Tarafsızlığını ve bağımsızlığını yitiren adalet! - Tünay Süer


Yıl 2001. Aylardan Mart. Mart’ın ilk günü insanın iliklerini titreten soğuk bir kış yaşanıyor İstanbul’da. Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından otomobil kaçakçılığı ile ilgili bir operasyon yapılıyor.
Tuncay Güney denilen vatan haini, Strateji dergisi genel yayın yönetmeni Ümit Oğuztan ve eniştesi Adem Taşdemir gözaltına alınıyorlar.
Ne işse bu adamların ortak iş yerlerinde ve kendi ifadesine göre Türkiye de İmam Hatip de okuyan ama sonradan ben doğuştan Musevi’ yim diyen Tuncay Güney’in iş yerinde çuvallar dolusu evraklar bulunuyor.
6 Çuvalın içerisinden Ergenekon Analiz Yeni Yapılanma Yönetim ve Geliştirme Projesi, Lobi, Devletin Yeniden Yapılanması gibi Ergenekon dokümanları bulunuveriyor.
İşte Türk Ordusunun kaderi için yazılan senaryonun düğmesine böylece basılıyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan bu adam bülbül gibi şakıyor, anlatıyor da anlatıyor. Resmî ifade süresi 4 gün olmasına rağmen 9 gün gözaltında tutulduğunu ve bu süre içinde kendisine ağır işkenceler yapıldığını, cinsel organına elektrik verildiğini ileri sürüyor, bir şekilde serbest bırakılıyor. Otomobil kaçakçılığı davası tutuksuz görülürken bir bakıyoruz bu adam Amerika’ya uçuveriyor.
Otomobil kaçakçısı, dolandırıcı ve suç işlemekten tutun bir sürü dosyası bulunan Güney’e Amerika’da şans(! )gülüyor ne işse. CIA denetimindeki “New York Institutes” adlı web sitesinin Genel Yayın Yönetmeni ve bir haham oluveriyor. Yine kendi tabiriyle orada krallar gibi yaşıyor. Hakkında 27 Ocak 2003'te gıyabi tutuklama kararı çıkarılıyor.
Yıl 2008…Tuncay Güney Türk televizyonlarından birisinde 32.gün programına Amerika’dan konuk oluyor.
Tuncay Güney’in o dönemde yaptığı eylemleri de kendi ağzından şöyle dinlemiştik. Biraz hatırlayalım isterseniz. (Burada Milliyet Blog’ta 17.01.2009 tarihli “Keçiye rakı içirmişler kurdun evini sormuş” başlıklı yazdığım yazımdan alıntılar yapıyorum şimdi.)
“Doğu Perinçek’in Bekaa kampında Abdullah Öcalan’la yaptığı görüşmelerin fotoğraflarını PKK’dan alıp MİT’e getirdim. Lübnan’da PKK’nın adamıyla buluşup, fotoğrafları teslim aldım, getirip teslim ettim”.
“Fethullah Hocanın Erbil’deki kolejinin kapanmasını önlemek için PKK’ya 15.000 doları ben götürüp verdim.”
“Tansu Çiller ile Abdullah Çatlı’yı birlikte gösteren fotomontaj fotoğrafı DYP milletvekiline 2.5 milyar lira karşılığında sattım.”
'Ergenekon yapılanmasının tepesinde kim var' sorusuna ise 'Sana tavsiyem, bu soruyu Doğu Bey'e (Doğu Perinçek) sor. Çok yere ulaşırsın. Kusura bakma 1 numarayı asla söyleyemem'
Buna benzer öğretilmiş ama zamanla tarihleri birbirine karıştıran, çelişkili bir yığın yalanı söylerken büyük havalara giriyordu. Amerika’nın beslediği, önce İmam hatipli güya Müslüman, sonra da papaz efendi Haham, bir vatan haini işte. Türkiye de bağımsız yargı olsa, onu getirtmeye kalksa birilerinin işine gelmeyeceği için gebertirler orada onu.
Ağır Ceza Mahkemesinde dolandırıcılık ve suç işlemek üzere çeteleşmekten tutun, bir sürü dosyası varken eline pasaportunu verip yurt dışında çıkmasını ve kalmasını kim sağladı? Anlattıkları başlı başına suç iken nasıl serbest kalabildi?
Bu kaçık eşcinsel adamın 6 çuvalının içerisinden çıkanlar (İçerisine nasıl girdiği belli olmayan.) ve dijital deliller, gizli tanıklar ki bunlardan halen hapiste yatan ırz düşmanı katillerde var.    Onların ihbar ve itirafları ile koca bir ordunun en değerli generalleri, subayları, İŞÇİ partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, gazeteciler, Tuncay Özkan, milletin seçtiği vekiller yıllardır tutsak edildiler.
Vaziyet gayet açıktır aslında.  Mesele İsrail ve Amerika’nın başı çektiği emperyalistlerin BOP projesinin hayata geçmesidir. Bunu yapabilmeleri için evvela Amerika’ya dik duran orduyu zayıflatmak ve yavaş yavaş çökertmek ve bugünlere getirebilmekti.
Bunun için Özel Yetkili Mahkemeleri kurdurdular(2005) sonra sabaha karşı generalleri, aydınları,5şer onar içeri aldılar. Yani her şeyi kitabına uydurdular. Ordumuzu güçsüz bıraktıkları için aylardır her gün şehitler veriyoruz.
Bir iki gün önce şimdi hapiste olan Em. Tüm General Doğan Paşa Ulusal kanalda tutuklanmadan önce her şeyi açık ve net anlattı. Anlamamak için salak olmak gerek. TSK da plan seminerleri yapıldığını ve neden yapıldığını A dan Z sine kadar söyledi. Mesela Yunanistan saldırırsa ordu ne yapacak gibi.
Allah kahretsin gizlimiz kalmadı zaten. Kozmik odalara bahaneler ile girildi askeri sırlarımız öğrenildi.Ne oldu? Hani başbakan yardımcısı Arınc’a suikast vardı. Yok efendim subay elindeki kağıdı yuttu dediler daha neler neler. Hepsi düzmece yalanlar, komplolar.
Bu gece Beyaz TV deki 1E Bir programında  (Çok şükür bağırtışız sakin, dinlenilir bir program yapmışlar neyse) CHP eski milletvekili ve İst.İl Başkanı Berhan Şimşek ‘te bu konuya değinerek çok güzel anlattı. Karşısında oturan AKP Milletvekili gazeteci Tayyar Şamil tam tersine konuşmaya kalksa da sanıyorum kendisi de söylediğine inanmıyordu. Zira yüzündeki ifadeden o anlaşılıyordu.
Yine konuşmalar arasında Tayyar eski paşalar çıkıp konuşuyorlar şimdi, onların zamanında şehit olmuyor muydu  dedi Şimşek’e. Vallahi yerimden fırladım sanki beni duyacakmış gibi ekrana yaklaştım ve bağırdım.
Yuh be! Yuh! Sen ne biçim adamsın ya? İktidarda olma hırsı sizi bu kadar taş mı yapmış? O paşaların zamanlarında her gün bu kadar şehit mi veriyorduk ha?
Ayıp ya senin evladın yok mu acaba merak ettim.
Tayyar efendi, Tayyar efendi, senin baban veya kardeşin suçsuz yere yıllarca hapislerde bu şekilde kurgu suçlamalarla, şerefsiz, alçak, adi, onursuz, kişiliksiz insanların komplolarıyla tutuklanıp tutsak edilseler, oğlun şehit olsa yine böyle konuşabilir misin acaba merak ediyorum.
Tayyar Bey CHP yi suçladı yine. Her şey 1 Mart teskeresinden sonra değişmiş dediğine göre.
Burada Berhan Şimşek öyle güzel bir cevap verdi ki çok hoşuma gitti.
Dedi ki –Şamil Bey, şimdiye kadar 75 tane azınlık hükümeti Amerika’ya karşı dik durdu da,10 senedir iktidarda olan AKP bunu neden yapamadı?                                                            *****
Sonra en gıcık olduğum sözlerden teki.
Efendim bu kanı durdurmak için barış yapmalıymışız.
Haydi, oradan be,
Ne barışıymış bu?
Barış nasıl olacakmış? Memleketi parçalayacağız, PKK nın istediklerini vereceğiz ha?
Kimileri de diyorlar ki mecliste çözülürmüş. Bütün partiler bir araya geleceklermiş karar vereceklermiş.
Kimi kandırıyorsunuz ya? Mecliste hangi sorun çözüldü şimdiye dek. MHP zaten AKP nin bastonu gibi. Milli irade orada kaldı mı ki?
Milli irade artık sokaklarda olacak.3 generalin müebbet hapis cezaları 20 şer yıla indirilmiş. Aman ne sevindim ne sevindim. Lütfetmişsiniz yani. Şunu unutmamak gerek ne demişler?
Keser döner, sap döner.
Güya bunun Anayasa Mahkemesi filan varmış. Oyalama taktiği bunlar.
Günahı bilmiyorsunuz, ayıbı bilmiyorsunuz size ne demeliyim artık bilemiyorum.  Ordumuzun askerlerine aydınlarımıza sahte CD  lerle sürmeye çalıştığınız lekeyi Türk Milleti yemiyor artık.
Neden OHAL veya sıkıyönetim ilan etmiyorsunuz? Komutanları içeri tıktınız amacınız belli oluyor.
Vallahi bunu artık herkes hatta AKP ye oy veren halk bile anladı. Ortada darbe planları filan yok.
Anladığım kadarıyla devleti yöneten siyasi irade, kendi yönettiği devlete darbe yapıyor ..
Büyük Atatürk’ün kurduğu devlet ve rejimi yıkmaya kalkanlar bellidir.
Bu açık seçik ortadadır artık.
Atatürk Cumhuriyetini yıkmak, Türkiye’yi bölmek için her şey yapılıyor ama cezasız kalıyor. Bu hak mı?
Peki, rejimi değiştirmeye kalkanların cezalarını kim verecek dersiniz? (AKP-BDP)
Anayasa Mahkemesi tarafından, cumhuriyet karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği tescillenen AKP, o zaman kendisini de yargılasın bakalım…

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget