‘Senin ayıbın, benim ayıbım’ savunması - Mustafa Mutlu

Siz bir ayıptan söz edersiniz, karşı taraf bu ayıptan dolayı utanacağına ve özür dileyeceğine, sizin bir ayıbınızı öne sürerek savunmaya geçer…

‘Senin ayıbın, benim ayıbım’ savunması - Mustafa Mutlu
Dün bu köşede sizinle bir fotoğraf paylaştım… Günlerdir Facebook’ta dönüp duran bir fotoğraftı bu…
Altındaki notta, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde çekildiği belirtiliyordu…
Ve fotoğraf, Atatürk büstüne boynuz yaparak, burun deliklerine parmak sokarak eğlenen dört genç kızı gösteriyordu.
Sonradan öğrendim ki bu işaretlerin anlamı Atatürk’ü şeytanlaştırmakmış!

***

Tahmin edebileceğiniz gibi dün küfür ve hakaret bombardımanına tutuldum!
“Dindar” olduklarını ifade eden ve hayatlarında düne kadar bir kez bile yazılarımı okumuş olduklarına inanmadığım kişiler, beni hedef gösteren aynı internet sitesinden besleniyor olmalılar ki neredeyse aynı sözlerle yüklenmişler:
“O fotoğrafı yayınladın… Peki; başı açık Kemalist kızların Atatürk’e boynuz yaptığı o fotoğrafı neden yayınlamıyorsun? Eğer sende insanlık varsa, onu da yayınlarsın…”

***

Ne yalan söyleyeyim; bu mail’leri okuduğum ana kadar, böyle bir fotoğrafın varlığından haberdar bile değildim…
Başı açık her Türk kadını “Kemalist” olarak gören ve böylece hayata bakışlarını yeterince anlatan bu “geçici okur”ların isteğini uyuyorum ve iki fotoğrafı bu kez birlikte yayınlıyorum:
Üstte dün yayınladığım fotoğraf…
Altta da “dindar” okurların “Kemalist kızlar” diye tanımladıkları kızların çektirdiği fotoğraf…

***

İkinci fotoğraf, iddialara göre İzmir’deki bir meslek lisesinde çekilmiş…
“Vicdan gözüyle” baktığınızda görebileceğiniz gibi ilk fotoğrafla kıyas kabul edilemez bir masumiyette…
Çünkü bu fotoğraftaki beş kızın dördünün, arkalarındaki terbiyesizin yaptığından haberleri bile yok…
Atatürk büstünün önüne geçmişler ve bir hatıra fotoğrafı çektirmek istemişler…
Yani; terbiyesizlik, organize değil…
Oysa diğer fotoğrafta, organize bir eylem var…
Dört kızın dördü de yaptıklarının bilincinde!
Dün, dört yıldır Kartal Anadolu İHL’de İngilizce öğretmenliği yaptığını belirten Fatih Tunç’tan da bir mektup aldım.
Fatih Bey mektubunda o fotoğrafın üç yıl önce çekildiğini belirtiyor ve şunları söylüyordu:
“Mezun durumunda olan 4 kendini bilmez öğrencinin yaptıklarını bugün piyasaya sürmenin anlamı nedir? Yapılanın doğru olduğunu savunmak kesinlikle mümkün değil; lakin küçük bir öğrenci grubunun yaptıklarını tüm okula, yöneticilerine ve eğitimcilerine hangi hakla genelleme yaparsınız? Böyle bir kanıya hemen nasıl vardınız?
Yazdığınız yalan yanlış bilgilerden ve okulumuzu hedef alan/hedef gösteren tutumunuzdan dolayı sizi şiddetle kınıyorum!”
Bu mektup üzerine Fatih Bey’e çok basit bir soru sordum:
“Madem bu fotoğraftan okul yönetimi ve öğretmenler olarak haberiniz vardı ve madem üç yıl önce çekilmiş, o zaman o ‘küçük öğrenci grubu’ hakkında bir disiplin kararı almış olmalısınız. Bunu benimle paylaşır mısınız?”
Tahmin edebileceğiniz gibi yanıt gelmedi.

***

Bölünmüş toplumlarda adettir…
Fikir değil, sidik yarıştırılır böyle durumlarda!
Siz bir ayıptan söz edersiniz, karşı taraf bu ayıptan dolayı utanacağına ve özür dileyeceğine, sizin bir ayıbınızı öne sürerek savunmaya geçer…
Ve eğer; bir ülkede, o ülkenin kurucusuyla ilgili bir konuda bile böyle bir yönteme başvurulabiliyorsa…
Zaten o ülkede çok şey “çürümüş” demektir.

*****

Günün Sorusu
Bir fotoğraftan yansıyan çirkinliği o ya da bu nedenle savunmak; o çirkinliği yapanlara ortak olmak anlamına gelmez mi?

*****

‘Dindar nesil’den nezih mektuplar!
Ben gazeteciyim… Mesleğim gereği, sosyal medyada zaten dolaşıp duran bir fotoğrafı dün sizinle paylaştım diye yüzlerce küfür yedim!
Hepsini sahiplerine iade ediyorum.
Birçoğu hakkında da yasal yollara başvurma hakkımı kullanacağım.
Alacağım tazminatları da Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışlayacağım.
Bu küfür mektupların düzeyini merak ettiniz mi? En yayınlanabilir olanlarından (!) bir örnek vereyim o zaman…
Hiç düzeltmeden, sadece küfürleri noktalayarak, aynen yayınlıyorum ki cehaletin ve öfkenin boyutunu görün:
“ULAN PROVAKATÖR! ULAN ONUN BUNUN TRAŞERONU! BENİM ÇOLUGUMU, ÇOCUGUMU MALZEME YAPARAK YETERİNCE SEMİRMEDİNMİ !ULAN KAN İÇİCİ ;
SANAMI KALDI LAN ATATÜRKÜ SAVUNMAK ! KİMSİN ULAN SEN! ONUN BUNUN TAŞERONU OLAN MİLLET DÜŞMANI BİR PROVAKATÖR!!!
SEN VE SENİN GİBİ MİLLET DÜŞMANI ALÇAKLARDA BİRAZ ŞEREF OLSA BU ÜLKEDEN Sİ.TİR OLUR GİDERSİNİZ!!! OR…UNUN BİRİ TUNUSA YERLEŞTİ KURTULDUK!!!
YOKMU ULAN SENİ KABUL EDECEK BİR ÜLKE!!!
ADNAN CÜNEYT SAYDAM
ADANA
acuneytsaydam@hotmail.com”

***

Karşılaştığımız zaman, “Dayan” diyorsunuz ya…
Dayanıyorum ve elbette dayanacağım…
Ama uğradığımız alçakça saldırıların boyutunu da bilin!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget