Zayıflayan Atlantik Ortaklığı - Mehmet Ali Güller

Dün, David Ignatius’un Washignton Post’da, ABD’nin düşüşüne çare olarak Zbigniew Brzezinski’nin “Stratejik Vizyon” isimli yeni kitabındaki görüşlerini önerdiğini yazmıştık.
Brzezinski, yeni kitabında, ABD ile çökmeden önceki Sovyetleri Birliği arasında alarm verici benzerlikler olduğunu saptamış ve ABD’ye, “pis çekişmelerin içine girecek Asya ülkeleri arasında ‘dengeleyici’ ve ‘arabulucu’ olmak” şeklinde bir rol biçmişti.
Brzezinski, ABD dirilişinin başarısını, “daha büyük Batı” inşa edebilmesine bağlamış, “daha büyük batı”nın da ancak ABD’nin Rusya ve Türkiye’yle yakın bir şekilde çalışmasından geçtiğini belirtmişti.
CUMHURİYETÇİLER ‘KAS GÖSTERİSİ’ ÖNERİYOR
Peki, ABD başkanlık yarışı içindeki adayların “ABD düşüşüne” önerdiği çareler neler?
David Ignatius’un görüşü şöyle: “Bu sene başkanlık seçimi kampanyasına hükmetmesi gereken dış politika konusu ‘Amerikan yenilenişidir.’ Her aday, devletteki düşüşü durduracak bir stratejiye sahip olduğu iddiasındadır ama bunların birbirine ‘benzer’ sürümleri işe yaramayacaktır.”
Ignatius, Cumhuriyetçi Parti’nin önde giden adaylarından Mitt Romney ve Newt Gingrich’in, “Amerika’nın gücünün yeniden tesis edilmesine dair ısrarlı çağrılar” yaptığını belirtiyor. Ignatius’a göre ABD’nin “diğer tüm ülkelerin üzerinde olduğu istisnai statüsünü yeniden elde edebileceğini” savunan bu adayların reçeteleri “kas gösterisinden” ibaret: “İran’a daha fazla askeri baskı, İran, Suriye ve rakiplere karşı daha fazla gizli CIA eylemi, Çin’e karşı daha sert ticari politikalar.”
‘BOŞ BÖBÜRLENMELER’
Hem Romney hem de Gingrich, Obama’nın “müttefiklerle engelleri kaldırma ve BM üzerinden iş yapma çabalarını”, “zayıflık göstergesi” olarak değerlendiriyor. Ancak Ignatius, “ABD’nin zaten aşırı derecede kas bağımlısı olduğunu ve gücünü etkili şekilde kullanabilmek için iyi müttefiklere ihtiyaç duyduğu” gerçeğini anımsatıyor ve şu tehlikeye dikkat çekiyor:
Brzezinski haklıysa ve ‘daha büyük batı’ Rusya ve Türkiye’yle işbirliğini gerektiriyorsa, o zaman Cumhuriyetçi Parti’nin istisnalık hakkındaki söylemi, boş böbürlenmeler olmaktan ziyade, ters sonuçlar da doğurur.”
Nitekim Ignatius, Obama’nın da zaten “2009’da ‘Rusya’yla yeniden başlama’ ve Türkiye’yle sabırlı diplomasiyle bu yeni ortakları kazanmaya çalışma işine başlamış” olduğunu anımsatıyor.
Ignatius, Cumhuriyetçi Parti adaylarının dünya ölçeğindeki görüşlerinin gerçekçi olmadığını belirtiyor: “Cumhuriyetçi Parti adayları bazen küresel reelpolitiği hafife alır görünüyorlar ve bunlar, partinin yeni muhafazakârlık kanadının romantik, ‘tek başına hareket et’ kültürünü seslendiriyorlar. Mesela Romney, Taliban’la barış görüşmeleri yapılması fikrine karşı çıktı. Kendi danışmanlarından bazıları tarafından bile bu tavır reddedildi. Gingrich, Filistinlileri devlet sahibi olmayı hak etmeyen ‘uyduruk’ insanlar olarak adlandırarak her büyük devletin (İsrail de dahil) savunduğu Orta Doğu’da iki devletli çözümü hor görüyor. Bu tür söylemler şimdiye kadar ana akımın dışındadır.”
‘OBAMA, SADECE KONUŞUYOR’
Cumhuriyetçi Parti adaylarını “gerçekçi” bulmayan David Ignatius, Barrack Obama’yı da “oynamaktansa, oyun hakkında konuşmayı daha iyi beceren” biri olarak suçluyor:
Obama’nın dış politikasına da benzer eleştiriler getirilebilir. O, Filistin meselesi gibi kronik meselelere çözüm önerisinde bulunarak yurt içi ve dışında ümitleri yükseltmişti. Gerçekte bunlar fos çıktı. Onun Afganistan politikası karışıktır ve giderek bir hayır işine dönüşüyor. Obama’nın bu seçim kampanyasında, eski sloganlar ve statükoya yönelik politikalardan gerçek ulusal diriliş dönemine geçilmesi için ülkeye nasıl liderlik edeceğini açıklaması gerekiyor.”
Ignatius’un da belirttiği gibi, bu seneki ABD Başkanlık Seçimlerinin ana konusu, “ABD düşüşüne çare arayışları” olarak sürecek !

Mehmet Ali Güller/AYDINLIK

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget