MİT? - Cüneyt Arcayürek

Gazeteler, kamuoyuna, MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na, TBMM’ye ve Başbakanlık’a askerlerin 12 Eylül’de darbe yapacaklarını bildirmediğini hayret ifade eden başlıklarla
duyuruyorlar.
Oysa yakın tarihi biraz olsun bilenler, MİT’in bağlı olduğu hükümetlere darbeleri önceden bildirmediğini pekâlâ anımsayabilir; habere, “MİT, her darbeden önce böyle yapıyor” diyen başlıklar koyabilirlerdi.
1972 yılının Mart ayı.
Ankara’da hava gergin. Yeni bir 27 Mayıs beklentisini içeren söylentiler yaygın.
9 veya 10 Mart günü başkentteki havayı yansıtan, kimi olasılıklardan söz eden yazım yayımlandı.
Muhtıra sözcüğünü kullanmadığım yazıda; özetle önümüzdeki günlerde askerlerin ya Cumhurbaşkanı’na ya da doğrudan Başbakan’a bir yazı, bir mektup vereceklerini; bu mektupta, hükümetin “gidişat” karşısında akla gelebilen önlemleri almadığını ifade edeceklerini ve ülkeyi kargaşadan çıkaracak olası sonucu açıkça dokunduracaklarını belirtiyordum.
Yazının yayımlandığı sabah Başbakan Süleyman Demirel aradı. Evine gelmemi rica etti. Gittim.
Hoş beşten sonra, yumuşak ama sorgulayan bir sesle; “Yazınızı okudum. Bize gelen istihbaratta yazdıklarınızı teyit eden bilgi yok” dedi.
“Yazıdaki bilgiler doğru” dedim...
Sustu ama gergindi...
Gazetecinin kaynağını açıklamayacağını biliyordu. Sormadı da.
Bir iki gün geçti.
12 Mart 1972 günü saat 13.00’te radyolardan; TSK’nin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’a gönderdiği mektubun tam metni yayımlandı.
Önceki saatlerde Başbakan’la Cumhurbaşkanı arasında, mektubun açıklanmasını engellemesini ve o gün Meclis’e giderek istifasını vereceğini bildiren Başbakan’a; Sunay’ın, “Beni de devreden çıkardılar” diyen, yüz kızartıcı içerikteki verdiği karşılığın ayrıntıları ayrı bir öykü.
Muhtıranın açıklanmasından sonra, bende yeni bilgiler olabileceği olasılığıyla Başbakanlık’a çağrıldım.
Başbakan, yan odaların birinde istifa mektubunun yazıldığını söyledi ve sordu: “Siz olsaydınız nasıl davranırdınız?”
“Bekâra karısını boşamak kolay. Ben olsam istifa etmez, Meclis’e giderdim” dedim.
Ama dedi, “Askerlerden haber aldık. İstifa etmezsem parlamentoyu kapatacaklar!”
***
Darbe olasılığının söz konusu olmadığı bugünlerde; rahat koltuklarında oturanların bol keseden, şapkasını aldı kaçtı diye suçladıkları Demirel, parlamentonun kapatılmasını istemiyordu. Nitekim, o günlerin parlamentosunda çoğunlukta olan AP’nin lideri Demirel, askerden gelen baskıya karşın Genelkurmay Başkanlığı’ndan gelen Faruk Gürler’i değil, Meclis’in özgür iradesiyle Senatör Korutürk’ün Cumhurbaşkanı seçilmesini sağladı ve… o yıllarda egemen olan asker vesayetini kırdı. Ecevit’in CHP’si ile, özgür seçimlerin önünü açtı.
Bugünün koşullarında darbelere ateş püsküren, neredeyse hadlerine mi düşmüş darbe yapmak diye üst perdeden askere atıp tutanlar, övünenler, örneğin RTE, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve arkadaşları; olası bir darbede 12 Eylül’de ne yaptılarsa, öyle davranacaklar, o günlerdeki gibi suspus olacaklar!
***
Acaba bugün iktidarda olanlar ve olmayanlar şu soruyu yanıtlayabilirler mi:
Askere saldıran söylemlerini 12 Eylül’de ve sonraki dönemde ortaya çıkarak neden söylemediler, söyleyemediler?
***
12 Mart darbesini hükümete önceden bildirmediği, hiç değilse uyarmadığı ortaya çıkınca, zamanın MİT Müsteşarı Korgeneral Fuat Doğu; “Darbenin geleceği o kadar belliydi ki, hükümete darbe olacağını bildirmeye gerek yoktu”ya benzeyen bir açıklama yaptı.
Yıllar sonra Fuat Doğu Paşa, bir vesile yasa gereği bağlı olduğu hükümete darbeyi önceden MİT’in bildirmediğini itiraf etti.
MİT, 12 Mart’taki davranışını 12 Eylül’de de aynen korudu, uyguladı.
Her iki darbede de demokratik rejime bağlı davranmadığı tartışmasız bir gerçektir.
Bugün darbeler sorgulanıyor.
Demokratik rejime darbeyi, darbeyle ilgili edindiği bilgileri, istihbaratı devleti yöneten, üstelik bağlı olan hükümete bildirmekle yükümlü olan kurum, 12 Mart’ta, 12 Eylül’de görevi yerine getirmeyen MİT; acaba bugün neden sorgulanmıyor?
Suçlanan, sorgulanan kurum ve kişilerden ayrıcalığı ne?
Himayeye mazhar bir kurum mu yani?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget