Yine Çifte Standart - Utku Çakırözer

Özel yetkili savcının MİT’in eski ve yeni müsteşarlarını KCK soruşturması kapsamında ifade vermeye çağırması ve buna devlet ve hükümet katında gösterilen yaklaşım şu unsurları ön plana çıkarmaktadır:
1. MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile kurumun emekli üst düzey mensuplarının ifadeye çağrılmasına, KCK soruşturması sırasında ele geçen belgelerde yer aldığı ileri sürülen “Terör örgütü ile MİT arasında 12 Haziran seçimleri sonuna kadar ‘ateşkes’ ilan edilmesini içeren bir mutabakat hazırlandığı”, “KCK yapılanmasının MİT gözetiminde tamamlandığı” ve “MİT’in KCK eylemleri konusunda güvenlik birimlerini uyarmadığı” gibi vahim iddiaların neden olduğu anlaşılıyor. Dün Fidan’ın arkasında durdukları mesajını kuvvetli biçimde veren Cumhurbaşkanı ve Başbakan, son derece ciddi bu iddialar konusunda da kamuoyunu aydınlatmakla yükümlüdür.
2. ÖYM savcılarının, büyük olasılıkla kamuoyundan gizli tutabilmek için resmi yazı yerine telefonla çağırarak MİT yetkililerinin bilgisine başvurma girişiminin basına sızdırılması güvenlikten sorumlu birimlerin uyum içinde çalışmadığını, MİT ve Emniyet teşkilatları ya da bunların belli kanatları arasındaki görüş ayrılıklarının artık “çatışma” noktasına geldiğinin kanıtı. Nitekim, MİT müsteşarının ifadeye çağrılmasına karşılık KCK operasyonlarını yöneten Emniyet müdürlerinin görevden alınması yaşanan çatışmada Başbakan’ın tarafını da ortaya koymuş durumda. Kendini Uludere hadisesinde de gösteren bu kurumlar arası çatışma halinin sürmesi iç ve dış güvenliğimiz açısından oldukça sakıncalı sonuçlar doğurabilir.
3. Bugüne kadar sırf siyasi iktidarın görüşlerine karşı oldukları için gazeteciler, siyasetçiler, askerler ve hatta öğrencilerin ÖYM’ler tarafından yargılanmasına aldırmayan, ‘yetki-görev’ itirazlarına kulak tıkayan iktidar mensupları, konu kendi atadıkları ve bizzat görev verdikleri bürokratlara geldiğinde rahatsızlıklıklarını dile getiriverdi. Ergenekon ve Balyoz davalarındaki tutuklamalara “Yargı kararıdır, süreci beklemek lazım” diyen, hatta tutuklu gazetecilerle ilgili henüz yargının kararı ortaya çıkmadan “gazetecilikten değil terör suçundan içerdeler” diyerek hüküm veren hükümet üyelerinin, MİT olayında ortaya koydukları tavır, bu hükümete has çifte standart uygulamalarının bir başka örneğidir.
4. Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin yerine getirilen özel yetkili mahkemelerin (ÖYM) yetki ve görev alanlarının genişliği konusu yıllardır eleştiri konusu. Bu mahkemeler eliyle yüzlerce gazeteci, akademisyen, siyasetçi, öğrenci, polis ve asker şu ya da bu terör örgütü yöneticisi ya da üyesi olma iddiasıyla aylar ve yıllar boyu özgürlüklerinden mahrum edilmekte. MİT müsteşarını sorgulama talebi işte bu sınırsız yetkinin bugün ulaştığı noktayı ve yarın hangi noktalara ulaşabileceğini göstermesi açısından önem taşıyor. Hükümetin ucu kendine dokunduğu için dahi olsa, Türkiye’nin kanayan yarası haline gelen ÖYM’ler konusunu temel hak ve özgürlükler çerçevesinde yeniden değerlendirmesi, belki de bu olaydan çıkacak tek hayırlı sonuç olacak.
BATUM: ‘KAZDIKLARI KUYUYA DÜŞTÜLER’
MİT-PKK gizli görüşmeleri ortaya çıktığında “Terör sorunu çözülecekse görüşülebilir” diyerek iyi niyet sergileyen CHP, KCK soruşturmasında ortaya çıkan belgelerde bu müzakerelerin AKP’nin seçim kazanmasına yönelik bir strateji çerçevesinde kullanıldığını görünce ne yapacak? MİT-PKK görüşmeleri için ilk suç duyurusunda bulunan isimlerden CHP’li Süheyl Batum’un sözleri kararlılık mesajı taşıyor:
“Oslo’da PKK ile yapılan görüşmedeki konuşmalar ve imzalandığı iddia edilen mutabakat belgesi Türk Ceza Kanunu’na göre suç teşkil etmektedir. Şimdi ‘MİT’in görevi bu’ diyerek kurtulmaya çalışıyorlar. Hükümet kendi kazdığı kuyuya düşmüştür. Üç hafta önce Genelkurmay Başkanı’nın özel yetkili mahkeme tarafından yargılanmasına itiraz edilirken ‘Bunun görevle ne alakası var?’ diye karşı çıkıyorlardı. Şimdi ‘görev’ kılıfını kullanıp ‘izin alınması gerekir’ diyorlar. MİT müsteşarını korusalar ve bu süreçten bir şey çıkmasa bile, işlenen suç için sorumluları bir gün mutlaka hesap verecektir. En başta da siyasi sorumlu sıfatıyla Başbakan yer alacaktır .”

Utku Çakırözer/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget