12 Eylül 1980 11 Eylül 2001 12 Eylül 2010 - Emre Kongar

Aslında tam kronolojik sıralamayı şöyle yapmak gerek:
1945: Soğuk Savaş’ın başlaması ve milliyetçilik ile dinciliğin Sovyetler Birliği’ne (Komünizme) karşı etkin kullanımı.
1946: Türkiye’de Çok Partili Düzen’in başlaması ve tarikat ve cemaatlerin geri dönüş kıpırdanmaları.
1947-1948: Komünizme karşı Yunanistan ve Türkiye’ye de destek verilmesini öngören Truman Doktrini’nin ilanı ve Marshall Planı çerçevesindeki yardımların başlaması.
1950: Çok Partili Düzen çerçevesinde Türkiye’deki iktidar değişikliği ile Cumhuriyeti kuran CHP’nin muhalefete düşmesi, Demokrat Parti’nin iktidarı; komünizme karşı savaş için Kore’ye asker yollanması.
1952: Türkiye’nin NATO’ya resmen üye olması.
1960-1961: Demokrasiyi ihlal ettiği gerekçesiyle DP’ye karşı yapılan askeri darbe ve özgürlükçü 1961 Anayasası’nın kabulü; sol akımlarla birlikte dinci akımların da serpilmesi ve gelişmesi.
12 Mart 1971: Askeri darbe ve solu bastırmak için 1961 Anayasası’nın özgürlükçü yapısının kısıtlanması ve sınırlanması.
1974: Kıbrıs Barış Harekâtı ve hem haşhaş ekimi durdurulmadığı için hem de bu harekât dolayısıyla ABD silah ambargosunun başlaması.
1975: Birinci Milliyetçi Cephe Hükümeti’nin kurulması; güvenlik ve milli eğitim örgütlerinde milliyetçi ve dinci akımların egemen olmaya başlaması.
12 Eylül 1980: ABD’nin de onayıyla, askerler tarafından yapılan tam bir Soğuk Savaş darbesi; baskıcı 1982 Anayasası’nın kabulü, zorunlu din derslerinin Anayasa’ya girişi, eğitim ve siyasetin tümüyle tarikat ve cemaatlerin eline teslim edilmesi; Atatürkçülük maskesi altında yapılan işkenceler, idamlar, baskılar.
Evren cuntasının hiçbir karşılık almadan, Yunanistan’ın NATO’ya dönüşüne izin vermesi ve Türkiye’nin elindeki son kozu da yitirmesi.
1989-1991: Berlin Duvarı’nın yıkılması, Sovyetler Birliği’nin dağılması, Soğuk Savaş’ın sona ermesi.
1993: Samuel P. Huntington’un İslam Uygarlığı’nı, çöken Sovyetler Birliği’nin yerine Batı Uygarlığı’nın yeni düşmanı ilan ettiği makalesi.
1996: Huntington’un, Türkiye’nin Atatürk’ü reddederek Arapların liderliğine oynamasını öneren kitabının yayımlanması.
28 Şubat 1997: Milli Güvenlik Kurulu’nun komünizmi milli tehlike olmaktan çıkarması, yerine irticayı koyması; Refah Partisi-DYP koalisyonunun Başbakanı Erbakan’ın istifası, Mesut Yılmaz başkanlığında yeni hükümetin kurulması.
2001: Erbakan’dan ayrılan genç politikacıların AKP’yi kurması.
11 Eylül 2001: İkiz Kuleler’in ve Pentagon’un El Kaide tarafından vurulması.
2002: AKP’nin, seçimlerden iktidar olarak çıkması.
2003: Meclis’in 1 Mart tezkeresiyle Irak işgalinde ABD’ye askeri destek vermeyi kabul etmesine karşın, oy yetersizliği dolayısıyla bu desteğin reddi; ABD’nin Irak’ı işgali, Saddam rejiminin sonu, Irak’ın bölünmesi, PKK saldırılarının yeniden ve daha ileri teknolojiyle tırmanması.
2007: AKP’nin seçimlerde oyunu arttırarak yeniden iktidar olması, Silivri tutuklamalarının başlaması.
2009: Kürt Açılımı’nın başlaması.
12 Eylül 2010: Bağımsız yargıyı siyasal iktidarın denetimine veren referandumun yapılması.
***
Sevgili okurlarım, yukarıdaki tarihler son derece kaba bir kronolojidir; aradaki pek çok önemli olay ve ayrıntı atlanmış, sadece dikkat çekmek istediğim olaylar dile getirilmiştir.
Bu kronolojiye dikkatle bakıldığında “Bugünkü Türkiye manzarasının” uzun iç ve dış süreçler sonunda oluştuğu açıkça görülmektedir.
Ben bu yazıda sadece üç tarihin birbiriyle bağlantısını vurgulamak istedim:
12 Eylül 1980, 11 Eylül 2001, 12 Eylül 2010.
“Arap Baharı” denilen ve artık tam bir “Arap trajedisine” dönüşen sürece ve ABD tarafından Türkiye’ye biçilen role bu bağlamda bakabilirsek, belki ülkemizin bugünkü manzarası hakkında daha anlamlı çözümlemeler yapmak olanağımız olur diye düşünüyorum.

Emre Kongar/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget