Orta yaşı geçmiş ama hâlâ çok yakışıklı, kırlaşmış saçları, sporcu yapısı ve şık giyimiyle dikkat çeken bir adam, havalimanında aceleyle yürümektedir.
Kendine güveni ve rahatlığı açıkça belli olmaktadır.
Çok fazla seyahat ettiği için havayolu şirketinin en havalı kartına sahiptir ve artık güvenlikten en hızlı nasıl geçeceğini, ceketini nasıl en kolay katlayacağını, bavulunu nasıl en pratik şekilde yapacağını çoktan öğrenmiştir.
En havalı otellerde kalmakta, sürekli oradan oraya uçmaktadır.
Ne yakın bir arkadaşı, ne eşi, çocukları, ne sevgilisi vardır. Aslında bunları ve hatta ailesini bile angarya olarak gördüğü ortadadır.
Bu yakışıklı adamın işi, “insanları işten kovmak”tır.
***
Yakışıklı “işten kovucu” rolünü George Clooney’in üstlendiği filmin adı “Up in the Air” (Aklı Havada).
Clooney’in oynadığı Ryan karakteri, çeşitli şirketlerin işten adam çıkaracakları zaman başvurduğu bir özel şirketin deneyimli elemanı...
Uçağa atlayıp o şirkete gidiyor. Bir odaya yerleşiyor. Elindeki dosyalara göre kovulacakları çağırıyor ve onlara çoktan öğrendiği profesyonel ve soğuk bir dille artık kendilerine yeni bir yol çizmeleri gerektiğini bildiriyor.
Yaptığı işin vicdani yönü onu pek ilgilendirmiyor. Zaten şirketler de kendi vicdani yüklerinden kurtulmak için böyle bir yabancıyı bu işle görevlendiriyor.
Ta ki, günün birinde şirket, artık işten atma işini yüz yüze görüşerek değil, görüntülü telefonla bildirim yoluyla yapmaya ve böylece masrafları azaltmaya karar verene kadar...
***
THY’de eyleme katıldıkları gerekçesiyle işten atılan personele kovuldukları SMS yoluyla bildirilmiş.
Herhalde bizim yetkililer bu filmi izlemiş olmalı. Ama orada, insanları işten atma profesyoneli olan Ryan bile, şirketin yeni politikasına karşı çıkıp, en azından kovulan personelle tek tek konuşmanın ve onlara bu durumu yüz yüze söylemenin daha insani olduğunu savunuyordu. Bizimkiler bu durumu da aşmış.
Cep telefonuna mesaj yollayarak işten kovma diye bir âdet çıkarmış.
***
Bir zamanlar çalıştığım bir gazetede, işten çıkarılanlar sabah mesaiye geldiklerinde giriş kartları çalışmaz, onlar ne olduğunu anlamaya çalışırken güvenlikten biri gelip kovulduklarını bildirirdi.
Kapının önünde... Arkadaşlarının yanında...
Bunca yıl çalıştığı yerde, en azından birlikte iş yaptığı bir sorumluyla bile konuşamadan.
Bizde devlet artık özel şirketleri bile aştı anlaşılan.
Yakında bir GSM şirketiyle anlaşıp “mesajla kovma” servisini de reklam karşılığı bedavaya getirirlerse hiç şaşırmayın.
Sabah uyanınca Kobe Bryant’dan mesaj: “İyi uçuşlar, kovuldunuz...”
Yorum Gönder