Birkaç Basit Soru - Emre Kongar

Sevgili içerdeki ve dışardaki okurlarım…
Silivri mahkemeleri ve davaları konusu, kamuoyunun ve özellikle hukuk çevrelerinin ilgi odağı…
Son “Balyoz davası” kararlarının açıklanması da bu ilgiyi doruk noktasına çıkardı.
Kamuoyunda, fazla hukuk bilgisi de gerektirmeyen bazı basit mantık soruları soruluyor…
Dikkatimi çeken bu sorulardan bazılarını aşağıda dile getirdim.
***
Silivri davalarını gören Özel Yetkili Mahkemeler niçin kaldırıldı?
***
Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılma kararının arkasındaki olaylar ve gerekçeler ne olursa olsun, hukuka uygun olmadıkları gibi bir genel gözlem ile kapatıldıkları düşünülürse:
Yargılamalara niçin devam ediyorlar?
Kapatılan mahkemelerde yargılamaların devam etmesi, kaldırılma gerekçelerine göre, hukukun ihlali değil midir?
***
Yargılama sürecinde ortaya çıkan sorunlar dolayısıyla kapatılmış olan mahkemelerin verdikleri kararlar ne denli hukuka uygun olacaktır?
Bu kararlar, yasalara uygun gibi görünse de kamuoyu vicdanını tatmin edecek midir?
Uzun tutukluluk süreleri uygulayan mahkemeler, tutuklu sanıkları beraat ettirebilirler mi?
***
AKP hükümetinin atadığı ve yıllarca birlikte çalıştığı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, emekli olduktan hemen sonra terör örgütü yönetmekten tutuklu olarak yargılanmaktadır.
Terörle savaşan ordunun komutanı olan Başbuğ’un bırakın tutuklu yargılanmasını, terör örgütü davasında yargılanmasının mantığı nedir?
***
Eski YÖK Başkanı Prof. Kemal Gürüz, 28 Şubat davasının tek sivil sanığıdır ve tutuklu yargılanmaktadır:
Kemal Gürüz ayrıca Ergenekon davası sanığıdır da...
Bu süreç içinde 15 defa yurtdışına çıkmış ve geri dönmüştür.
28 Şubat soruşturması için savcılığa çağrıldığında da yurtdışındaki gezisini keserek gelmiştir.
YÖK binasına ayak basmayalı dokuz yıl olmuştur.
YÖK’ün zaten bütün evrakına savcılıkça el konmuştur.
Bu durumda, kaçma ve delilleri karartma şüphesi ile tutuklu yargılanmasının anlamı nedir?
***
Sevgili okurlarım, aslında Başbuğ ve Gürüz özelinde sorulan bu soruların başka biçimleri, Prof. Mehmet Haberal, Prof. Fatih Hilmioğlu, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Doğu Perinçek ve daha pek çok tutuklu ya da tutuksuz yargılanan sanık için geçerli.
Kamuoyu, her biri bir trajediye dönüşen sanık serüvenlerini izliyor…
Her olay, her tutuklama, her ara karar, her karar, toplumda yeni tartışmalara, yeni çatlaklara ve yeni kamplaşmalara yol açıyor.
Bir yandan her gün gelen şehit haberleri…
Tırmanan terör olayları…
Öte yandan Silivri davalarının ayrıştırıcı, kamplaştırıcı, düşmanlaştırıcı etkileri…
Türk-Kürt, Sünni-Alevi kırılma noktalarının hassasiyetleri…
Üstüne üstlük, sınırlarımıza dayanan ve taraf göründüğümüz sıcak savaş…
Bu toplum bu yükü çekemez!
Bir an önce, toplumsal barış için siyasal ve hukuksal ciddi adımlar atılmalıdır!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget