Yeni Aşama - Cüneyt Arcayürek

Dönüyor dolaşıyor, aynı tartışmaya yeni bir kapı açıyoruz.
Yeni tartışma Başbakan’ın dindar nesiller yetiştireceklerini açıklamasıyla başladı.
Günlerdir sürüp giden tartışma, ne demek dindar nesil yetiştirmek diye iktidarı sorgulaması beklenen muhalefet partileri ile Başbakan arasında geçmiyor.
Tartışma; Başbakan’ın bu açıklamasıyla ne yapmayı düşlediğini veya ne yapacağını sorgulayan, irdeleyen kimi köşe yazarları arasında.
RTE, tablet bilgisayarlı eğitime geçildiğini müjdelediği bir toplantıda; bir haftadır köşelerinde yazanlara seslenirken “Büyüklerine isyankâr bir nesil mi olmasını istiyorsunuz? Milli manevi değerlerinden kopuk, hiçbir istikameti olmayan, meselesi olmayan bir nesil mi istiyorsunuz?” gibi gerçeklerle taban tabana zıt sorular soruyor.
Dindar nesiller yerine, tinerci nesiller mi yetiştirelim diyen, altı okka demagoji ağırlıklı bir soru da yöneltiyor köşe yazarlarına.
İnsaf yahu! Ne dindar ne de tinerci gençlik isteyen var!
Laikliğe inananların gerçek amacı, içten dileği din ve vicdan özgürlüğünü sindiren çağdaş nesiller yetiştirmek!
Bu amacın ötesinde berisinde başka amaçlar aramak ancak RTE kafasına yakışır, yaraşır bir özellik.
***
Bu ülkede RTE’nin anladığı, savunduğu icraatıyla yerleştirmeye çalıştığı bir laiklik anlayışı var; bir de din ve vicdan özgürlüğünü savunan, özlemini çekenlerin savunduğu, benimsediği laiklik!
RTE, dinin devlet işlerine karışmasına karşıymış gibi davranıyor ama toplumsal kuralları dinsel kimi kurallarla özdeşleştirmeyi öngören çalışmalara da ses çıkarmıyor.
Bu ülkede araçların kırmızı yanarken geçmelerini cezalandıran yasalar var mı?
Var ama, RTE’nin laiklik anlayışının sağladığı özgürlük nedeniyle Diyanet İşleri Din İşleri Kurulu, Emniyet’le bir araya gelip, kırmızı ışıkta geçmeyi dünyevi bir suç olmaktan çıkarmaya, ahirette sorgulanacak bir suç olduğunu kararlaştırmaya hazırlanıyor.
Kurul Başkanı Raşit Küçük, “Örneğin” diyor: “Kırmızı ışıkta geçmek asla caiz değildir. Bu dünyada kanundan kaçabilirsin ama ahirette Cenab-ı Hak bunun hesabını sorar” diyor.haberguncel.blogspot
Bu kafadan yola çıkarsak yanlış yasak sollamalar, süratli araba kullanmak, yasaya rağmen direksiyonda cep telefonuyla muhabbet dünyevi suçların yanı sıra ahirette hesabını vereceğimiz suçlardan!
Kırmızı ışıkta geçme caiz bulunmadığına göre, Bay Reşat Küçük’e ya da Din İşleri Yüksek Kurulu’na yaşamsal gereksinimlerimizi sağlamadan önce, hangisinin ahirette hesabı sorulacağını sormak gerekecek!
Böylece RTE’ye özgü laik, ileri demokrasi yaşayan ülkemizde, ahiret korkusunu camilerdeki vaazlardan çıkarıp güncel yaşamımızın vazgeçilmez kuralları arasına eklemiş oluyoruz.
***
RTE yönetiminde, etkin tablet eğitimiyle okullarda din ağırlıklı öğrenime ağırlık verilmeyeceğine, her alanda dini kuralları uygulamayı öngören nesil yetiştirilmeyeceğine kim güvence verebilir?
Laikliği kendi dinci anlayışlarına göre yorumlayıp uygulayan iktidar partisi, Cumhurbaşkanı’nın, “Laiklik barış ve uzlaşma ilkesidir”, Başbakan’ın “Laiklik ortak paydadır” diyen demeçleri, “laikliği yeterince idrak edememiş bir zihniyetin varlığı ve tavrıdır”.
Kimi köşe yazılarının eleştirileri dışında iktidar siyasal arenada öylesine rahat…
Anayasaya girişin 75. yılında laikliği sonuna kadar savunacağını söyleyen ama iktidarın din konusundaki yeni açılımına karşı çıkamayan muhalefet var oldukça…
…hayırlara vesile olmayan her aşamada laiklik gerçek kimliğinden kopacaktır !

Cüneyt Arcayürek/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget