CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İzmir'de onbinlerce yurttaşa seslendi. Partisinin projelerini İzmirlilere anlatan CHP liderinin sözleri sık sık "Başbakan Kemal" sloganlarıyla kesildi.
Kılıçdaroğlu, partisinin İzmir Gündoğdu Meydanı'ndaki mitinginde yaptığı konuşmada, mitinge katılanların halini hatırını sorduktan sonra, ''Bir şey söyleyeceğim ama Recep Bey kızacak. Kızsın mı? Allah'ına kurban İzmir'' dedi.
İzmir'in; aydınların, yiğitlerin, güzel insanların kenti, Türkiye'nin incisi olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''İzmir, aydınların yaşadığı bir kenttir. İzmir üniversitelerin olduğu, insanların özgürce nefes aldığı bir kenttir. İzmir bu nedenle AKP tarafından hazmedilemiyor. 'Nasıl olur da İzmir'i baskı altına alırız, nasıl olur da İzmir'in, İzmirlinin sesini çıkarmayız, nasıl olur da İzmirliye nefes aldırmayız' diye çalışıyorlar. Buna izin verecek misiniz?''
İzmir'in, ilk kurşunun atıldığı, milli mücadelenin başladığı bir kent olduğunu, Hasan Tahsin'lerin kenti olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, ''Elbette ki İzmir'i hazmedemiyor, sindiremiyorlar ama ben 13 Haziran'da sizin yetkinizle onları sindireceğim'' dedi.
''Ben AKP'nin gövdesini silkeliyorum, dallarını siz silkeleyeceksiniz
Kılıçdaroğlu, partisinin İzmir Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmada, toplumun tüm kesimlerinin yaşadığı sıkıntıları bildiğini, halkın içinden birisi olduğunu, ''sırça köşkte oturmadığını, gemilerinin olmadığını'' söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Ben AKP'nin gövdesini silkeliyorum, dallarını siz silkeleyeceksiniz. AKP'nin dallarını silkelemeye hazır mısınız? Yalnız bir şeye dikkat etmenizi istiyorum, elma düşer, bir meyve düşer, öyle bir şey yok. Dikkatli olun, her an Recep düşebilir. Neden diyorum? Bir meyve vermez bunların ağacı, çünkü bunlar bereketsiz bir iktidar, bunlarda bereket yok. Bereket olsa işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk olur mu, yurt dışından ithal kurbanlık koyun gelir mi? Bereket olsa, özgürlük olur. Bereketin olduğu yerde özgürlük, kardeşlik vardır, şiddet değil dostluk vardır, demokrasi vardır.''
Kadınlara seçme seçilme hakkını CHP'nin verdiğini, bu dönem de mecliste en az 38 kadın milletvekilinin kadınların hakkını savunacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 12 milyon 715 bin yoksul olduğunu, yoksulluğun olduğu evde kadına yönelik şiddetin bulunduğunu, Türkiye'de 8 yılda kadına yönelik şiddette artışın yüzde 1400 olduğunu, huzuru getirmenin yolunun herkesin karnının doyduğu bir Türkiye'yi yaratmaktan geçtiğini söyledi.
Barışın, özgürlüğün olduğu, düşüncelerinden ötürü kimsenin ötekileştirilmediği, suçlanmadığı bir Türkiye yaratacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, eğitim politikalarıyla ''dershane garabetini'' de bitireceklerini kaydetti.
Eğitim politikasının, 21. yüzyılda Türkiye'nin çığır açmasına yönelik bir politika olduğunu, tam gün eğitime geçileceğini, okul öncesi eğitime ağırlık vereceklerini, kitapları katkı payı ve para istemeden, gerçek anlamda bedava vereceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, bir süre önce parasız eğitim isteyen iki öğrencinin açtıkları pankart nedeniyle 14 aydır hapiste tutulduğunu, bunun Türkiye'de demokrasinin geldiği noktayı gösterdiğini dile getirdi. Kılıçdaroğlu, ''Recep'in ileri demokrasisi bu'' dedi.
Miting alanındaki bazı pankartları okuyan Kılıçdaroğlu, ''(Yediğin hurmalar 13 Haziran'da seni fena tırmalar) diyorsun. Güzel pankartlar var. 'Bir atın, iki dakikada üzerinden attığı adamı, bu millet 9 yıldır taşıyor...' Atacağız, beraber atacağız. 'Tayyip yaz, AKP'ye gönder, susuz köye çamaşır makinesi gelsin', 'AKP'nin son kullanma tarihi 12 Haziran 2011', 'Gelecek kuşaklar için gereksiz ampulleri söndürelim...' Söndüreceğiz zaten'' dedi.
Annelere ekonomik güvence getireceklerini, geliri olmayan ya da asgari ücretin altında geliri olan her annenin banka hesabına en az 600 lira para yatıracaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Ekonomik özgürlük olsun ki siyasal özgürlük olsun. Bize 'kaynak nerede' diye soruyorlar, hiç merak etmeyin bizim kaynağımız var. AK Parti Genel Merkezi'ne giden hortumları keseceğim, hiç merak etmeyin siz. Bir pankart daha var. 'Recep'in derdi İstanbul boğazı, Kemal'in derdi halkın boğazı'. Açıkladıkları projelerin tamamı ihale üzerine kurulu. 'Kime, nasıl, hangi ihaleyi kuracağız?' Bizim projelerimiz insan üzerine, insanın mutluluğu üzerine kurulu. Açlık olmasın, çocuklar yatağa aç girmesin, bunun üzerine kurulu.''
Kılıçdaroğlu, yeniden örgütlenen CHP'nin dirildiğini, yeni CHP'nin özgürlüğün, demokrasinin, emeğin, alın terinin, sendikacılığın, üretimin ve halkın adresi olduğunu söyledi.
81 ile giderek halkla kucaklaşacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Aile sigortası, Tayyip'in sigortasını attırdı. 'Şifresini çözdüm' dedim, o itiraflara başladı. İtiraflar dönemi başladı. Bakanlarının yolsuzluk yaptığını itiraf etti. Cumhuriyet tarihinde ilktir bu. Önemli bir itiraftır. Kendi sesinden, nefesinden, 'Biz yolsuzlukların adresiyiz, ben de onları liste dışı bıraktım' dedi. Şifreyi çözdük, bundan sonra daha çok itiraf yaptıracağım ona.
Gençlerle ilgili de projemiz var. Gençlerin askerlik süresini 15 aydan 9 aya, aşamalı olarak 6 aya indireceğiz. Daha kısa süre askere gidecek. Üretecek, çalışacak, ekonomide hayatın her alanında çalışacak, ülkenin kalkınmasına katkıda bulunacak. Ben bunu söylediğim zaman Recep Bey, 'Gençler 9 ay askerlik yaparsa, memleketi kim savunacak' diyor. Bunun cevabını verelim mi? Belki Recep Bey Ankara'dan duyabilir. Recep Bey, senin oğlun Burdur'da 21 gün askerlik yaptığı zaman memleketi kim savunacak diye aklına gelmedi de vatandaşın oğlu 9 ay askerlik yaptığında mı aklına geliyor? Hasan Tahsinlerin olduğu yerde, yeri geldiğinde 9 ay değil, 9 yıl da askerlik yaparız biz. Bunların istikrarı nedir biliyor musunuz? 'İşsizlik devam etsin, yoksulluk devam etsin, istikrar sürsün.''
"Sivas'ın ötesine geçmezmişiz. Sivas'ın ötesine geçtik. Anadolu'nun bağrına gittik"
Kılıçdaroğlu, İzmir Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen mitingdeki konuşmasında, hapishanelerdekilerin sayısının 50 binlerden 2011 Nisan itibariyle 123 bine çıktığını belirterek, ''Hakkari'ye gittim. Recep Bey duysun. Recep Beyin ezberini bozdum. Ne diyordu? Sivas'ın ötesine geçmezmişiz. Sivas'ın ötesine geçtik. Anadolu'nun bağrına gittik. Ama ezberi bozuldu, ezberini bozmaya devam edeceğim'' dedi.
Bitlis'e, Diyarbakır'a da gideceğini bildiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Hakkari de bizim, İzmir de bizim. Diyarbakır da bizim, Edirne de bizim. Türkiye'de şu anda bölücülük yapan bir kişi var, o da Recep Tayyip Erdoğan'dır. Toplumu ayrıştırıyor, toplumu bölüyor. Etnik kimlik açısından bölüyor, inanç açısından bölüyor. O istediği kadar bölmeye çalışsın, biz birleştireceğiz. Biz bütünleşeceğiz. Bir halkız ve güçlüyüz diyeceğiz. Uzun süredir bir çağrı yapıyorum, uzun süredir. Benimle ilgili bir sürü şey söylüyor, eyvallah. Kendisine diyorum ki ya arkadaş senin bir sürü yandaş kanalın var. Bir sürü televizyonun var, yandaş gazetecin var. Senin istediğin saatte gel karşıma, ben sorayım sen yanıtla. Sen sor ben yanıtlayayım. Recep Tayyip Erdoğan, Kemal kardeşinizin karşısına çıkabilir mi? Bir de bu tarafa soralım, bakarsın, 'Çıkar' derler. Ben kendisine diyorum ki, ya arkadaş, her konuda herşeyi bilmeyebilirsin eyvallah. Arzu ediyorsan Bakanlar Kurulunu al gel, yine tek başıma çıkacağım. Çıkabilir mi? Çünkü çıkması için 3 tane koşul lazım. Bir, geçmişi temiz olacak. İki, kul hakkı yemeyecek. Üç mangal gibi yürek lazım kardeşinizin karşısına çıkması için.
Peki size bir soru, korkak adamdan başbakan olur mu? Yüreksiz insandan başbakan olur mu? Ben de onu söylüyorum. Gel arkadaş. Diyor ki, 'Televizyonlara çıkmayacağım.' Arzu ediyorsa Konya'da gel beraber karşıma, meydanda oturalım, meydanda konuşalım. İzmir dersem hiç gelmez. 81 il benim ilimdir. 81 ilde de aynı çağrıyı yapacağım. Hangi ilde istiyorsa, orada karşıma çıksın.''
İzmir'in bu sezon önemli bir şeye daha imza attığını, Göztepe futbol takımının Birinci Lige, Altınordu'nun da ikinci lige çıktığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, ''Geliyoruz ayın 12'sine. İzmir'in gücüyle İzmir'in verdiği mücadeleyle, Türkiye'de CHP'yi birinci lige çıkarmaya hazır mıyız? Siz hazırsanız, Kemal kardeşiniz de hazır. Ekiple birlikte hazırız. Güzel bir ekibimiz var, hiç meraklanmayın'' diye konuştu.
Mitinge katılanlardan, günde 10 dakika çalışmalarını isteyen Kılıçdaroğlu, geçmişte hangi partiye oy verirse versin, herkesin başının üzerinde yeri olduğunu söyledi. Türkiye'nin yeni bir sürece girdiğini, bütün aydınları, yurtseverleri, geleceğe güvenle bakmak isteyenleri CHP çatısı altına beklediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Gelin evinize gelin. Yurtseverlerin çatısı altında toplanalım. Türkiye'yi aydınlığa çıkaralım'' dedi.
''Recep Beyin sigortaları yine atacak. Atsın mı? Ben de attıracağım sigortasını zaten"
Taşeronlaşmayı bitireceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu'nun konuşması sırasında, Konak Belediyesinde taşeron şirkette işten çıkarılan ve 93 gündür eylem yapan işçiler, ''Taşerona karşı savaşıyoruz. 93 gündür eylemdeyiz. Kılıçdaroğlu duy sesimizi. Konak Belediyesi taşeron işçileri'' yazılı pankart açtı.
Üniversite harçlarını kaldıracaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Recep Beyin sigortaları yine atacak. Atsın mı? Ben de attıracağım sigortasını zaten. 'Parayı nereden bulacaksın?' diyor. Yandaşa gelince para var. 7 göbeğine, hortumcuya para var. Vatandaşa gelince para yok. Hortumcuya, 7 sülaleye, yandaşa para yok, vatandaşa var.
Annelere bir sözüm daha var. 1 milyon 700 bin çocuğunuz sınavlara girdi. Şifreci başları, hala oturuyorlar koltuklarında. 13'ünde yetki vereceksiniz. 14'ünde onlar yok olacaklar. Bir adamın ar damarı çatlamamışsa o koltukta oturur mu? Demek ki ar damarı çatlamış. Ar damarı çatlayan bir adam bir koltukta oturur mu? Geçenlerde bir karikatür vardı. Beyefendinin karikatürünü çizmişler ama yüzü yok. Yüzsüz. Ne diyelim?
Geçen gün dedim ki; ben özgürlüğü getireceğim, demokrasiyi getireceğim, terörü bitireceğim, kardeşliği getireceğim. Yine Recep Beyde sigorta atmış. Efendim diyor ki 'O şifreyi biliyorsun, formülü biliyorsun, bana ver biz uygulayalım.' 9 yıldır oturuyorsun ülkenin sorunlarını çözemedin. Benden formül istiyorsun.''
"Recep Bey meraklanma. Birisi sana kefen giydirecekse, karşısında Kemal kardeşini bulacak"
Başbakan Erdoğan'ın mağdur edebiyatı yaptığını ileri süren Kılıçdaroğlu, ''İkide bir diyor ki, 'Efendim biz kefenimizi giydik.' Ne kefeni ya? Kim sana kefen giydirecek? Buradan söylüyorum, Recep Bey meraklanma. Birisi sana kefen giydirecekse, karşısında Kemal kardeşini bulacak. Biz demokrasiyi istiyoruz, bizim gibi düşünmeyen insanlara da özgürlük tanıyacağız, herkes özgür olacak'' diye konuştu.
CHP'nin herkesin partisi olduğunu, kadrolarının bakanlar kurulu çıkaracak kabiliyette olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, kadrolarının hukukun üstünlüğünden yana olacağını ifade ederek, ''Birilerinin sabahın köründe kapılarınızı çalıp sizi tutuklayıp, gözaltına alıp, aylarca içerde tutulmanıza izin vermeyecekler. Onlar şunu düşünüyorlar. Eğer kapıyı sabahın köründe birisi çalacaksa, o polis değil, sütçü olacaktır'' dedi.
Rutkay Aziz, Balbay'ın selamını iletti
Gündoğdu Meydanı'na gelen İzmirliler güvenlik aramasının ardından alana girdi. Miting alanının deniz kenarında çok sayıda tekne CHP bayraklarıyla mitinge destek verdi. Miting alanına gelenler meydanda dağıtılan düdükleri çaldı. Miting alanının üzerinde uçan bir helikopterin üzerindeki parti bayrağı ve Türk bayrağı da dikkati çekti.
Miting öncesinde sanatçı Rutkay Aziz, CHP İzmir Milletvekili adayı gazeteci Mustafa Balbay'ın selamını ileterek, mektubunu okudu.
Milletvekili adaylarının tek tek anons edildiği mitingde ''Mustafa Balbay aramızda'' şeklinde anons yapıldı.
Şiddetli yağmur altında yapılan miting sonunda CHP Lideri Kılıçdaroğlu, parti otobüsünden 1. Kordon'daki yurttaşları selamladı.
CHP lideri Çorum'daydı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Dedesti Şenlikleri'ne katılmak için geldiği Çorum'un Sungurlu ilçesinde, Havuzbaşı Meydanı'nda yurttaşlara hitap etti. Çorum'da geçtiğimiz günlerde miting yaptığını ve Sungurlu'ya gelme sözü verdiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, Sungurlu'nun Çorum'un en büyük ilçesi olmasına karşın, sürekli göç verdiğini söyledi.
Meydandakilere ''Sungurlu'da işsizlik var mı? Var değil mi?'' diye soran Kılıçdaroğlu, ''Ama Recep Bey'e göre herkesin keyfi yerinde, esnaf mutlu, işçi mutlu. Eğer Sungurlulular, Sungurlu'da yaşamayıp büyükşehirlerin varoşlarında yaşam mücadelesi veriyorsa, Sungurlulunun 12 Haziran'da iktidara bir ders vermesi lazım'' ifadesini kullandı.
Yoksulluğu ve yolsuzluğu bitirme sözü verdiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, aile sigortası projesiyle de tek bir çocuğun bile yatağa aç girmeyeceğini söyledi.
Başbakan'ın kendisine ''Merkez Bankası'nda para var. Çocuklar yatağa aç girmesin diye söz vermiş, gözünü o paraya dikmiş'' dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, ''Para mı önemli, insan mı önemli? Allah aşkına 2,5 yaşındaki çocuk, annesinin kucağında açlıktan ölecek... 'O ölsün' diyor, 'Benim param orada kalsın' diyor. Al, o parayı başına çal sen'' dedi.
Kılıçdaroğlu, meydandaki vatandaşların Sungurlu'yu il olarak görmek istediklerini söylemesi üzerine de, ''Sungurlulular, il olmayı hak ediyorsa önce halkın iktidarına söz vermesi lazım. Söz mü? Siz söz verirseniz, göreceksiniz, Sungurlu il oluyor mu, olmuyor mu? Göreceksiniz. Sungurlu, hak ettiği değeri alacak'' diye konuştu.
Türkiye'nin dertlerini bildiğini belirten Kılıçdaroğlu, sadece kendisinin değil, milletvekili adaylarının da bu dertleri bildiğini ve sorunlara çözüm üretmek için çalışacaklarını söyledi.
Aile Sigortası Projesi'nden bahseden Kılıçdaroğlu, bu proje ile her aileye ekonomik güvence sağlayacaklarını ifade etti. Çiftçilere de bir sözü olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında mazotun 1,5 lira olacağını dile getirdi. Bu projesini anlattığında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Parayı nereden bulacaksın?'' dediğini anlatan Kılıçdaroğlu, ''Buradan devletin herhangi bir kaybı yok. Devlet herhangi bir şekilde cebinden bir şey ödemiyor. ÖTV ve KDV'yi kaldıracağım buradan. Çiftçi üretecek. Halkın iktidarında bizim işimiz iş ve aş. İşin ve aşın olduğu bir ülkede herkes mutlu olur. Öyle değil mi? En büyük sizsiniz. En büyük halktır, halkın iradesidir'' diye konuştu.
Meydandaki yurttaşlardan birinin yollarının olmadığını söylediğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Karayolu yok diyorsunuz. Karayolunuz yokken, onlar yollarını buldular. Onların yol anlayışıyla bizimki farklı. Biz, 'milletin işi olacak, gücü olacak, yolu olacak' diyoruz, onlar yol deyince 'Biz yolumuza bakıyoruz' diyorlar. 'Yolumuz yok, CHP'ye oyumuz var' diyorsunuz. Helal olsun, çünkü CHP olunca yollarınız olacak. CHP olunca işiniz, aşınız olacak. CHP olunca aydınlık bir Türkiye olacak'' dedi.
Sungurlu'da kardeş partileri olan DSP'den çok sayıda kişinin CHP'ye katıldığını belirten Kılıçdaroğlu, onları yürekten kutladığını söyledi.
''Haramilerin iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kuralım''
''Recep Tayyip Erdoğan'ın son günlerde ezberinin bozulduğunu siz de biliyorsunuz'' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Devamlı hırçınlaşıyor, devamlı küfrediyor, devamlı kızıyor. Ezberini bozdum, kimyasını çözdüm. Şifresini de çözdüm, siz hiç meraklanmayın. Bu kardeşiniz her şeyi yapacak. Yeter ki bana güç verin, destek verin. O koltuktan indireceğim onu. Yolsuzlukların hesabını soracağım.''
Çorum milletvekili Derviş Günday'a çalışmalarından dolayı teşekkür eden Kılıçdaroğlu, yeni milletvekili adaylarının da Çorum ve Sungurlu için çalışacaklarını söyledi. İktidar partisinin hem Çorum'u hem Sungurlu'yu küçülttüğünü savunan Kılıçdaroğlu, Çorum ve Sungurlu'yu büyütmenin yolunun ise iktidarı değiştirmekten geçtiğini ifade etti.
YGS'deki şife iddialarına da değinen Kılıçdaroğlu, ''Anneler size sesleniyorum, unutmayın. 1 milyon 700 bin çocuğumuzun umuduyla oynadılar. AKP'ye ders vermek, annelerin görevidir. Size bir görev düşüyor, dersi verin. AKP de halk nasıl ders verir, onu öğrenmiş olacak'' dedi.
İktidarın, çiftçileri perişan ettiğini savunan Kılıçdaroğlu, 2 milyon hektar arazinin çiftçiler tarafından ekilmediğini dile getirdi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Bizim bir güzel türkümüz var, 'aradık hep ceplerini, her yerinden para çıktı' diye. O zaman yapacağımız bir şey var, sandıkta hesap sormak. Güç verin, destek verin, haramilerin iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kuralım. Bir vatandaşımız diyor ki 'Sen başımıza geç, başka bir şey istemiyoruz.' Halkın iktidarını kuracağız. Başa geçmenin önemi şu: Halk için çalışacağız. Çocuklarımız için, güzel Türkiye için çalışacağız, onurlu bir Türkiye için çalışacağız. Hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz. Herkesi kucaklayacağız. Bölmeyeceğiz, böldürmeyeceğiz. Bu ülkede herkes huzur içinde yaşayacak.''
Yorum Gönder