Gene Atatürk Kurtaracak - Erdal Atabek

Bir karmaşa yaşanıyor.
Aslında çoktandır bilinen bir “güçler çatışması”.
Kim kimi çağırıyor? Çağrılan ne yapıyor?
Kimin arkasında kimler var? Kim kimlerden? Bir sonraki adım nedir?
Bu soruların yanıtlarını politika analistleri tartışıp dururken
bilinen gerçekler de aradan görünüveriyor.
Gerçek; dünya satrancının siyah-beyaz karelerinde
yer değiştiren satranç taşlarının hamleleridir.
Amerika Ortadoğu satrancını oynuyor.
En yakın hedefleri olan Suriye ve İran hamlelerinde
elini ateşten koruyacak piyonlara, atlara,fillere gereksinmesi var.
Bu rolleri üstlenmesi beklenen oyuncular
ayak sürümeye başlayınca ortalık karışıyor mu? Olabilir.
Amerika Irak’ta olduğu gibi bir yan çizmeye karşı kayıtsız kalamaz.
Çatışma olarak görünen kargaşanın böyle bir altyapısı
olabileceğini politika yorumcuları dile getiriyor.
Dış politikada bağımsızlık ilkesi, Atatürk’ün en değer verdiği strateji olmuştur.
Bu ilkeden her ayrılma eğilimi Türkiye için çanların çalması demektir.
Turgut Özal döneminde de bu tehlike yaşandı.
Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay istifa etti.
“Bir koyup üç almak” diyordu Özal. Ulusal sağduyu galip geldi.
Şimdi “Suriye macerası” büyük bir tehlikedir.
İran’a karşı Amerika’nın piyonu olmak akılla bağdaşmaz.
Türkiye’yi gene Atatürk kurtaracaktır.
Ulusal bağımsızlık en değerli güvencemizdir.
***
Dünya dinlerinin sayısal dağılımı şöyle:
Hıristiyanlık: 2.1 milyar kişi. Dünyanın yüzde 30’u,
Seküler/ateist: 1.4 milyar kişi. Dünyanın 20.66’sı,
İslamiyet: 1.2 milyar kişi. Dünyanın yüzde 17.71’i,
Hinduizm: 900 milyon kişi. Dünyanın yüzde 13.28’i,
Budizm: 708 milyon kişi. Dünyanın yüzde 10.44’ü,
Musevilik: 14 milyon kişi. Dünyanın yüzde 0.18’i,
Rakamlar Google’dan alındı. 2000 yılı rakamları.
Elbette bu dinlerin mezhepleri var. Ayrılan kolları var.
Ayrı örgütlenmeleri var. Ayrı kuralları var.
Hıristiyanlık büyük çoğunluğu Katolik ama Protestan mezhebinden olanlar var,
Evangelistler var, daha başkaları da.
İslamın Sünni mezhebi var, çoğunluk orada, onların da ayrı kolları var.
Türkiye’de Sünni Hanefilik yaygın.
İslamın Şii mezhebi var. Ortadoğu’da yaygın. İran’da, Irak’ta.
Türkiye’de Alevilik önemli bir sayıda yurttaşın inancı.
Tarih dinler arasında,
aynı dinin mezhepleri arasında yaşanan kanlı savaş sayfalarıyla dolu.
Bütün kavgaların yerini barışın alması ise gene tarihten gelen
“laiklik” ilkesi ile sağlanabilmiş.
Laiklik, günlük yaşamı din kurallarının dışında düzenleyip
her inanç sahibinin eşit değerde sayılması demek.
Türkiye’yi dinlerin, mezheplerin,
cemaatlerin, tarikatların çatışma alanı olmaktan kurtaran
“laiklik ilkesi”, Atatürk Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesinde yer almış.
Bu ilkeden ayrılmak demek, din ve mezhep çatışmalarına dönmek demektir.
Bizi gene Atatürk kurtaracaktır.
***
Eğitimde tablet dönemi kimsenin başını döndürmesin.
Sümerler de tabletlere yazıyordu.
Akıllı tahta da eğitime ivme kazandırmaz.
Siz öğrenciyi ‘akıllı’ kılabiliyor musunuz?
Akıllı öğrenci, geleceğin kurtuluşudur.
Bu da;
Özgür düşünebilen,
düşüncelerini özgürce dile getirebilen,
eleştirel düşünebilen,
soru sorabilen,
tartışabilen öğrenciler yetiştirmek demektir.
Düşüncelerini dile getiren, bir olayı protesto edebilen öğrenciyi hapse atarken,
tutuklarken, aylarca hapislerde yatırırken okullarda tablet dağıtsanız ne olur,
tahtayı akıllı kılsanız ne olur?
Gene büyük Atatürk’ü dinleyelim:
“Öğretmenler,
fikri hür, irfanı hürvicdanı hür
insan yetiştiriniz.”
***
Bizi gene büyük Atatürk kurtarıyor.
Ama gene de kurtulmaya niyetiniz yoksa,
Atatürk ne yapsın?..

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget