Başbuğ’un Stratejik Sorunu - Mehmet Ali Güller

Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde “hukuka saygı” diyerek Ergenekon tertibine direnmeyen Em. Org. İlker Başbuğ, tutuklandıktan sonra, “mücadeleye şimdi başlıyorum” demiş ve silah arkadaşlarına umut vermişti.
Biz de, gecikmiş olsa da, İlker Başbuğ’un stratejide yaptığı hatayı gördüğünü ve yeni bir strateji belirlediğini düşünmüştük.
Ancak, Başbuğ’un basına yansıyan 24 sayfalık savunması, maalesef, onun yeni bir strateji belirleyemediğini ortaya koymaktadır: Em. Org. İlker Başbuğ, “ben o dönemde internete dahi girmedim, odamda bilgisayar bile yoktu” diyerek kendisini savunmaya çalışmaktadır!
SAVCIDAN TEŞEKKÜR BEKLEMEK
İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde yaptığı kimi konuşmalardan bile neredeyse pişman olduğunu belirterek, Özel Yetkili Savcı Cihan Kansız’dan medet umuyor: “Ben Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başkanıydım. Bu açıklamalarım iyi niyetli açıklamalardır. Başka bir niyet yoktur. Komutan olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’ne moral vermek niyetinde yapılmış açıklamalardır.”
Dahası Başbuğ, o dönemde Genelkurmay Başkanı olduğunu, yani devletin 4 numaralı yöneticisi olduğunu, yeni devlet olduğunu da unutmuşa benziyor ve Savcı’dan “teşekkür” bekliyor: “Aslında bana teşekkür edilmesi gerekir ki ben bu siteleri kapattıran kişiyim. Devletin aslında bana teşekkür etmesi gerekirken, bugün bu konu ile suçlanmam tarihin acı bir cilvesidir.”
TÜRK – AMERİKAN SAVAŞI!
Görevdeyken, silah arkadaşlarının teker teker zindana atılmasına, “hukuka saygı” diyerek sessiz kalan İlker Başbuğ’un, zindana düştüğünde de, bu “saygılı” durumdan kurtulamadığı anlaşılıyor; sürecin hâlâ, hukuk içinde olduğunu sanıyor!
“Ben o dönemde internete girmedim, odamda bilgisayar bile yoktu” diyen Başbuğ, demek meselenin hâlâ Türk – Amerikan savaşı olduğunu da anlamamış! Bu stratejik bir sorundur ve Başbuğ başta olmak üzere Türk Ordusu’nun bir bölümünün ortak sorunudur.
TANIK – SANIK OLMA HALLERİ
Oysa askeri okullar okumuş, kurmay olmuş birinin, daha en başında, ya da en azından Hüseyin Çelik kendisini işaret ettiğinde, “Dursun Çiçek’in en alt basamakta olduğunu, en yukarıya çıkılacağını” söylediğinde bile, durumu kavrayabilmeliydi.
Ancak Başbuğ meseleyi “kavrayamadığı” gibi, o dönemde, “mahkemeye tanık olarak çağrılırsam, giderim” diyerek, bir kez daha “hukuka bağlılığını” ifade etmişti.
O hukuk, yani ABD hukuku, en sonunda onu tanık olarak değil, sanık olarak çağırdı, getirtti ve tutukladı!
MİLLETİN BEKLENTİSİ
Biz, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en tepesinde bulunmuş İlker Başbuğ’dan, hâlâ silah arkadaşlarıyla omuz omuza vererek, mücadele etmesini bekliyoruz.
Çünkü Türk milleti, ordusundan, ABD operasyonunu açığa çıkartmasını ve ülkesini korumasını beklemektedir !

Mehmet Ali Güller/AYDINLIK

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget