Argo sokağın dilidir.Tozu, toprağı, çamuru vardır.
Darda-zorda kalınca kullanmakta bir sakınca yoktur.
Olsa…
Koca Başbakan ağzına hiç argo sözcük alır mıydı?
***
Devletin düşürüldüğü…
Milletin düştüğü durumu anlatmaya söz yetmiyor...
Sokağın diline başvurmak gerekiyor.
Gençlerin pek sevdiği iki argo deyim var:
- Satışa gelmek…
- Satışa getirmek…
İkisinin de alışverişle bir ilgisi yok.
Satışa gelmenin de..
Satışa getirmenin tek anlamı var:
Enayi yerine koymak...
Enayi yerine konulmak…
Daha gerçekçi davranabilir...
“Enayi” yerine “eşek yerine” koymak-konulmak da diyebilirsiniz!
***
Milletin yarısının oyunu alan AKP, hem milletin, hem de devletin tamamını “satışa getiriyor”!
Özelleştirme görüntüsüyle satışa gelenler-getirilenler gitti zaten..
Muhalefeti satışa getirmek üzere tutuklu milletvekilleri için yapılan “kandırmaca protokol”ü de geçtik!
Şimdi ise sıra 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim gibi milli bayramlarda.
Bir de bu işin ayaküstü, işporta usulü yapılması ilginç!
Resmi bayramlarla ilgili “satış” konusu ne parti programında vardı ne de hükümet programında...
TBMM’de ise hiç tartışılmadı!
Tayyip Bey’e oy veren kitlenin böyle bir talebi olduğunu, duyan okuyan da yok.
Belli ki satışa getirme işinin ucu artık AKP’ye oy verenlere geldi dayandı.
Her sözünde elbette bir hikmet var.Hangisi daha derin anlamlı, onu zaman gösterecek!
Yeni evlenenlere “En az ÜÇ” demesi...
Daha sonradan çıtayı yükseltmesinin de bir hikmeti var elbet.
Dört.. Beş.. Belki Altı!!..
Bunun için erken başlamak..
Önce 60 aylık iken ilkokul..
Sonra 4+4+4 diye devam etmek..
Aslında bu birbirini tamamlayan gerçek bir “entegre siyaset”...
Medeni Yasamız reşit olmadan anne babanın izniyle evlenmeyi öngörüyor.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bile yıllar önce bu yasadan yararlandığı biliniyor.
Lise öğrencilerimiz de yeni 4+4+4 sürecinde çocuk yapmaya başlayabilirler...
Erken kalkan yol alır; erken evlenen döl alır!
Bir Fail!..
Samsun Valisi’nin açtırdığı..“Kızla erkek güreşir mi?” soruşturması sürerken..
Bolu’da da..
“Erkek adam bir erkeğe kese yapar mı?” tartışması cinayetle sonuçlanmıştı.
Kese kavgasının failinin gerekçesi ile..
Samsun Valisi’nin gerekçeleri birbirine çok benziyor!
Ama hangisi “yeni 19 Mayıs”ın ruhuna daha uygun..
Buna karar vermek zor!
Vali Bey diyor ki:
“Ata sporumuzda kadının erkekle güreşmesi yok!”
Peki..
“Sayın Valim, ata sporunda kadın pehlivanlık var mı?”
Ki bir hanım öğrenciye pehlivan kıyafeti giydirip sahaya çıkarmışsınız?
Bir soru da..
“Erkek adam, erkeğe kese yapar mı?” cinayetinin sanığına:
“Hadi, keseyi tellakların yaptığını...
Tellakların da sadece erkeklerden çıktığını bilmiyorsan..
Erkekler hamamında ne arıyorsun?”
Özetle..
Güreş tarihi bilmemenin de..
Hamam kültüründen yoksunluğun da sonu karakol!
Ezmek Gerekirse, Onu da...
Milletin gözünün içine baka baka, geçen dönemde de demişti ki:
“- Pahalılık yok. Biz zam kavramını unutturduk!”
Yerden göğe haklı.
Çünkü memurdan emekliye, işçiye halkımız zam kavramını unuttu.
Son 9.5 yıldır emekliye, memura, işçiye de zam yerine “yem” atıyor.
Yüzde 1, yüzde 2 buçuk… Yüzde 3..
Bir de +’lar çıktı şimdi: 3+3
Ardından da güvencesi!
“Enflasyona ezdirmeyeceğiz!”
Sadece akaryakıt-elektrik-doğalgazdaki son 6 aylık zam yüzde 25’i çoktan geçti!
Bu ne demek?
“- Sizi enflasyon değil..
Biz ezeceğiz!”
Yorum Gönder