Enstrüman Apo! - Necati Doğru


Ordu çökertilmeden çok önceydi. Çökertilmesi ihtimali de şeytanın bile aklına gelmeyecek kadar uzaklardaydı.
Yıl: 1984.
Apo, ilk silahlı eylem başlattı.
Türk ordusu güçlüydü.
Ordu darbe yapmış, yönetimi bırakıp kışlasına çekilmişti. Ordunun yönetimde kaldığı üç yıl içinde desteklediği, koruduğu, akılına fikrine ve Amerikan bağlantılarına güvendiği için ekonomiyi teslim ettiği teknik bir adam, siyası parti kurmuş, yüksek oy almış Başbakan olmuştu.
Başbakan,  konuştu.
“Haylaz çocuk” dedi.
Komşusunun bahçesinden erik çalan çocuk var ya “Apo’nun yaptığı da bahçeden erik çalan haylaz çocuğun durumuna benziyor” diye özetleyeceğim bir tavır sergilendi.
Silahlı kalkışma kim!
Bu haylaz oğlan kim!

“Çekersin kulağını” diye düşündüler ama haylaz oğlan durmuyordu. Kurşunlamaya, asker öldürme eylemini “korkutma-sindirmeye odaklı teröre” dönüştürüyordu.
“Terörist bu” dediler.
Haylaz oğlan, “Terörist Apo” oldu.

Xxx

Terörist Apo, yakalanamadı.
Korunuyordu. Güçlendi.
Mayın döşemeyi öğrettiler.
Daha çok asker öldürüyordu.
Taraftar da bulmaya başladı.
Ordu “Bölücübaşı Apo” dedi.
Taraftarları aynı görüşte değildi.
“Biji Apo” diye bağırdılar.
Posterini, bayrağını astılar.
Ordu, karşısında “bahçeden erik çalan” biri değil dış ve iç bağlantıları olan ciddi bir kalkışmanın bulunduğunu anlamıştı.
Ordu, işi ciddiye aldı.
Biji Apo, Türkiye’de tutunamadı. Suriye’ye Beka vadisine gitti, “vur-kaçla terörü sürdürmeye” devam ederken medyadan çok ünlü, çok birikimli meşhur gazeteciler Beka vadisine gittiler söyleşiler yaptılar.
“Başkan Sayın Apo” diye yazdılar.
“Serok (başkan) Apo” oldu.
Ordu henüz çökertilmemişti. Komutanlardan biri Suriye Sınırı’na kadar gitti, “6 saat içinde Halep’ten girer, Şam’dan çıkarız” diye dünya basınına açıklama yaptı.
Suriye yönetimi uyarıyı aldı.
Serok Apo’yu Suriye’den attı.
“Kaçak Serok Apo” oldu.
Moskova’ya gitti.
Rusya istemedi.
Atina’ya gitti.
Yunanistan istemedi.
Roma’ya gitti.
İtalya istemedi.
Kaçak Başkan Apo yakalandı (ABD’nin yakaladığını söylediler) Türkiye’ye teslim edildi.
Yargılandı.
Ömür boyu hapse mahkum oldu.
İmralı Adası’nda hapse konuldu.
Yıl 2002 olmuştu
Ordu terörü sıfırlamıştı.

Xxx

Apo da “beni Türkiye kullansın” türü laflar etmeye başlamıştı.
 “Apo, Kemalist oldu..” diye yazılmıştı.
Ada’ya avukatlar gitti.
Zaman da yürüdü gitti.
ABD ordusu Irak’ı işgal etti.  Apo’nun 1984’de asker kurşunlayarak kurduğu örgüt Kuzey Irak’da çöreklendi. Terör yeniden hızlandı. ABD ordusu PKK’ya fiske bile vurmadı. ABD Savunma Bakanı, Kandil’e yürüyen Türk Ordusu’nun önünü kesti. AB’den gelen heyetler önce Dıyarbakır’a gidip görüşmeler yaptılar, sonra Ankara’ya “durmayın açılım yapın...” dediler. Şehit sayısı yükselmeye başlarken Türk Ordusu da “Balyoz-Ergenekon-Kafes” davalarıyla çökertilme sürecine sokuldu.
Ve “Analar ağlamasın” yapıldı.
Bütün dikkatler İmralı’da “yeniden Serok (Başkan) ilan edilen Apo”nun ağzından çıkacak sözlere endekslendi.
“Ana ağlatmayacak Apo” oldu.
Yeni anayasa yazılmasına  başlandı. Görüşlerine başvurulan “Anayasacı Apo” oldu.
Şehit sayısı günde 10'a çıktı.
Yaralı sayısı da 50’ye…

Xxx

Oslo... Oslo...
Yeniden Oslo...
Sesleri yükseldi.
Balyoz davası karara bağlandı.
5 bin yıl hapis çıktı.
Oslo görüşmeleri yeniden başladı.
Başbakan, “İmralı ile yine görüşme olabilir” dedi. Adalet Bakanı, ”Bir devlet, karşı karşıya olduğu sorunu çözmek için elindeki enstrümanların hepsini kullanır”  diye yeni açılım yaptı.
1984’de haylaz oğlan.
2012’de hayırlı enstrüman.
Ordu iyice çökertildi.
“Apo,  enstrüman” oldu.
Ya haritada anlaşma oldu.
Ya da kargalar bile güler.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget