Malamat oldular - Rifat Serdaroğlu

Malamat; Elazığ-Adana-Konya yörelerinde çokça kullanılan bir kelimedir.
“Rezil kepaze olmak- küçük düşmek- madara olmak” anlamındadır.
AKP’nin 10. Yılında ülkenin en ciddi, en köklü kurumları  içine fil girmiş zücaciye dükkânına döndü .
Kurumlar hem kendi içlerinde hem de birbirleriyle kavgalı hale geldi.
Devletin tüm kurumlarıyla “Uyum” içinde işlemesinden sorumlu olanlar bile birbiriyle zorla ve prosedür gereği  “haftalık olağan görüşmelerde” konuşuyorlar…
Devletin bu hale gelmesinin sebebi, 3 seçimdir tek başına, Cumhuriyetin temel değerlerine açıkça karşı olan bir partinin iktidarda bulunmasıdır. Bu partinin, Cumhuriyetle, Lâiklikle, Sosyal Hukuk Devleti ile Atatürk’le  “kan uyuşmazlığı” vardır.  Takîye ustaları ile Cumhuriyetin temel değerlerini aynı kazana koysanız ve kırk yıl kaynatsanız, bunlar yine de birbirine kaynamazlar.
Türk insanı AKP’nin gerçek yüzünü yeni-yeni görmeye başladı. Başbakan Erdoğan’la görüşmeyi  “Huzura Çıkmak” (!)  olarak  nitelendiren TÜSİAD bile yeni-yeni uyanmaya başladı…
Malamat olan kurumlara gelince;
Genelkurmay Başkanlığı
*Kuruluşunu Büyük Hun İmparatoru Mete Han’ın tahta çıkış tarihi olan M.Ö 209 yılına dayandıran, Türk Milletinin 2221 yıllık göz bebeği kuruluşu, cemaatçi polislerin hazırladıkları sahte dijital delillerle, “Terör Örgütü” olarak tanımlandı. Genelkurmay Başkanı (yenisine de sıra gelecek), emekli olduktan iki sene sonra, kullanılmış roketatara “boru” dediği ve suçluluğu ispatlanmamış Milletvekili-Gazeteci Mustafa Balbay’a verdiği beyanat  için “Terör Örgütü Kurmak ve Yönetmekten” yargılanıyor…
Bu kavganın gerçek sebebi “Genlerin oluşturduğu, zihniyet kavgasıdır”. Asırlardır devam eder…
Bir tarafta; Şeriat düzeninin, Hilafetin, Din Devletinin, Arap Kültürünün etkisiyle, ümmet  ve kul olma anlayışıyla yetiştirilen, sorgulamadan sadece itaat eden,  cemaat-tarikat demokratlarının (!)  bu günkü temsilcileri,
Diğer tarafta; İnancını sadece Allah rızası için yaşayan, çağdaşlığa-aydınlığa- üretmeye-katılmaya-sorgulamaya inanan ve Türk Milletinin varlığını  kendi varlığı ile bir tutan, demokrasiye gönül vermiş, fikir yapısı en son Atatürk’ün fikirleri ile taçlanan insanların bugünkü temsilcileri…
Bu kavga, Türkiye gerçek bir eğitim reformunu gerçekleştirip en az üç nesil uygulamadan ve kişi başına yıllık gelirimizi Danimarka seviyesine çıkarmadan bitmez, bitmeyecektir.
Bu kavganın bu kadar acımasızca yapılması TSK’yi kamuoyu önünde malamat etmiştir.
MİT Müsteşarlığı; Türkiye’nin göz bebeği  kuruluşlarından biri.MİT, faaliyetlerinin temeli gizlilik ilkesine dayanan, başarılı olması için toplumun desteğini arkasına alması şart olan, “gizlilik ile toplumu aydınlatma” işlevini profesyonelce yapması gereken bir kuruluşumuzdur.
MİT’teki kavganın esas nedeni de TSK’da olduğu gibi “zihniyet kavgasıdır. Yalnız bu olayda ufak bir farklılık vardır. Ortak hedefe saldırıp ele geçirme mücadelesinde iktidar ve cemaat ayrı düşmüşler, kendi aralarında “tamamı benim olmalı” kavgasına tutuşmuşlardır.
Cemaat ile iktidar arasındaki “mevzi kapma” kavgası bu kurumumuzu da malamat etmiştir…
Bu kavgalar zaman zaman hep yaşanmıştır. Fakat ilk kez bu kavga Cumhuriyetin bu iki kurumuna çok zarar vermekte ve bu güzide ve çok önemli kuruluşlarımızı paralize etmeye, halk tabiriyle malamat etmeye başlamıştır. AKP’nin bilmesi gereken gerçek şudur;  Bu kavganın kazananı olmaz, kaybeden  Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti olur.
Devletin malamat edilen kurumlarından Yargıyı- Emniyeti- bazı bakanlıkları başka bir yazıda anlatmaya çalışırız….
Sağlık ve başarı dileklerimle.

Rifat Serdaroğlu/Yurt Gazetesi

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget