “çıt” çıkmaz... Savaş uçağımız düşürülür, iki pilotumuz ölür, gözler yumulur...
12 yaşında delik deşik edilerek öldürülen Uğur ve Ceylan... İstanbul’da servis aracında boğulan işçi kadınlar...
Memet’ler, Hüseyin’ler, Ali’ler...
Şehit tabutları...
Askerler, polisler...
Adaletsizlik...
Unutmayın, en tehlikelisi adaletsizliktir... Bir gün gelir seni, beni, sizi, herkesi vurur...
Acısı büyüktür!
Ölüm acısından da acı!
Yorum Gönder