Yedi Bin Yıllık Türk Devleti Cemaat Yasaları İle Yönetilemez

Kamu kurumları, fabrikalar yabancılara geçti…
El değiştirdi.
Vatan toprakları satılıyor. Haraç mezat…
Kapış kapış gidiyor…
Kapanın elinde kalıyor.
Türkiye’nin en güzel yerlerine Yahudi, İngiliz, Fransız, Amerikalı çöreklendi…
Görkemli malikânelerinin önünden bile geçirmiyorlar Türkleri…
Yabancı korumalar bağırıyor, çağırıyor, saldırıyor…
Bir adım yaklaştırmıyorlar.
Bir de şu banka adlarına bakın:
Finansbank, İNG Bank, Citibank, HSBC…
Şu yabancı işyeri adları ise sadece bir caddede görülenler:
“ Red Apple, Herry, Trend, Cripino, LC Waikiki, Seven Hill, Porselen Vision, Elegant Home, Computur Center, Fıstık Center, Microsoft Certified technical Education, Dürüm Land, Nohut Food Center…”
Dürümcünün, nohutçunun adı bile “Dürüm Land’e, Nohut Food Center’a dönüşmüş. Yozlaşma almış başını gidiyor.
Burası neresi?
Sahi, burası neresi?
Amerika mı? Avrupa mı?
Yoksa bizi AB’ye aldılar da haberimiz mi yok…
Nasıl Türkiye bu?
Sevgili Erdal Atabek’in deyişi ile “Türkler kendi yurtlarında sürgün.”
Atatürk ve Türk sözcükleri tarihten silinmek isteniyor. Ulusal bayramlar ve “Gençliğe Hitabe” yasaklanıyor. “Tam bağımsızlık ve Cumhuriyet” diyeni içeri atıyorlar.
Bir PKK mebusu hatun, “PKK-MİT görüşmelerinin tıkanması halinde iç savaş çıkacağını” söylüyor. “ Ya oturup bizimle anlaşırsınız, bize devlet kurma hakkı verirsiniz ya da…” diyor.
Mütareke yıllarını, işgali yeniden yaşıyoruz.
Bu kez İngilizlerin yerini Amerika almış. İsrail almış. Ne derlerse o oluyor.
Otur otur. Kalk kalk.
Karşısında hazırolda bekliyor devlet.
Kemalist cumhuriyet yok artık.
Tüm komşu ülkelerle kavgalıyız. Atatürk’ün “Mazlum Milletler”le dayanışma ilkesi ayaklar altına alınmış.
Halkı, vatandaşı, geçim sorunlarını, üretimi, üretmeyi, istihdamı, uygarlaşmayı, çağdaşlaşmayı bir yana atmışız, ABD ile birlikte Suriye yönetimini yıkma çalışmaları yürütüyoruz.
PKK tarafından esir alınan yurttaşlarımız hâlâ kurtarılamamış. Anaların, babaların, eşlerin gözleri yaşlı…
Aradan bir yıl geçmiş, 9 işçi hâlâ göçük altında. İlgilenen yok.
Yığınlar aç, perişan, işsiz…
Siyasal İslam iş başında…
Bütün bunlar yaşanırken şimdi bir de dinciler arasında koltuk kavgası başladı…
Ilımlı İslam işbaşında…
Ama bu iş bu kadar basit değil.
Ilımlı İslam devlet yönetmeyi çocuk oyuncağı sanıyor. Hukukla top gibi oynuyor…
Paşalar içeride. 700 bin kişilik ordunun Genel Kurmay Başkanı içeride. Çete kurmakla suçlanıyor!
Ilımlı İslam, ülkeyi cemaat yasaları ile yönetmeye çalışıyor.
Yedi bin yıllık Türk devleti cemaat yasaları ile yönetilemez…
Yedi bin yıllık Türk devleti aşiret yasaları ile yönetilemez.
Adım adım, sonlarını hazırlıyorlar.
Adım adım sonlarına yaklaşıyorlar.

YIKILACAKLAR…
CUMHURİYET YENİDEN KURULACAK…

Ali Eralp

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget