Fransa Kollanmıştı - Işık Kansu

Fransa Kollanmıştı - Işık Kansu Büyük devletleri kollama kaygısı, kamu mallarımızın hukuk dışı uygulamalarla yabancılara devrine yol açmıştır bir kere.

Fransa Kollanmıştı - Işık Kansu
Fransa Kollanmıştı

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, her ne kadar birbirinden farklı nedenlerle Türkiye'ye sırt çeviriyorsa da, bizim iktidarlarımız Fransızları kırmamak için yakın geçmişte yüksek yargı kararlarını bile uygulamamış, anayasal suç işlemişlerdi.
Örnek: 1989'da ANAP iktidarı 5 kamu çimento fabrikasını, Fransız kamu kuruluşu olan Societe Ciment Français'e satar. Satış, davalık olur. İdare mahkemesi, yürütmeyi durdurma kararı verir. Bunun üzerine ANAP iktidarı döneminde bir Yüksek
Planlama Kurulu (YPK) kararıyla satış ilkelerinde ve satış karar tarihinde oynamalar yapılır. Bir anlamda, hileli
işleme başvurulur. Konu Danıştay'a kadar gider. Bu sırada, ANAP iktidardan düşmüş, yerine DYP-SHP koalisyonu gelmiştir.
Danıştay, çimento fabrikalarının Fransızlara satışını iptal eder. Dönemin Bakanlar Kurulu, 27 Nisan 1992'de, kamuoyundan Özenle saklanan bir "prensip" karan alır. Prensip karan, ANAP dönemindeki YPK kararına göndermeyle "devletler hukuku alanına dahil olmuş bir olay
karşısında yargı kararının ne derece uygulanabileceğinin
tartışmaya açık olduğu" bahanesine sığınılarak verilir. Özetle, dönemin Başbakan vekili Erdal İnönü'nün imzasını taşıyan bu kararla, Danıştay , kararının tersine çimento fabrikalarının Fransızlara satışı kabul edilir.
Türkiye Barolar Birliği, prensip karan aleyhine dava açar. Danıştay 10. Dairesi, 2004/5219 karar sayısı ile verdiği hükümle prensip kararını iptal eder.
Hukuksuzluk, mahkemeden dönmüş, ancak iş işten geçmiştir. Büyük devletleri kollama kaygısı, kamu mallarımızın hukuk dışı uygulamalarla yabancılara devrine yol açmıştır bir kere.

Çay

Bilgiyi, gazeteci-yazar ağabeyimiz Atilla Aşut aktardı:
"Samanyolu TV'de yayınlanan 'Yeşil Elma adlı yemek programında, 'Çay demlemeden önce aptes alınması, 25 kere estağfurullah denilmesi ve salavat getirilmesi' istendi. Daha önce TRT ve TRT haber kanallarında iftar ve ramazan programları yapan şair Serdar Tuncer' in katıldığı STV'deki yemek programında, önce aptes alınmasını, mutfağa da sağ ayakla ve salavatla girilerek, 'Niyet ettim Allah rızası için çay demlemeye. Yarabbi şu ateşin bu suyu kaynattığı gibi, gönlümüzü de aşkının ateşinde pişir' denilerek 'Niyaz edilmesini' istedi."
Bir akıl tutulması yaşıyoruz.

Adalet

Kişiye özel anayasa değişikliği ile Başbakan olmuştu, şimdi de kendi atadığı MİT Müsteşarı için kişiye özel kurtarma yasası çıkarıyor. Yetmiyor, savcı soruşturmadan alınıyor. Bir zamanlar da Treni hızlandıracağız" demiş, o hızla Pamukova'da 41 kişi ölüme gitmişti. O dava da zamanaşımına uğradı, kimse ceza görmedi.
İşte ben bunların tümüne "kalkındırılmış adalet" derim...

Protokol

Görev vermişler, daha sonra MİT Müsteşarı olacak Hakan Fidan, "Başbakanın özel temsilcisi" olarak gitmiş PKK ile anayasa pazarlığı yapmış, yeni anayasada özerk Kürdistan'a olanak tanınacağını "protokol'e bağlamış.
TBMM'de kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu, o komisyon üyeleri, bu durumda ne oluyor? Hiç, bîr hiç!
Demokratik anayasa tantanasının ardında; bir PKK ile pazarlık var, bir de Recep Tayyip Erdoğan'ın tam yetkili hafife-sultan olma isteği. Bu kadar basit.

35 kuruşun hesabı

Mektup, Alanya'dan, okurumuz Tekin Eraslan'dan geliyor:
"Bugün kırk yaşında olan kızıma, Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan kullandığı ve geri ödemesini yaptığı katkı kredisinden 0.35 TL (otuzbeş kuruş) bakiye kaldığı gerekçesiyle 1998 tarihinden 2005 tarihine kadar aylar itibarıyla teselsül ettirilerek 30.30 TL ana para borcu ile 123.95 TL gecikme faizi olmak üzere 154.25 TL borç çıkarılmış ve Alanya Vergi Dairesi'nin 25 Aralık 2011 tarihli cebri takip yazısı ile bu borç talep edilmiştir.
Her dürüst vatandaş gibi, haksız olduğuna inandığımız bu talebi yerine getirdik ve parayı ödedik.
Birçok vergi yüzsüzü vergisini ödemezken ve bunlar için devamlı af çıkarılırken, bilmem kaç liranın altındaki borçlar silinip affedilirken, bir sosyal yardım hizmeti olan öğrenci kredilerine bu işlem revamıdır? Niçin 15 yıl beklenildi, niçin 'Otuzbeş kuruş borcunuz kaldı, ödeyin' denilmedi?"
Tekin Eraslan'ın öyküsü, bir başka öyküyü çağrıştırdı bize.
Meclis kulislerinde konuşulanlara bakılırsa, AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, evinde kayıt dışı çalıştırdığı yardımcısının eşini TBMM'de şoför kadrosuna almış.
Bülent Gedikli, geçmişte Maliye Bakanlığı'nda maliye müfettişliği ve başmüfettişlik yaptı. Gelirler Genel Müdür Yardımcılığı ve Teftiş Kurulu Başkan Yardımcılığı görevlerinde de bulundu. Kendisinin, kayıt dışı çalıştırmanın müfettişlik bir iş olduğunu çok iyi bilmesi gerekir.

Proje

Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni nesile "Fatih Projesi" çerçevesinde bilgisayar dağıttığı gündü.
Ankara'da hava eksilerde dolaşıyordu ve birçok ilköğretim okulunun doğalgaz kartı yüklenmemişti. Çocuklar sınıflarda paltoyla ders yapıyordu.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget