Ördek Şaşkınlığı - Mümtaz Soysal

DIŞ ilişkilerimizdeki son tutarsızlıkların, çelişkilerin, hedeften şaşmaların, esas olanı unutup gereksiz yollarda kayboluşların oluşturduğu tablo tek sözcükle ancak "şaşkınlık" olarak özetlenebilir. O zaman da ister istemez, ördekli atasözü aklına geliyor insanın.
Elbet, dış politikadaki yanlıştan, suya başından değil de tam ters tarafından dalan kuşun şaşkınlığıyla anlatmaya kalkışmak diplomasimizin ünlü tarihiyle kolay bağdaştırılmayacak bir münasebetsizlik, ama ne yaparsınız ki o sevimli kuşun şaşırıp suya dalışıyla ulusal çıkarlara zarar verici dış isteklere hemen kanan dış politika sorumlularının yanlışlara atlayış tarzı fena halde örtüşmekte.
Ne yazık ki, asıl üzüntü eren de tarzlar arasındaki bu örtüşme .
Herhangi bir ülkenin hem haklı hem de güçlü olduğu ir dava eğer yarım yüzyılı kın bir süredir çözümsüzlük görüntüsüyle yerlerde süründürülmüş ve ülkenin iradesi o davayı kendi lehine bir çözüme bağlayamamışsa, bu durum önemli bir başarısızlık demektir.
Böyle durumdaki bir ülkenin dış ilişkilerinde o davanın kazanılmasını öne çıkarıp bütün öbür etkinliklerini ulusal davayla ilişkilendirip onun üzerinde yoğunlaştırması, ona ters düşen adımlar atmaması ve daha da önemlisi, enerjisini ve çabalarını bambaşka alanlarda israf etmemesi ' gerekirdi değil mi?
Ama görüntü, bunun tam tersidir. Ankara, bir süredir, kendi büyük davasını unutup birkaç büyük Batı ülkesinin Ortadoğu'daki stratejik ve ekonomik çıkarlarının kollayıcısı olma telaşında.
Böyle bir telaş, Türk dış politikasını eski dostluklara zarar vermeye, bölge halklarının büyükçe bir bölümü küstürmeye, kendi çıkartanınıza uymayan yollara sapmaya, yakın komşular İran'la Rusya Federasyonu'nu gereksiz yere kuşkulandırmaya, çok iyi giden bir ekonomik ilişkiyi berbat ederek sanki üzerimize ödevmiş gibi Suriye batağına saplanmaya yol açmıştır .
Kıbrıs davası için akıllıca olmayan bir durum yaratıldı böylece. O ülkelerin çoğu, eskiden kalma nedenlerle, Kıbrıs davamıza pek sıcak bakmazlardı zaten; şimdi daha da ters bakacaklar. Vaktiyle Atina'nın yaptığı gibi şimdi de Tel-Aviv'in bu durumu fırsat bilip Ankara aleyhine ittifaklar kurması kaçınılmazdı. Bir tane kurdu da.
Türkiye'nin, başkalarına hizmet peşinde koşarken Kıbrıs davasında kendini yalnızlığa düşürmesi büyük hata olmaz mı ?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget