İnsanda Biraz Utanma, Sıkılma Olur - Ali Eralp

Şu 10 yıl içerisinde neler gördük, neler… Anlatmakla, saymakla bitmez…
Yalan üstüne yalan…
Dolan üstüne dolan…
Tertip üstüne tertip…
İnsanda biraz utanma, sıkılma olur…
Demokratik ülkelerde, yaşadığımız şu yüzlerce kanunsuzluktan, yolsuzluktan sadece bir tanesi gerçekleşseydi, hükümet çoktan düşmüş ya da düşürülmüş olurdu…
Şimdi bu yüzlerce olaydan sadece birkaçını gözler önüne serelim ve
Türkiye’nin nereye gittiğini anlatmaya çalışalım:
Biliyorsunuz, televizyon kameralarının önünde küçücük yavrulara süt dağıtıldı. Hem de törenlerle… Kutlamalarla…
Peki, sonuç? Sonuç ne oldu?
Sonuç ortada. Binlerce ilköğretim öğrencisi karın ağrısı, kusma ve ishal şikâyetleri ile zehirlenerek, acılar içerisinde kıvrandı.
Hastaneye zor yetiştirildi.
Yetkililer hemen işin nedenini buldular:
“Çocukların psikolojik rahatsızlıkları var…” Meğer sütler bozuk değilmiş.
Çocuklar bozukmuş.
“Çocukların bünyeleri süte alışık değilmiş…”
Bunun birisi alışık olmaz, ikisi alışık olmaz. Ankara, Bitlis, Muş, Aksaray, Adana, Diyarbakır, Sivas’ta 500’den fazla öğrenci zehirlendi.
“Okul Sütü, Akıl Küpü” projesi altında yürütülen süt dağıtımı çocuklarda ne akıl bıraktı, ne fikir… Bundan sonra onlar, korkularından süt de içemezler artık…
Ve bir yetkili, bir Allahın kulu çıkıp da gerçeği açıklamadı. Açıklayamadı.
Süt tahlili yaptırmadı. Yandaş süt üreticilerinin çıkarları, çocukların sağlığından önce geldi ve süt dağıtımı hâlâ devam ediyor…
Yeni yeni zehirlenme haberleri alıyoruz…
İnsanda biraz utanma, sıkılma olur.
Gözümüzün içine baka baka gerçekleri saptırıyorlar.
Yüzyıllık ulusal bayramlar yasaklanıyor. Yasaklama nedeni ya hava koşullarına bağlanıyor, ya depreme…
Asıl neden gizleniyor…
Elektrik, su, doğal gaz başta olmak üzere iğneden ipliğe her şeye zam yapılıyor. “Biz zam değil güncelleme yaptık” diyorlar.
Asıl neden gizleniyor…
Yandaş medya ve yetkililer, televizyonlarda, basında “Enflasyon düştü” çığlıkları atarken, bir de bakıyoruz ki Türkiye’nin Nisan ayı enflasyonu tüketici fiyatlarında 1.52, üretici fiyatlarında yüzde 0.08’e fırlamış ve dünya enflasyon artışı sıralamasında ülkemiz, yüzde 11,4 ile üçüncü sıraya oturmuş… Pakistan bile bizden sonra geliyor…
Ustalık dönemi böyle olurmuş her halde…
Alman mahkemelerinin “Yüzyılın Yolsuzluğu” diye nitelendirdiği ve asıl faillerinin Türkiye’de bulunduğunu vurguladığı “Deniz Feneri Davası” şimdi aklanma yolunda. Bu dosyayı enine boyuna, kuralına göre inceleyen savcılar görevden alındılar. Yerlerine başka savcılar atandı. Dosya, “Örgüt ve nitelikli dolandırıcılık suçu” olmaktan çıkarılıp, basit bir davaya dönüştürüldü. Suç niteliği değiştirildi. “Örgüt yok” dendi. Yani yargıya açıkça müdahale edildi.
Şimdi sanıklar yerine savcılar yargılanıyor ve haklarında onlarca yıla varan hapis cezaları isteniyor.
Örgütlü suçlar aklanırken, Ergenekon’lar, Balyoz’lar örgüt ve çetecilik suçlaması ile 5 yıldır sürüyor…
Ama şimdiye dek ne bir örgütün ne de bir çete liderinin varlığı kanıtlandı.
Oysa dünyanın “En kapsamlı ve nitelikli dolandırıcılık olayı” diye kabullendiği Deniz Feneri sanıkları üç ay içerisinde tahliye edildiler.
AKP’nin son marifetine gelince:
Satacak savacak pek bir şey kalmadı memlekette. Bütçe tamtakır. Şimdi sıra vatan topraklarının satışına geldi. Tapu ve Kadastro yasası yeniden değiştirildi. Bundan böyle artık yabancılar gelip en stratejik, en verimli, en güzel topraklarımızda mülk sahibi olacaklar.
Yeni yasaya göre Türkiye’nin yüzde 10’u elden çıkarılacak. Yabancılara satılacak. Tarım bitecek. Ormanlar yağmalanacak… Kendi yurdumuzda kiracı durumuna düşeceğiz.
Bu anlayış, vatan kavramını “arsa” kavramına dönüştüren vatansızların anlayışıdır.
Sıradan bir yurttaşımızın televizyonda dediği gibi, “Toprak satıldığı zaman vatan da gider, namus da…
Birazcık utanması, sıkılması olan bir kimse bunu yapar mı?
Bayrakları bayrak, toprakları vatan yapmak için bu ülke milyonlarca şehit verdi.
Türkiye şehit kanları ile sulanan kutsal bir vatandır.
Vatan satıcılarının da vatan alıcılarının da şunu bilmesi gerekir:
Vatan satılamaz, devredilemez…
Vatan namustur…
Vatan satıcılarının, vatan alıcılarının bir de şunu bilmesi gerekir:
Yıkılan, yok edilen Cumhuriyet ve Kemalist düzen yeniden kurulduğu gün, elden çıkarılan, yabancılara peşkeş çekilen her karış toprak yeniden vatan topraklarına katılır, millileştirilir…
Kimse yanlış hesaplar peşinde koşmasın…

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget