SEVGİLİ okuyucularım,Türkiye’de her alanda olduğu gibi dış politikada da inanılmaz bir rezalete,komediye tanık oluyoruz.
Suriye olayında içine düştüğümüz kepazeliği burada sizlere bazen iletiyorum.Ancak iş Suriye ile bitmiyor.İşin bir de Irak boyutu var ki,çok daha vahim.Irak’ın durumunu bilmeyenler için kısaca özetleyeyim.Bu ülkede acayip bir bölünmüşlük var .
Kuzey’de,adı Barzani olan bir aşiret reisi yönetiminde Sünni Kürt yönetimi….
Ülkenin diğer bölümlerinde inanılmaz bir mezhep çatışması.Şiiler ve Sünniler arasında süregelen terör eylemleri…
Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı olan Tarık H.aşimi isimli şahıs bundan bir süre önce yurtdışına kaçtı.Önce birkaç Arap ülkesine gittikten sonra Türkiye’ye gelip Tayyip’e sığındı.
Adam şu anda İstanbul’da ve bizim paralarımızla güzelce besleniyor.Tayyip hükümeti tarafından kendisine ev verildi,korumalar tahsis edildi,makam araçları emrine sunuldu.Bir eli yağda,bir eli balda.
Haşimi,Türkiye’de krallar gibi ağırlanıyor.Tek nedeni,onun da Tayyipgiller gibi Sünni olması.
Kısacası,Suriye’ye el atıp çuvallayan Tayyip,aynı zamanda Irak’ın içişlerine de el atmış durumda.
***
Şimdi işin en ciddi,en vahim boyutuna geliyoruz.Türkiye’yi ne duruma düşürdüklerini iki ana başlık altında görelim:
1- Sünni olmayan,Şii Irak Başbakan’ı Maliki,geçtiğimiz günlerde Türkiye Cumhuriyeti için çok ağır sözler söyledi.Haşimi’nin Türkiye’de Tayyipgiller tarafından korunup beslenmesi olayını gündeme getirdi ve aynen şöyle dedi:
“Türkiye mezhepsel bir yaklaşım sergileyip bizim içişlerimize karışıyor.Türkiye bize karşı DÜŞMANLIK sergiliyor.Bölgede düşman bir devlet olma yolunda ilerliyor.Erdoğan bölgede hakimiyet kurma hayalleri ile yaşıyor.”
Bunlar,uluslar arası alanda söylenebilecek en ağır sözlerdir.Daha ağırı olamaz.Bir komşu ülke,iktidarı düşmanlıkla,Irak’ta bile mezhepçilik yapmakla suçluyor.
2- İnterpol,Türkiye’de Tayyipgillere sığınmış Haşimi için dün kırmızı bülten yayınlandı.Bu kırmızı bültenler dünyada 100’den fazla ülkenin polis teşkilatlarına gönderilir ve aranan şahısın –eğer o ülkede ise- bulunması,yakalanması istenir.
Kırmızı bültenin gerekçesi yenilir yutulur gibi değiş:
“Irak’ta terör eylemlerine ve bombalı saldırılara yön verip finansman sağlamak.”
Doğrudur veya yanlıştır,biz bilemeyiz.Ancak her ülke bu bültene uymakla yükümlüdür.
Türkiye şimdi ne yapacak?
İstanbul’da ağırlamakta olduğu Haşimi’yi İnterpol bülteni uyarınca yakalayıp iade mi edecek,yoksa “Biz Sünnileri Şiilere yedirmeyiz” deyip İnterpol’ü takmayacak mı?
Dikkat ediniz,Tayyip aynı mezhepçilik oyununu Suriye’de oynamaya yelteniyor.Kısa süre öncesine kadar karılı kocalı öpüşüp koklaştıkları Esad’ı düşman ilan etmesinin nedeni sadece mezhepçilik,Alevi olan Esad’ı düşürüp Suriye yönetimini kendi yandaşı olan Sünni şeriatçılara teslim etmek.Tayyipgiller,Alevilerden asla hoşlanmaz!
(Burada bir parantez açayım da eksik bilgi olmasın.Suriye Aleviliği,Türkiye Aleviliğinden çok farklıdır.)
Şimdi şu içine düştüğümüz çukura bakın! Bir yanda Suriye düşman ilan edilirken,artık karşımızda yeni düşmanımız Irak var!
İstanbul’da krallar gibi ağırlanan kaçak Haşimi var.Ne uğruna?
Ülke çıkarları değil,bizim iktidarın mezhepçiliği uğruna!
İşin cılkı çıkmış durumda.
Yorum Gönder