Kanalizasyon İşçisi Bir Ulaşım Uzmanı - Ali Sirmen
Bazı kitaplar vardır, karar veremezsiniz, anı mı, gülmece mi diye. Ahmet İsvan’ın Türkiye İş Bankası Yayınları arasında çıkan “Başkent Gölgesinde İstanbul VESAYET ALTINDA YEREL YÖNETİM” adlı kitabı da öyle. Güler misin, ağlar mısın?
Kitabın ulaşımla ilgili acıklı - gülünç bölümüne birlikte göz atalım:
“İstanbul Belediyesi o yıllarda 4 milyon nüfuslu ve ülkenin en büyük belediyesiydi. Belediyemizde bir planlama müdürlüğü vardı, ama son derecede önemli uzmanlık gerektiren ve karmaşık sorunlarıyla ilgilenecek bir ulaşım birimi yoktu. Ayrıca 1930 tarihli Belediye Yasası’ndan sonra çıkan Karayolları Yasası’nda ‘belediyelerin trafikle ilgili yetkilerinin kaldırılmış olduğu’ madde zikredilerek belirtilmişti. Herhalde yeryüzünde şehir içi trafik kurallarını uygulatma yetkisi olmayan bizdekilerden başka belediye yoktur. Tabii halk bunları bilmiyor, trafik sıkışınca belediyeyi anıyordu...”
Böyle bir ortamda, ulaşım sorununa el atacak bir uzman aramaya koyulur İsvan. Ona İTÜ’nün ulaşım kürsüsü mezunu olan Atila Alpöge’yi tavsiye ederler. Alpöge, o sırada THY’de planlama müdürü olarak çalışmaktadır.
***
Sonunda İsvan, A. Alpöge’yi THY’den kopararak tam zamanlı alır.
Ancak bir sorun vardır. Belediye kadrosunda bir ulaşım müdürlüğü yoktur. Belediye başkanının da böyle bir kadro oluşturma yetkisi bulunmamaktadır.
Geriye bir tek yol kalmaktadır. O da başkanın ihtiyaç duyduğu uzman kadrosu için hükümete başvurması, Bakanların da bu ihtiyacı ve aylık miktarını onaylamaları.
Ancak, AP hükümetinin CHP’li belediyeye kadro vermeyeceği bellidir.
Geriye bir yol kalmaktadır. Başkanın yüksek ücretle işçi almak yetkisi vardır. İsvan da ulaşım danışmanlığı bölümünün başına getireceği A. Alpöge’yi o yolla istihdam eder.
Kısacası, binlerce yıllık geçmişi olan İstanbul Belediyesi’nin 6 milyon insanın ulaşım sorunlarıyla ilgilenecek bölümünün başına, daha fazla ücret aldığı bir işten vazgeçerek gelme özverisinde bulunan uzman kişi, ancak tıkanan fosseptik kanallarını açma konusunda uzman işçi olarak gelebilmiştir.
“Ulaştırma Uzmanı”nın işe gelişi ilginç, ama gidişi daha da ilginç olmuştur. Ahmet İsvan’ın anlatımıyla izleyelim:
“12 Eylül 1980 darbesi benden sonraki belediye başkanı Aytekin Kotil’i görevden indirdi, yerine uygun bir paşa ve onun kurmay kadrosunu getirdi. Onlar mezbaha müdürlüğünde uzman sığır kesici kadrosundaki Turgut Cansever ile mecralar müdürlüğünde işçi kadrosundaki Atila Alpöge’ye iş çizmelerini göndererek, esas vazifeleri sığır kesme ve fosseptik temizlemeye dönmelerini emretti.”
***
Okurken düşündüm, yine de her ikisi de bu işten ucuz kurtarmışlar. 12 Eylül’den sonra DİSK Davası’ndan yargılanan Ahmet İsvan’ı, fosseptik temizlemekte ehliyetsiz bir kişiyi işe alarak nüfuzu kötüye kullanmaktan, Atila Alpöge’yi de kendini kanalizasyon temizleme uzmanı olarak göstererek, ammeyi aldatmaktan yargılamamışlar neyse ki...
Cumhuriyet ile yaşıt olan Ahmet İsvan’ın, 12 Eylül’de başına gelenler düşünülürse, böyle bir olasılığın da yabana atılır cinsten olmadığı anlaşılır.
Geçen yıl bugünlerde, Atila Alpöge ile birlikte Ahmet İsvan’ı Yalova’da ziyaret ettik.
Her ikisi de ulaşım alanında birbirlerinin çabalarını vurguluyorlardı.
Atila, çalışmalarından övgüyle söz eden, İsvan’a şunları söyledi:
- Ben teknisyenim, önerilerimi baştan beri ciddiye alıp dinleyen siz oldunuz. Karar merci sizdiniz, asıl sizin yaptığınız çok önemli bir şeydi.
Ahmet İsvan inandığı halkçı politika uğruna çok tepkiyi göğüsledi, çok sıkıntı çekti, kimi zaman yeterli desteği göremedi.
Siyasette kahraman, doğru olduğuna inandığı politikayı tepkileri göğüsleyerek uygulayana denir.
Ahmet İsvan bunlardan biriydi.
İstanbul’daki uygulama vesilesiyle bir kez daha andığımız Ahmet İsvan’a sağlıklı, uzun ömürler diliyorum.
Yorum Gönder