Bu tesbiti yapan kişi, iflası 2 yıl süreyle ertelenen Fi-Yapı İnşaat Şirketi’nin sahibi Fikret İnan.
“Son bir buçuk yılda konut arzı büyüdü, buna karşılık talep daraldı” diyor.
Konut sektöründe balon oluştuğunu söylüyor.
“Her balon gibi bu da patlayabilir!” demeye getiriyor.
Tehlikeyi haber veriyor.
Türkiye ekonomisini büyüten inşaat motorunun teklemeye başladığını duyuruyor.
* * *
Fi-Yapı projelerini maket üzerinden satıyor, bir proje
bitmeden diğerine atlıyordu.Önce satıyor, sonra yapıyordu.
Birini yaparken, diğerini pazarlıyordu.
Haliyle gazeteler, televizyon ekranları Fi-Yapı reklamlarıyla dolup taşıyordu. Yıllardır ev sahibi olabilmenin hayaliyle yaşayan tüketiciler de banka kredisini kaptıkları gibi, Fi-Yapı’ya koşuyorlardı.
Ama bu hayalleri süsleyen görüntüler ve yeşil pencereli evlerle dopdolu bu film bir yerde kopuverdi.
İstanbul Esenyurt‘taki binlerce konutluk inşaatların mühürlenmesi, Fi-Yapı ve hak sahipleri için güzel günlerin sonu oldu.
İcra takipleri, haciz yağmurları peş peşe gelmeye başladı.
Fikret İnan, hak sahiplerinin paralarını ödeyeceğini, kimseyi mağdur etmeyeceğini söylüyor.
Hatta tarih de veriyor.
Bekleyip göreceğiz…
Zorda olan sadece Fikret İnan mı?
Kuşkusuz hayır.
Konut projelerini maket üzerinden satan tüm müteahhit firmalar zorda.
Batmamak için, can simidi gibi gördükleri reklamlara yükleniyorlar.
Çarşaf çarşaf yayınlanan gazete ilanları ve televizyon reklamları karşılığında para yerine konut veriyorlar.
Ayrıca TOKİ’ye de çok güveniyorlar.
“Devlette para çok, nasılsa TOKİ bizi batırmaz!” diye düşünüyorlar.
İnşaat sektörü balonu patlarsa, AKP’nin iç tüketim ve sıcak paraya dayalı ekonomik canlanma politikasının da ağır darbe alacağını çok iyi biliyorlar.
Bu nedenle kentleri, gelecekte “getto”ya dönüşecek çirkin beton yığınlarıyla kuşatmaya devam ediyorlar.
* * *
TOKİ ise başlı başına bir araştırma konusu.TOKİ arsaları devletten ucuz fiyatla alıyor ama bunlar üzerine konut inşa eden müteahhitler, maliyeti şişirerek, inanılmaz paralar kazanıyor.
Başbakanlık Denetleme Kurulu’nun Raporu, TOKİ’nin bu yolla devleti yaklaşık 1 milyar lira zarara uğrattığını gösteriyor.
Ayrıca bağımsız uzmanlar, müteahhitlerin bu “getto”larda kalitesiz malzemeler kullandığını, böylece hem devlete, hem de hak sahiplerine ikinci bir kazık attığını öne sürüyorlar.
Aksini kanıtlaması için de TOKİ’ye, “hodri meydan” diyorlar.
* * *
Geçen akşam yemek yediğimiz yerde tesadüfen öğrendim.Konuştuğum kişi, İstanbul’un göbeğindeki 110 dönümlük (110 bin metrekare) bir arsanın eski sahibiymiş. E-5’e cepheli bu arsayı yıllar önce kendilerinden Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) satın almış.
Yetkililer arsaya “SSK Büyük Trakya Hastanesi”nin inşa edileceğini söylemişler.
Bugün o arsanın 42 bin metrekaresinde ne yükseliyor biliyor musunuz?
SSK Büyük Trakya Hastanesi değil!
Peki ya ne?
Dev bir alışveriş merkezi ve milyon dolarlık rezidansların yer aldığı BÜYÜK bir rant projesi…
Tabii ki TOKİ’nin eşşiz katkılarıyla!..
Yorum Gönder