Anayasa Mahkemesi 4+4+4 yasasının iptalini talep eden CHP başvurusunu reddetti.
Hem de oybirliği ile...
Ana muhalefet partisinin talebi, zorunlu eğitimi kesintili hale getiren yasanın şekil aykırılığı sebebiyle iptal edilmesi idi.
Fakat yüksek mahkeme, şekil denetimini dar anlamda yorumlamış ve kararını sadece “Meclis’teki son oylamanın öngörülen çoğunluğu sağlayıp sağlamadığına” bakarak vermiştir.
Hatırlanacağı gibi, eğitim düzenini kökten değiştiren yasa gerek Meclis komisyonlarında gerek genel kurulda kaba kuvvet gösterilerine konu olmuş, muhalefet milletvekilleri çeşitli engellemelerle konuşturulmamış, yasama süreci parlamenter gelenekler için kabul edilemez darbeler yemişti.
Buna rağmen Anayasa Mahkemesi, yasa son oylamada Meclis’ten gerekli oy desteğini aldı mı; sadece buna bakmıştır.
Böylesine basit bir kontrol işi için koca bir mahkeme kurmaya gerek var mı; bu hiç düşünülmemiştir.
Asıl çelişki şurada ki, futbol sahalarındaki şiddeti önlemek için kanun yapan Meclis kendi içinde şiddeti hak saymış, Anayasa Mahkemesi de buna karşı çıkmamıştır.
Oysa toplumdaki şiddeti önleme tedbirlerini inandırıcı kılmak için önce Meclis’teki şiddeti önlemek gerekmez mi?
CHP birinci raundu kaybetti ama Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla “esastan” iptal başvurusunda bulunma hakkı sürüyor.
Yüksek mahkemenin yapısında gerçekleşen son köklü değişiklik nedeniyle fazla ümidi kalmış olmasa da ana muhalefetin bu hakkı kullanması beklenmelidir.
Yeni anayasa taslağını yapan komisyon da bu tecrübeyi değerlendirmeli, demokrasi dışı müdahalelere açık duran kapıyı kapamalıdır.
Kaba kuvvetle sağlanan oldubittileri şekil noksanı saymayan bir Anayasa yargılaması kabul edilemez.
Şiddeti reddedip cezalandırmayan bu karar şiddeti teşvik edecektir!
Uludere yangını...
Beş aydır iktidar iki soruya muhatap;
1. İstihbarat nereden geldi?
2. Saldırı emrini kim verdi?
Doğru cevaplar hemen verilse mesele çoktan kapanırdı.
Lâf çevirme alışkanlığı devreye girince, hele İdris Naim Şahin incilerini dizince Uludere ulu bir yangın yerine döndü.
İçişleri Bakanı Şahin’in “Emri Hava Kuvvetleri’ndeki komutanlar verdi” sözü ve öldürülen 34 kişinin terörist olmasa da kaçakçı olduklarını belirterek katliamı meşru ve mazur göstermeye çalışması, muhalefete bulunmaz bir saldırı fırsatı yarattı.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik dün “acil kurtarma” hamlesi yaptı ama acele ona da yanlış yaptırdı.
Önce “Mesele şu anda yargıya intikal etmiştir“ dedi. Yani gerçekleri öğrenmek için beklemek mecburiyetini hatırlattı.
Hemen ardından şunu ekledi:
“Hükümetin bu insanlara tazminat ödemesi, bu insanların terörist olmadığını göstermektedir.”
Mesele şu an yargıda olduğuna göre bu kararı kim verdi?
Uludere tartışması, saklanan gerçeğin her zaman açık gerçekten daha yıpratıcı olduğunu umarız herkese öğretmiştir.
Yorum Gönder