Ankara'yı da Topbaş yönetsin - Rıza Zelyut

İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı ikide bir eleştiririm. Bunun temel sebebi de şehrin bütün boşluklarına dev gibi binalar yaptırtması, trafiği kilitleyen imar işlerine imza atmasıdır.
Ama kış şartlarında Ankara ile İstanbul'u kıyaslama imkanı doğunca, 'İyi ki burayı Sayın Topbaş yönetiyor.' dedim.
Kadir Bey iş üretiyor, Melih Gökçek ise laf...
Görüyorsunuz, başkente yağan her kardan sonra bu şehir kilitleniyor. Başkentin belediye başkanı yağan karı fırsat bilip herhalde Bolu'ya kayak yapmaya gidiyor.
İstanbul'un üçte biri kadar bile olmayan Ankara'nın çökmesi karşısında basında olumsuz haberler görülüyor; perişan olan başkentli homurdanıyor. Her şeyi bilen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek; hemen  çözümünü açıklıyor:
-Bana ne arkadaş? Karı ben mi yağdırdım? Herkes evinin önünü küresin; sokaklar açılmış olur.
Yıllardır izliyoruz: Sayın Gökçek konuşmaya; laf atmaya, rakiplerini suçlamaya gelince var; halka en sıkışık anında hizmet istenince yok.
Kendileri; belediye çalışmalarından çok,  tartışma programlarında laf sokuşturmakla meşguller.
Öncesini de hatırlayın: Yağmur yağdığında da Ankara tıkanmadı mı? O kuyu gibi alt geçitleri imarcıların inadına inşa ettiren Sayın Gökçek yağmur işinde bile Ankara'yı kaderiyle başbaşa bırakmadı mı? Garip köprüleri, kavşakları ve alt geçitleriyle başkente bir kasaba havası vermedi mi?
Bu yüzden diyorum ki: Başbakan Erdoğan; İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı önümüzdeki seçimlerde Ankara'dan aday göstersin. Böylece Melih Gökçek'in adaylığından kaynaklanacak olan seçimi yitirme riskini de önlemiş olur. Başkent de Sayın Topbaş'ın tecrübelerinden faydalanır. Eminim ki Ankara'da yetenekli bir belediye başkanı  alacağı önlemlerle bu şehri düze çıkartır.

GÖZÜNÜ AÇ AYKUT KOCAMAN

Fenerbahçe şike yapıyorsa şimdi yapıyor.
Futbolcular kendi yarı alanlarında top çevirmeyi futbol oynamak gibi gösteriyor. Onların bu şikesine takımın teknik yöneticisi Aykut Kocaman da göz yumuyor.
***
Bunları; taraftar adına uyarıyorum: Artık; kulüp soruşturma geçiriyor gerekçesinin arkasına saklanamazsınız.
Size ne şike soruşturmasından? Siz amatör değil profesyonelsiniz; paranızı almasını da iyi biliyorsunuz.  Öyleyse aldığınız paranın hakkını vereceksiniz. Ben bile bu takımın ikinci yarıda döküldüğünü görüyor isem Aykut Kocaman nasıl göremez? Elinin altında gençler var; onları neden sahaya sürmez de zoraki açıklar imal etmeye kalkışır?
Biz yenilgiye kızmıyoruz. Mücadele etmek yerine sahada hanım evladı gibi dolaşan futbolculara ve bu manzarayı göremeyen  teknik direktöre  kızıyoruz.
Sayın Nihat Özdemir, Sayın Ali Koç ve Sayın Cihan Kamer!
Lütfen, bunlara profesyonel olduklarını hatırlatın.

BEN AYDINLAR OLSA İDİM

TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ın yerinde olsaydım:
- Kamuoyunun önüne çıkar ya şöyle derdim: 'Konu adliyeye intikal etmiştir. Şimdi hüküm vermek yargısız infaz olur. O yüzden adli soruşturmanın sonucunu bekleyeceğiz. Eğer suçlu çıkan kulüp olursa ona göre sportif cezayı uygulayacağız.'
- Ya da şöyle: 'Şu, şu, şu kulüplerin adı iddianamede geçiyor; onları Avrupa şampiyonalarından çekiyorum. Kendilerine lige başlarken şöyle şöyle şöyle eksi puanlar veriyorum. Eğer bunlar adli yargılamadan aklanarak çıkarlar ise, zararlarını da makul ölçüde tazmin ederiz.'
- Yanıma da kulüp bağımlısı hukukçuları değil tarafsız olanları alırdım.
- UEFA'dan da korkmazdım. Çünkü UEFA ve FİFA, yargısız infaz istemez, isteyemez.
- Futbola zarar verecek biçimde yayın yapan tahrikçi televizyonları  ve gazeteleri ise 6222 Sayılı Yasa'ya havale ederdim.
lKararımı da medyaya bakarak değil; Türk futbolunu mümkün olduğunca az zararla kurtaracak biçimde oluştururdum.
- Ortalığı karıştıran kulüp yöneticilerine de konuşma fırsatı vermezdim.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget