Sinan Çetin, pek çoğu gibi bir zamanlar solcuydu, devrimciydi… Kendisini o zamanlar öyle ilan ettiği için, biz de hiç tereddütsüz öyle kabul ediyoruz tabi. Nitekim Çiçek Abbas gibi başarılı filmleri, o döneminin bir sonucudur, mirasıdır.
Sonrasında Sinan Çetin’i reklam yönetmeni, reklam yıldızı ve tv programcısı gibi özellikleriyle tanımaya başladık. Zaten artık solculuğu bırakmış, kendisini “hükümetsiz toplum isteyenler” anlamında, “liberteryen” diye nitelemeye başlamıştı. Ayn Rand ve Karl Popper gibi “Açık Toplumculuğun” fikir babalarının eserlerini basmak için bir yayınevi bile kurdu.
PKK NASIL SATIN ALINIR?
Uzatmayalım. Liberteryen Sinan Çetin kendisini yine gündemin ortasına bırakıverdi. Kuşkusuz bu başarısında, tüm inceliklerini bildiği reklamcılığın katkısı büyüktür.
Çetin, önce “PKK’yi satın al, konu kapansın” diyerek gündem oldu. Tezi şuydu: “Hiç askerlik yapmamak için 1 milyon dolar ödemeye hazır bir sürü insan var benim tanıdığım… 10 gün askerlik 500 bin dolar, 20 günlük 200 bin dolar, 1 aylık 100 bin dolar, 2 aylık 10 bin dolar falan diye gider liste… Biz hesapladık, 33 milyar dolar yapıyor. Git PKK’yı satın al, konu kapansın.”
Çetin, etkili reklamcılığın kaynaklarını bildiği için atışlarını sürdürdü. Örneğin Hükümet ile PKK’nin görüşüp mutabakata varması gerektiğini söyledi. Örneğin “BDP milletvekilleri bizim tek umudumuz. BDP milletvekillerine kötü davranmamak, onları el üstünde pamuklarla taşımak, gözümüzün nuru gibi bakmak zorundayız.” dedi. Örneğin “AK Parti’nin bölgedeki reformlarını görmezden gelemeyiz” dedi. Dedi de dedi…
Hükümetsiz toplum isteyenler anlamında liberteryen olan Çetin, hükümeti övdü de övdü…
ÇETİN FİLMİ İÇİN REKLAM YAPIYOR
Sinan Çetin’i böylesi açıklamalara zorlayan ana etken, mutlaka maddidir. Çünkü birkaç yıl önce de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den özel bir istekte bulunmuştu. Ne olduğunu anlatacağım ama bugünkü açıklamalarının maddi gerekçesine göz atalım öncelikle…
Çetin yeni bir filminin reklamını yapıyor aslında… Çanakkale Savaşı’nı film yapan Çetin, açıklamalarına bakılırsa ezber bozmaya, tabu yıkmaya daha doğrusu tarihi çarpıtmaya soyunmuş…
Çetin’in ağzından filmi şöyle: “Bir anne rüyasında çocuklarının Çanakkale Savaşı’nda birbirini öldürdüğünü görür. Kocasına anlattığında, ‘Saçmalama, biri Manchester’da, diğeri madenlerde çalışıyor’ yanıtını alır. Kadın, ‘Hayır rüyalarımda görüyorum’ der ve cebinden küçük oğlunun fotoğrafını çıkarır. ‘Sen bana yalan söyledin, işte bak askerde’ der. Kocası da ‘Sen üzülmeyesin diye anlatmadım’ der.
Yani Sinan Çetin, Çanakkale Savaşı’nda iki kardeşi, biri İngiliz tarafında, diğeri Türk tarafında olmak üzere çarpıştırıyor!
SİNAN ÇETİN, GÜL’DEN 600 YILLIK TARİHİ İSTEDİ
Gelelim Sinan Çetin’in Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den isteğine… Çetin 4 yıl önce Cumhurbaşkanı Gül’den Haliç Tersanelerini istemişti.
Evet, yanlış duymadınız. Çetin, Gül’den Fatih Sultan Mehmet’in eseri olan Haliç tersanelerini, yani 600 yıllık tarihi, yani dünyanın yaşayan en eski ikinci tersanesini “film platosu” yapmak için istedi.
Gül bu isteği yerine getirmek üzere Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’ni görevlendirdi; Sekreterlik, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü’nü bu işlemi gerçekleştirmesi için harekete geçirdi.
Ancak Haliç tersanelerinin gerçek sahipleri olan Gemi Mühendisleri Odası ve iki sendika, bu işleme izin vermedi! Mimarlar Odası, Makine Mühendisleri Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası’nın da desteğiyle kamuoyu yaratıldı, imzalar toplandı, Çankaya’ya başvuruldu ve Çetin’in bu çirkin girişimi önlendi.
Sinan Çetin,ağzını boşuna açmaz. AKP övgülerine başladığına göre, yine bir yerin peşinde demektir! Kokusu çıkar nasılsa…
Yorum Gönder