Eylemi gerçekleştirilenler olaydan sonra kaçtı. Sonuç “maktul derdest, sanık firarda, asayiş berkemal” yani ölü elde, sanık kaçmış, ama güvenlik yerinde. Geride şehide tabut, kalana zabıt ve büyük acılar kalmıştı. Gözaltına alınanların da serbest bırakılması, bu olayın da “faili meçhul” kalabileceğinin işareti oldu…
O ekip, Ovacık’a gönderildi
Ovacık C.Savcısı Murat Uzun’u şehit edenlerin ortayla çıkarılması için Tunceli’deki emniyet mensuplarının çalışmaları yetersiz görülmüş olacak ki, ilçeye Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Dairesi’nde görevli bir emniyet müdürü, bir emniyet amiri ve üç polis gönderildi. Bu ekip, daha önce Gaziantep’te 10 kişinin ölümüne yol açan saldırıyı araştırmıştı. Eylem önlenememiş ama çözülmesinde bu ekip başarılı bulunmuştu. Aynı ekip, İzmir’de parkta oynarken maganda kurşunuyla ölen 6 yaşındaki Umut Ceylan olayını araştırmak için de görevlendirilmişti. Ondan henüz sonuç yok…
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Çalışlar, aynı ekibi C.Savcısı Murat Uzun’un katillerinin belirlenmesi için geçen Cuma günü Ovacık’ta görevlendirdi. Çalışmalar yapılırken, müthiş ihmaller de saptanıyor. C.Savcısının şehit edilmesinden birkaç gün önce 63 kilometre olan Tunceli-Ovacık yolunun teröristler tarafından sıkça kesildiğini, esnaflara mal götüren araçlardan 20 bin euro haraç istendiğini, vermeyenin mallarına el konulduğunu, araçlarının yakıldığını da eklemiştim.
Koruması da, kamerası da yok
Sınır kapısı bulunan, casusların cirit attığı Doğubayazıt gibi ilçede, C.Savcının şehit edildiği dönemde Mobesse ve plaka okuma sistemi de bulunmuyordu. Ovacık gibi yolları her zaman kesilen, milletvekilinin bile kaçırıldığı yörede, C.Savcısı lojmanının girişinde şehit ediliyor, en küçük güvenlik önlemi yok.
Lojmanlarda koruma bulunmadığı gibi, örneğin bir güvenlik kamerasının bile olmaması daha da şaşırtıcı. O kameranın bulunması eylemi önleyemeyecekti ama en azından katiller hakkında ip ucu verecek, yakalanmasında etkili olacaktı. Dahası, eylemin görgü tanığı da yok. Başsavcının şehit edilmesi olayını soruşturan C.Savcısı Ahmet Bayram Ahmetoğlu, kamera sistemi olsaydı belki daha kısa sürede sonuç alabilecek ya da C.Savcısının şehit edilmesi olayı da “faili meçhul” kalmayacaktı…
Güvenlik önlemi için ortak çalışma
Başsavcı Murat Uzun’un şehit edilmesini PKK’nın üstlendiğine ilişkin haberler yayımlandı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, bu olayı yakından takip ediyor. HSYK, Adalet Bakanlığı’na, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne, “Hakimler C.Savcılarımızın korunması için ortak çalışma yapalım” dedi.
İşte, taraflar ilk toplantısını yaptılar. C.Savcıları ve hakimlerden de ne gibi önlemler alınabileceği konusunda ayrıca görüş de soruldu. Onların önerileri de toplantılarda değerlendirilecek. İlk toplantıda ne gibi güvenlik önlemleri alınmasına karar verildiğini sıralayalım:
- Bütün adliyelere, adliye personelinin lojmanlarına, istekleri olsun ya da olmasın güvenlik kamerası kurulacak. Bu uygulamaya öncelikle Güneydoğu ve Doğu’da terör olaylarının yaygın olduğu ilçe ve illerden başlanacak. Bunun çalışmaları hemen başlatıldı.
- Terörün yaygın olduğu ilçelerde görevli C.Savcıları, terör suçlarına bakan C.savcısı ve davalara bakan hakimler koruma altında tutulacak. Koruma talebinde bulunanların bu istekleri öncelikle yerine getirilecek.
Savcı ve hakimlere ucuz silah
- Yerli üretim kaliteli silahlar yarı fiyatına alınabilecekken, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün bazı birimlerinde çalışanlara resmi satış fiyatı 3 bin 100 dolar olan “Glock” marka tabanca, 750 dolara satıldı. Emniyet mensuplarına yaklaşık 11 bin silah satışı gerçekleştirildi. İşte, Makine ve Kimya Endüstri Kurumu (MKE) tarafından, hakim ve savcılara satılmak üzere Glock marka silah ithal edilmesi de gündeme geldi. Bu onların kişisel silahı olacak ve görevdeyken bunları satamayacak.
Yine bir örnek verelim. WaltherHP9 tabancası polise bin 6 dolara satılırken, aynı silahlar vatandaşa 3 bin 715 dolara,. SıgSauer P 229 tabanca polise bin 59 dolara verilirken, vatandaşa 4 bin 502 dolara satılıyor. Bireysel rant silah başına 2 bin 80 ile 3 bin 450 dolar arasında değişiyor. Yetkililer, aynı uygulamayı C.Savcısı ve hakimler için de getirmek istiyor.
- Savcı ve hakimlerden isteyenlere, Emniyet’in “standart dışı” ile “zor alım” tabancaları, emniyet mensupları için uygulanan tarife üzerinden satılacak, bunlara taşıma ya da bulundurma ruhsatı düzenlenecek.
Bunları sorunu çözmez. Bir yandan silahlanmaya karşı yürütülen kapmayalar, bir yandan C.Savcı ve hakimlerine “buyurun silah verelim” denilmesi birbirleriyle hayli çelişiyor. Ama neylersiniz…
Yorum Gönder